Ülkemizdeki ünlü antik kentlerden Efes, Bergama ve Olympos gibi noktalar dünya genelinde ziyaretçilerin gözdesi haline gelmiştir. Anadolu’nun dört bir yanında keşfedilmeyi bekleyen, geçmişin izlerini barındıran birçok antik kent de bulunmaktadır. Bu kentlerin bilinirlikleri az olsa da geçmiş medeniyetlerin yaşam biçimlerini, sanat anlayışlarını ve mimari becerilerini gözler önüne sermektedir.
Hadrianapolis Antik Kenti, Karabük’ün Eskipazar ilçesinde yer alan ve Roma dönemine ait önemli kalıntılar barındıran bir yerleşimdir. "Küçük Zeugma" olarak da anılan bu antik kent, bilhassa mozaikleri ve erken Hristiyanlık dönemine ait yapılarıyla dikkat çekmektedir. Hadrianapolis’in MÖ 1. yüzyılda kurulduğu ve adını Roma İmparatoru Hadrianus’tan aldığı düşünülmektedir. Antik kent, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir yerleşim merkezi olmuş, özellikle 5. ve 6. yüzyıllarda büyük gelişme göstermiştir. Hadrianapolis’te kazı çalışmaları 2003 yılında başlamış olup, günümüzde hala devam etmektedir. Antik kentin turizme kazandırılması amacıyla yürütülen projeler kapsamında, mozaiklerin korunması ve tanıtımı için çalışmalar yapılmaktadır.
Aizanoi Antik Kenti, Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde yer alan ve Roma dönemine ait önemli yapılarıyla dikkat çeken bir antik kenttir. "Anadolu’nun ikinci Efes’i" olarak da anılan Aizanoi, özellikle Zeus Tapınağı, antik tiyatro-stadyum kompleksi ve Macellum (antik borsa yapısı) ile öne çıkmaktadır. Aizanoi’nin tarihi, MÖ 3000’lere kadar uzanmaktadır. Kent, Frigler döneminde yerleşim yeri olarak kullanılmış, ancak asıl gelişimini Roma İmparatorluğu döneminde gerçekleştirmiştir. Bu dönemde önemli bir ticaret ve kültür merkezi haline gelirken, MS 2. ve 3. yüzyıllarda büyük bir refah dönemi yaşamıştır.
Alacahöyük, Türkiye'nin en önemli arkeolojik alanlarından biri olup, Hitit uygarlığının merkezi olarak kabul edilir. Çorum’un Alaca ilçesinde yer alan bu ören yeri Anadolu'nun en eski medeniyetlerinden biri olan Hatti ve Hitit kültürlerine dair önemli izler barındırmaktadır. Alacahöyük’te yapılan kazılar, bölgenin MÖ 4000’lere uzanan bir yerleşim geçmişine sahip olduğunu göstermektedir. Kent, Hatti Krallığı döneminde büyük bir kültürel ve dini merkez haline gelmiştir. Hititler döneminde ise önemli bir başkent konumuna yükselmiştir. Günümüzde Alacahöyük Ören Yeri ve Müzesi ziyaretçilere açık olmakla birlikte kazılar hala devam etmektedir.
Anavarza Antik Kenti, Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Dilekkaya Köyü yakınlarında yer almaktadır. Anavarza’nın tarihi MÖ 1. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Kent, Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir gelişim göstermiş ve "Metropolis" (Büyük Şehir) unvanını almıştır. MS 3. yüzyılda ise Roma’nın Kilikya bölgesindeki en önemli merkezlerden biri olmuştur.
Anavarza, Bizans döneminde Sasani ve Arap akınlarına karşı bir savunma hattı olarak kullanılmıştır. 11. yüzyılda ise Ermeni Krallığı’nın başkentlerinden biri olmuştur. Osmanlı dönemine kadar yerleşim devam etmiş olsa da zamanla önemini yitirmiştir.
Kibyra Antik Kenti, Roma ve Likya uygarlıklarının izlerini taşıyan önemli bir antik kent olarak, Burdur’un Gölhisar ilçesinde yer alır. "Gladyatörler Şehri" olarak da bilinen Kibyra, görkemli yapıları, etkileyici mozaikleri ve gelişmiş şehir planlamasıyla dikkat çekmektedir. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan antik kent, Anadolu’nun keşfedilmeyi bekleyen kültürel hazinelerinden biri olmaktadır. Kent, Pisidya, Likya, Karya ve Frigya bölgelerinin kesişim noktasında yer aldığı için tarih boyunca önemli bir ticaret ve askeri merkez olmuştur. Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir gelişim göstererek senato yetkisine sahip önemli bir kent haline gelmiştir.
markasıdır.
Haber Gönder
