CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Yargıtay ve Danıştay başkanlarının yargı sistemine ilişkin açıklamalarını gecikmiş tepkiler olarak değerlendirerek, “Ama onların kuvvetler ayrılığını zedelenen birçok uygulama ve yasa konusunda da görüş beyan etmeleri, kamuoyu oluşturmaları gerekir. Bu anlayışı kendilerinden bekliyoruz” dedi.
Hamzaçebi, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında 2B arazilerinin satışına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hamzaçebi, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in dün taksit sürelerinin uzatılabileceğine ilişkin açıklamasını hatırlatarak, “Süredeki uzatım ihtiyacı bedelin yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. Tekrar iddia ediyorum; bedel yüksektir. Gelin bu sorunu çözelim, bu bedelde hükümet ısrar etmesin. Vatandaşın alım gücünü aşan bir bedel söz konusudur” diye konuştu.
CHP olarak bu konuda bir kanun teklifini gelecek hafta Meclis’e sunacaklarını belirten Hamzaçebi, kanun teklifinde bütün 2B arazilerinin 5 yılda 10 eşit taksitte ödenmesini ve emlak vergisi değerine bedel belirlenmesini öngördüklerini, ancak bu arazileri yatırım amaçlı elinde bulunduranların ve bu arazilerde ticari tesis ya da turizm tesisi kuranların, emlak vergisi yerine rayiç bedel üzerinden bu arazileri satın almalarını teklif ettiklerini söyledi. 26 Şubat’ta bitecek başvuru süresinin de 26 Nisan’a uzatılmasını talep ettiklerin i belirten Hamzaçebi, “Bu sürede gerekli yasal düzenlemeyi yaparız ve bu yanlışı düzeltiriz” şeklinde konuştu.
İKİNCİ İMRALI ZİYARETİ
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İmralı sürecine halkın yüzde 65’inindestek verdiğine ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine, “Terörün sona ermesini, kanın durmasını bütün vatandaşlarımız ister. Kimse terörden yana, kanın akmasından yana bir tercihte bulunamaz. Çözüm yöntemi ayrıca tartışılabilir. Başbakan, hükümet bir çözüm yöntemini ortaya koymuştur; İmralı ile görüşerek bir çözüm sürecini ortaya koymuşlardır” dedi.
CHP’nin de Kürt sorunu ve terör sorununu çözmek üzere, parlamentoyu merkez almak ve en geniş mutabakatın sağlanması şeklinde, ortaya koyduğunu hatırlatan Hamzaçebi, “çözümü herkes arzu eder, önemli olan hükümetin bu süreçten gerçekten bir çözüm üretip üretemeyeceğidir. Hükümetin İmralı ile görüşme sürecini toplumla ve CHP ile paylaşması gerekir. Paylaşım saydamlığı sağlar ve insanların endişelerinin ortadan kalkmasını sağlar. Aksi halde görüşmelerin içeriği gizli olursa toplumdan CHP den gizlenirse burada herkesin tereddüdü artar” diye konuştu.
İmralı’ya gidecek heyet ve bu heyetin kim tarafından belirlendiğinin önemli olmadığını yineleyen Hamzaçebi, “Önemli olan içeriktir. Nelerin konuşulduğudur, neler üzerinde mutabakata varlıdığıdır. Ancak ‘ya başkanlık sistemi ya terör’ şeklinde bir tercih toplumun önüne konarsa toplum bunu reddedecektir. Toplum bu tercihi yapmadan Kürt sorunu çözecek iradeye ve güce sahiptir” şeklinde konuştu.
BDP’liler dışında da İmralı’ya ziyaretlerle ilgili bir soru üzerine ise Hamzaçebi, mevzuat çerçevesinde izin verilen isimlerin İmralı’ya gideceğini ancak CHP’nin böyle bir ziyaretin tarafı olmadığını söyledi.
"İNGİLTERE, IRA'NIN SİYASİ KANADIYLA GÖRÜŞMÜŞTÜ"
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in, İngiltere'nin terör örgütü IRA'yla mücadelesinin 10 yıldan fazla sürdüğü ve bundan kimsenin haberinin olmadığı yönündeki açıklamasını da değerlendiren Hamzaçebi, “Sayın Çiçek’in verdiği örnek ilginç. Türkiye’de öyle bir kamuoyu yaratıldı ki İmralı, Öcalan doğrudan hükümetle bu müzakereleri yürüten bir kişi konumuna çıkarıldı. Demek ki hükümet İngiltere’den farklı bir yöntem belirlemiş. İngiltere’deki örnek önemli bir tecrübedir. Ama o görüşmeleri yürütenler, IRA’nın siyasi kanadıyla bu görüşmeleri yürütmüşlerdir. Yani muhatap olarak parlamenter meşruiyeti olan kişiler, kurumlar, yapılar esas alınmıştır. İngiltere örneği ile Türkiye örneği benzemiyor. ‘Onu örnek alalım’ anlamında diyorsa Türkiye o modeli örnek almış değil” ifadelerini kullandı.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, ‘Kandil de Ankara’ya gelsin, Ankara’da görüşülsün’ açıklamasıyla ilgili olarak da Hamzaçebi, CHP’nin bu konuda Meclis’te Uzlaşma Komisyonu ya da Meclis Araştırma Komisyonu kurulması önerilerini hatırlattı. Hamzaçebi, bu iki önerilerini de destek görmediğini belirterek, “Bu yapılarda herkesle görüşmek doğrudur. Diğer türlü kim neresiyle görüşecek, bunları bir sistem içine oturtmak mümkün değildir. Onun tercihini hükümet kendi kendine verecektir” dedi.
TİB Başkanvekilinin yasa dışı dinlemelerle ilgili akıllı telefon kullanılmaması yönündeki önerisine ise Hamzaçebi, “Ulaştırma Bakanı ‘dinlenmek istemiyorsanız telefonla konuşmayın’ demişti; onu çağrıştıran bir açıklama. TİB Başkanı bir bürokrat ve dinlemeyi ortadan kaldıracak sistemleri kuracak bürokratlar değil hükümetlerdir. Görev hükümetindir. TİB Başkanına yönelik bir değerlendirmem olmayacak” dedi.
YARGITAY VE DANIŞTAY’IN AÇIKLAMALARI
Yargıtay Başkanının yüksek yargının birleşmesine tepkisi ve Danıştay Başkanının yargıya ilişkin eleştirilerine da değinen Hamzaçebi, “Bunlar oldukça gecikmiş tepkiler, açıklamalardır. Bunları iyiye yormak isterim. Niye geciktiniz demeyeceğim. Bu aşamaya gelmelerini önemsemiş olmak isterim. Ama onların kuvvetler ayrılığını zedelenen birçok uygulama ve yasa konusunda da görüş beyan etmeleri, kamuoyu oluşturmaları gerekir. Bu anlayışı kendilerinden bekliyoruz” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz