Suriye Savaşı Türkiye’de Çok Eşli Evliliği Arttırdı

Şanlıurfa’da görev yapan psikiyatri uzmanı M.Zeki Tanırcan, Suriye’deki iç savaşın Türkiye’de evlilik oranını artığını gözlemledi.

Şanlıurfa Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'nde Görevli Psikiyatri Uzmanı M.Zeki Tanırcan, Suriye’deki savaştan etkilenip Türkiye’ye sığınan ve halen Suriye’de bulunan bazı kişilerin, bin dolar karşılığında çok eşli evlenme yaptığını söyledi.

Tanırcan, “Türk toplumunda temel evlilik biçimi tek eşle olmasına rağmen ülkemizde çok eşli evlilik devam etmektedir. Sıklık son 30 yılda azalmasına rağmen son 3-4 yıla bakınca Suriye’ye yakın yerleşim birimlerinde bu oranın tekrar arttığını, canlandığını görebiliyoruz. Bunun sebebi de Suriye’deki savaş başlamadan önce vizelerin ortadan kaldırılmasıyla Suriye sınırına yakın yerleşim birindeki insanlarımızın Suriye ye gidebilmeleri ve Suriye’de yine çok eşlik sosyo kültürel kabul görüldüğü için oradaki ailelerden kız alabildikleri bir durum” dedi.

Psikiyatri Uzmanı M.Zeki Tanırcan, Suriye’de sosyo kültür anlamında çok eşlilik yaşandığını, bu nedenle Suriye sınırına yakın Harran, Akçakale, Viranşehir, Ceylanpınar’da da çok eşli evliliğin arttığını kaydetti.

Konuyla ilgili olarak bilimsel bir çalışma başlattıklarını söyleyen Tanırcan, en fazla eşi olan gruplar arasında ve tek eşli eşler arasındaki yaptıkları araştırmada, özellikle ikinci eşi alan erkeklerin tamamına yakınının küçük yaşta evlendikleri, küçük yaşta evlendikleri için gençliğin ilk yıllarındaki heyecanı yaşamadıklarını, yaşın ilerlemesiyle bazı duyguları yaşamak istediklerini ve bundan dolayı ikinci eş istediklerini ve evlendiklerini gözlemlediklerini ifade etti. Tanırcan şunları söyledi:

“Yalnız çarpıcı bir sonuç çok eşli erkeklerin tamamının bu eylemden dolayı pişmanlık yaşadıklarını, yani ikinci eş aldıkları için hem ekonomik yönden çok zorluk çektiklerini, aile içerisinde çok ciddi problem yaşadıklarını ve pişman olduklarını ifade etmeleri çalışmalarımızın çok ilginç bir sonucu idi. Çok eşli erkeklerin yüzde seksenine yakını ilk evlilikleri 18 yaş altı oldukları ve daha çok aileleri isteği doğrultusunda evlilik gerçekleştirdiklerini ve yaşları 35-40 oldukları zaman eşlerinin 9-10 doğum yapmaları sonucu ve son olarak ise eşlerinin kendilerinden daha çok yaşlı hissettiklerinden dolayı böyle bir arayış içerisinde iken ikinci evliliği yani çokluk evliliğe başvurdukları görüldü. Biz bu şahıslar üzerinde hem kişilik özelliklerini hem psikiyatrik hastalıklarının olup olmadığını öğrenmek için bazı testler uyguladık. Yaptığımız test ve psikiyatri sonuçlarında çok eşli erkeklerin çoğunda depresyon oluştuğunu aynı şekilde çok eşli ailelerde aynı anda hem kadın yani küçük kuma, büyük kumalar ile görüşmelerimizde testlerde mutsuz olduklarını, depresyon anksiyete bozukluğu gibi hastalıkların daha çok olduğunu gördük.

Yine çok eşli ailelerde aile içi şiddetin arttığını özellikle çocukların okul başarısında düşüş meydana geldiğini çocuklar arasından ciddi bir uyum bozukluğu olduğunu gördük. Kumalı ailelerle yaptığımız görüşmelerden çok mutsuz olduklarını, kendilerini değersiz hissettiklerini ifade etmeleri bizim için önemli bir çalışma aşaması idi. 1985 yılında Diyarbakır’da böyle bir çalışma yapılmış. Diyarbakır’ın iki ilçesi ve köylerinde bir yapılan çalışma sonucunda birden fazla eş sahibi erkeklerin oranı yüzde 14 çıkmış. Son yıllarda bu oran azaldı, ancak Suriye sınırına yakın yerleşim yerlerinin, insanlarının bu iç savaş çıkmadan önce rahatlıkla Suriye’ye geçebilmeleri bu oranı tekrar yükseltmiştir. Çünkü rahat gidiş olmasıyla sebebiyle Suriye’deki ailelerin kızlarını başlık parasıyla verdiklerini söylediler” diye konuştu.