BİZE ULAŞIN
Nobelli yazar Orhan Pamuk açılışa bizzat katılmak yerine konuşmasını video görüntüsüyle yapmayı tercih etti. Pamuk'un açılış konuşması yapacağı duyurulduğunda bir grup Boğaziçili öğrenci Nobelli yazara karşı bildiri yayımlamıştı. Aynı grup, açılış günü de pankart açtı.
Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi dün akşam Albert Long Hall'da düzenlenen törenle açıldı. Çağdaş Türkçe şiirin kurucu şairi Nâzım Hikmet'in anısını ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla hayata geçirilen merkez, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu'nun konuşması ile açıldı. Açış konuşmasından sonra Can Dündar'ın "Nâzım'ın Kamerasından" adlı belgeseli yayımlandı. Orhan Pamuk ise açılış konuşmasını video projeksiyon aracılığıyla yaptı. Nobelli yazarın açılış konuşmasını yapacağı duyurulduğunda, bazı Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Nobelli yazara karşı bir bildiri yayımlamıştı. Bildiride "Nazım Hikmet'in kişiliğine, aydınlanmacı, barışsever ve anti-emperyalist tutumuna, Nazım Hikmet'in özelliklerine hiç uymayan bir isim, konuşmacı olarak seçilmiştir, Orhan Pamuk, Nazım Hikmet'in adını taşıyan bir kültür ve sanat araştırma merkezinin açılışında konuşma yapma ehliyetine sahip değildir" ifadeleri kullanılmıştı. Açılış günü de aynı gruplar kampüs içinde bildiri dağıtıp Pamuk'u protesto eden pankart açtı. Bu durum, Pamuk'un tepkiler nedeniyle açılışa bizzat gelmekten vaz geçip konuşmasının görüntülü kaydını yolladığı yorumlarına neden oldu.
Orhan Pamuk konuşmasında Nâzım Hikmet'in en belirgin özelliğinin "göz kamaştırıcı yeteneği ve sesi" olduğunu söyleyerek, onun olağanüstü yeteneğinin şairin düşmanları tarafından bile kabul edilmiş olduğunu vurguladı. Nazım Hikmet şiirleriyle tanışmasını, ona özenerek yazdığı şiirleri anlatan Pamuk, konuşmasında Nazım'ı kuşatan tabulara da değindi.
Orhan Pamuk'un ardından Prof.Dr. Zafer Toprak'ın konuşmasıyla tören son buldu. "Entelektüel Tarihimizde Kırılma Noktası: Nazım Hikmet'in Açlık Grevi" adlı serginin küratörlüğünü de üstlenen Prof.Dr. Zafer Toprak, 15 Ocak 2015 tarihine kadar sürecek olan sergiyi değerlendirirken, Nâzım'ın açlık grevinin dünyadaki benzer eylemlerle örneklendirdikten sonra, Türkiye entelektüel tarihinde neden bir kırılma noktası olduğuna dair bazı açıklamalarda bulundu.
Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi, Nâzım Hikmet hakkında yapılmış çalışmaların arşivini tutmak fikri haricinde, okurların Nâzım Hikmet'le nasıl tanıştıklarını anlattıkları video belgesellere de yer verecek. Pazartesi Toplantıları başlığı altında her pazartesi farklı bir etkinlik düzenlenecek olan merkezde ayrıca Türkiye'nin kültür ve sanat birikimi üzerine yapılan özgün akademik çalışmaları desteklemek amacıyla Nâzım Hikmet Tez Ödülü de verecek…
