Yükseköğretim Kurulu hakkında bilgi vererek başladı. YÖKSİS’in yükseköğretim kurumları ile ilgili her konuda bilginin temin edilebileceği tek adres olacağını belirten Prof. Dr. Çetinsaya, sistemin yükseköğretim kurumlarının alt birim, akademik ve idari personel, öğrenci, akademik personel öz geçmişleri ve farklı birçok bilginin tutulduğu merkezi bir veritabanı olduğunu vurguladı. Çetinsaya, YÖK ile üniversiteler arasındaki kadro onay, birim hareketleri ve personel atama gibi süreçlerin manyetik ortamda tutulduğu, akademik personellerin detaylı öz geçmişlerini girebildikleri ve çevrim içi birçok raporun alınabildiği YÖKSİS'in, bu bilgileri web servisleri yoluyla da diğer paydaşlara sunduğuna dikkati çekti. Yükseköğretim kurumlarında kayıtlı tüm öğrencilerin bilgilerinin, öğrenci veri tabanına üniversitelerce ekleneceğini anlatan Çetinsaya, "Anlık ve güvenilir bilgiler elde edebilmek için web servis protokolleri ile sizlerde yapılan işlemlerin otomatik olarak YÖKSİS’e de işlenmesi gerekiyor. 31 Ocak 2014’e kadar tavsiye niteliğinde olan web servis protokollerinin yerine getirilmesi konusu bu tarihten itibaren zorunlu hale gelecek" ifadesini kullandı. Prof. Dr. Çetinsaya, iki yıldır üzerinde çalıştıkları önemli projelerin sonuçlanıp uygulama aşamasına geldiğini belirterek, bu projelerden biri olan "gerçekçi kontenjan" uygulamasını da anlattı. Boş kontenjanların kamuoyunda en çok eleştirilen konu olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Çetinsaya, 2 yıllık ön lisans programlarında gerçekçi kontenjan siyaseti izleneceğini belirterek uygulamaya geçecek projelerle ilgili şu bilgileri verdi: "Ek yerleştirmenin amaçlarından çıktığını ve bizi gerçekçi kontenjan bağlamında da zaafa uğratmaya başladığını gördük. Bu yıl ki amacımız, ek yerleştirmeyi orijinal manasıyla uygulamak. Yani her üniversite Nisan ayına kadar bölümlerini, fakültelerini kontenjanlarını bildirecek, Haziran'da da boş kalanlar için ek yerleştirme yapılacak. ÖSYM sınavlarının ideal olarak nasıl yapılabileceğinin tartışıldığı bir zeminde, sürece nasıl bir katkı sağlayabiliriz diye düşündüğümüzde yaptığımız analizde şunu gördük; Liselerden 800 bini aşkın öğrenci mezun olmasına rağmen sınava 1 milyon 900 bin kişi giriyor. Bu dengesizliği analiz ettiğimizde, sayıları değişmekle birlikte 500 bin mutsuz öğrencinin varlığını tespit ettik. Yani öğrenci bir programı kazanıyor ama mutsuz olduğunu anladığında da idealindeki asıl bölümü kazanabilmek için tekrar sınava giriyor. Şimdi bu 500 bin öğrenciyi yeniden sınava sokmadan ama adalet prensibinden de vazgeçmeden 'eğer şartı uyuyorsa' istediği bölüme geçmesine imkan tanıyacağız. Ama bunun şartı, öğrencinin LYS’deki tüm sınavlara girmiş olması. Çünkü bu sistem ancak öğrenciler tüm sınavlara girdiği zaman işleyebilir." -Hedef yılda 10 bin doktora mezunu vermek Çetinsaya, yeni stratejik çalışmalarında doktora eğitiminin çok önem kazandığını da belirtti. Türkiye’de her yıl 4 bin, 4 bin 500 civarında doktora mezunu verdiklerini bildiren Çetinsaya, "Ama ülkemizin 21. yüzyıl hedefleri arasında bizim her yıl en az 10 bin doktora yaptırmamız lazım. Çalışmalarımızda buna yoğunlaştıracağız" ifadeleri kullandı. -İkinci öğretimliler de yüksek lisans yapabilecek Çetinsaya, 1998 yılında ikinci öğretimde yüksek lisans yapılamaz kararı alındığını anımsatarak, şunları kaydetti: "Ancak konuyu incelediğimizde bu karardan sonra birçok mağdurun olduğunu tespit ettik ve konuyu masaya yatırdık. Yeni aldığımız karara göre ikinci öğretimliler de artık tezli ve tezsiz yüksek lisans yapabilecekler. Engelli öğrencilerimizle ilgili de önemli ve sevindirici kararlar aldığımızı buradan duyurmak istiyorum. Çok yetenekli engellilerimiz var ama YGS’de ancak belli bir puan alabiliyorlar. Özel yetenek sınavını kazandıkları halde YGS puanları yetmiyordu. Bu tür örnek olayları inceleyip engelliler için YGS puanını 100’e indirdik. 100’ün üzerinde puan alanlar ve özel yetenek sınavını kazananlar istedikleri programa yerleşebilecekler." -"Temel bilimlerin üniversitelerde güçlenmesi gerekiyor" Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu da Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması için üretilen bilgilerin, teknoloji ve inovasyona dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Üniversitelerin başında olan rektörlerin, bilgiyi teknolojiye dönüştürmek için çalışma yapması gerektiğinin altını çizen İbicioğlu, "Üniversitelerin en tepesindeki yöneticileri olarak bu konunun öneminin farkında olmamız lazım. Temel bilimlerin üniversitelerde güçlenmesi gerekiyor. Üniversitelerde her şeyden önce inovasyon yapmak istiyorsak, uygulamalı bilimlerin güç kazanması, uygulamalı bilimlerin güç kazanabilmesi için de temel bilimlerin güç kazanması gerekiyor" ifadeleri kullandı. Toplantıda Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar da konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kibar tarafından, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu’na plaket takdim edildi. Toplantıya 120 rektör ve Üniversitelerarası Kurul üyesinin katıldığı bildirildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz