HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ-12

Muharrem İnce, Uşak'ta kamyonun direksiyonuna geçti/EK Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim çalışmaları kapsamında Uşak’ta miting yaptı.

Muharrem İnce, Uşak'ta kamyonun direksiyonuna geçti/EK

Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim çalışmaları kapsamında Uşak’ta miting yaptı. İnce, ekonomiyi mazot bidonu ile anlatırken eline çocuk bezi ve bebek masası da aldı. İnce, "Ben cumhurbaşkanı seçilince çocuk sayısına karışmam, ama çocuk bezine karışırım. Benim ülkemin nüfusu genç olsun isterim, ama takdir size ait. Çocuğun donundan yüzde 18 vergi alan devletten adam olmaz" dedi.
3600 EK GÖSTERGE ELEŞTİRİSİ
Muharrem İnce, Uşak'ta yaptığı konuşmaya "Bereketli toprakların aydınlık yüzlü insanları, tamam mı Uşak" sözleriyle başladı. "Burası gerçekten tamam şaka maka değil bu iş olmuş" diyerek konşumasını sürdüren İnce, şöyle dedi: "Benim hemşerim 16 yıldır Türkiye'yi yönetiyor ne zaman ki Muharrem İnce, 4 Mayıs'ta cumhurbaşkanı adayı oldu. Dedi ki 'öğretmenler, polislerin, sağlık çalışanların, din adamlarına 3600 ek göstergeyi vereceğim'. Benim hemşerim 3600 ek göstergeyi verecekmiş. Soru bir, 16 senedir aklın neredeydi? Soru iki bunlar belgesi, CHP milletvekilleri TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda önerge vermişler. İsimleri de burada polislere öğretmenlere 3600 ek gösterge verilsin diye. Kasım 2017'de bunu kim red etmiş? Ak parti milletvekilleri red etmiş. Bir 16 senedir 3600 vermemişsin, Kasım ayında 3600 önergesini red etmişsin. Şimdi çıkmış 'vereceğim' diyorsun. Bir sana kim inanır? İki çözümünü söyleyeyim. Değerli hemşerim, değerli Erdoğan şunu Uşak'tan sesleniyorum. Madem samimisin. Dürüstsün. Madem bunlara ek göstergeyi vereceksini çıkar bir KHK seçimden önce ver. Haydi çıkar KHK'yı" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim beyannamesine eleştirilerde bulunan Muharrem İnce, "Cem evlerinin statüsünü tanıyacakmış. 16 senedir neredesin? Cem evlerinin hukuki statüsü için defalarca önerge Verdik. hepsini reddettin. 16 sene sonra aklı başına geldi. İnce korkusu böyle bir şey işte. Bunun adına gençler bunu pek bilmez biz biliriz önceden ince hastalık vardı bu gidişle bunlara ince hastalığa tutulacak" dedi.
'AMACIM ÇOCUK SAYISINI BELİRLEMEK DEĞİL'
Ekonomi politikalarını da anlatan Muharrem İnce, eline mazot bidonları, bebek maması ve çocuk bezi aldı. İnce şöyle dedi:"Ekonomi anlatıyorlar ben fizik öğretmeniyim ama çobanlıkta yapmış birisiyim. Bakın size ekonomi anlatayım. Ekonomi öyle palavra ile antatılmaz. 50 TL para aldık. 2002 yılında Ak Parti iktidar oldu. O zaman 30 litre mazot alıyordun. Şimdi 16 senenin sonunda bunu dolduruyorsun. Al sana ekonomi. Al sana gelişmişlik. Devam devam daha bitmedi. Bir tane daha anlatayım. Meydanlara geliyor 'üç çocuk yapın' diyor sonra arttırdı '5 çocuk yapın' dedi. Allah'ın izni milletin isteğiyle cumhurbaşkanı seçildiğimde ben çocuk sayısına karışmam ama çocuk bezine karışırım. Benim cumhurbaşkanı olarak görevim sizin çocuk sayısııza karışmak değildir. Ülkemin nüfusu genç olsun isterim ama o takdir size ait ama çocuk bezinde KDV yüzde 18, çocuğun donundan yüzde 18 vergi alan devletten adam olmaz. (Bebek mamasını gösterip) Bu ne bebek maması. Yüzde 8 KDV var. Bazılarında yüzde 18 var. Bebeğin mamasından yüzde 8 vergi alan bir devletten adam olmaz. Çocuğa süt içireceğim yüzde 8 KDV var. Çocuğa verilecek sütten yüzde 8 KDV alan devletten adam olmaz. Amacım bunu çözmek. Amacım çocuk sayısını belirlemek değil. Cumhurbaşkanının görevi budur."
'MİLLETVEKİLİYKEN AHIRA GİREN MUHARREM İNCE HAYVANLIĞI ÇÖZER'
Muharrem İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Önümüzdeki süreçte tarım hayvancılıkla uğrayanlar elini kaldırsın. Alanın yarısı. Size ne kadar yakın olduğumu anlatacak, sizin sorunlarınızı anlatacak bir örnek vereceğim. Yıl 2002 3 Kasım'da milletvekili oldum. 16 yıldır milletvekiliyim. Kurban Bayramı geldi, hayatımın hiç bir bölümünde arife akşamında köyde babamın evinde olmamazlık yapmadım. Hep babamın evinde kaldım. Hayvancılara sesleniyorum. 3 Kasım 2002 yılında milletvekili olunca bayram geldi. Babam da kurbanlık alıp satıyor, evde 25 tane düve var, hepsi satılmış, sahipleri gelip alacak. Ahıra gidip hayvanları çıkarmak lazım. Anne dedim ahıra gidecek miyim? Annem 'gir, baban kızar' dedi. İkinci yıl oldu. Bayram oldu yine milletvekiliyim. Annem, 'Babam milletvekili takmaz' dedi. Anam demiş ki babama 'girmesin çocuk. Milletvekilli oldu' demiş. Babam da, 'Bana ne milletvekili olduysa, onu o ahırdan kazandığım parayla okuttum' demiş. Üçüncü Kurban Bayramı geldi artık girmek istemiyorum. Kardeşim babama 'ben iki kişilik çalışırım' deyince bir daha girmedim. Milletvekiliyken ahıra giren Muharrem İnce hayvanlığı çözer. Tarımı destekleyeceğiz. Milli gelirin yüzde 2'sini tarıma vereceklerdi. Yarısını bile vermediler. Nar ekiyorsun yanında nar suyu fabrikası olacak. Neden domates satıyoruz da ketçabı yapmıyoruz. Türkiye zeytin satıyor ama zeytinyağı satamıyor, markası yok. İtalya bizden zeytin alıyor, işliyor zeytinyağını 15 katına satıyor. Tarıma dayalı sanayiyi hemen yanı başına kuracağız. Üreten Türkiye'yi kuracağız" dedi.
EMEKLİYE KURBAN VE RAMAZANDA ASGARİ ÜCRET
Meydanı dolduran kalabalığa "Emekliler parmak kaldırır mı" diye soran Muharrem İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Emekliler, size sesleniyorum. Abilerim, ablalarım bayramlarda 1000'er lira verecekler değil mi? Biz birer maaş verecektik çaldılar, kötü kopya. Bu böyle olmaz. 1000'er lirayı verirsin belli bir süre sonra o para enflasyonla sıfıra düşer. Ramazan ve kurban bayramlarında asgari ücret kaç paraysa onu vereceğiz. Dolayısıyla asgari ücret arttıkça o para da artacak. Türkiye ile AB arasındaki emekliliği kıyaslayayım. Bizde en düşük emekli maaşı 840 TL, en yüksek ise 6 bin 500 TL,. 9 kat fark var. Finlandiya'da iki kat fark var. Önce bunu çözmek lazım."
'HER SENE 10 BİN ÖĞRENCİYİ YURT DIŞINA GÖNDERECEĞİZ'
Kalabalığa "Öğrenciler bir parmak kaldırsın" diyen Muharrem İnce, gençlerden marka yaratmalarını isteyerek, "Gençler zeytini satıyoruz zeytin yağı satamıyoruz dedim. Televizyon yapılıyoruz ama Türkiye bir televizyondan 10 Euro kazanıyor, bir otomobilden 100 Euro kazanıyor yani boşa çalışıyoruz neden çünkü markamız yok. Gençler, evlatlarım, öğrencilerim, sizi iyi eğiteceğiz. Siz marka oluşturacaksınız. Her sene 10 bin öğrenciyi yurt dışına göndereceğiz. 19 Mayıs'ta gençlik bursu, 29 Ekim'de Cumhuriyet bursu 500 TL. iki bayramda burs vereceğiz karşılıksız olacak. Bu parayı size Muharrem İnce vermeyecek. CHP de vermeyecek. 81 milyon devlet verecek parayı. Gençler Allah şahittir iki yıl içerisinde hiç birinizi tarikat yurtlarına muhtaç etmeyeceğim. Üniversiteyi bitirdin iş bulacaksın ola ki bulamadın. Okurken olduğu gibi 475 TL var ya kredi. Eğer iş bulamazsan iş bulana kadar o kredi devam edecek. Soruyorlar bana 'parayı nereden bulacaksın'. Anlatayım. Türkiye'de 4 milyon Suriyeli var. Bunlara 40 milyar dolar para harcadık. 40 milyar dolarla konut yapsaydık iki milyon konut yapardık. 2 milyar dolara saray yapacağımıza konut yapsaydık 100 bin ev yapardık. Para burada işte" dedi.
'HER AİLEYE BİR EV HER EVE BİR MAAŞ'
Sloganlarını 'Her aileye bir ev her eve bir maaş bu olacak' diye açıklayan Muharrem İnce, "Bunu başaracağız. Türkiye hukuk devleti olacak. Akşam bana gazeteciler soruyor. 'Ne yapacaksın' ne yapacağımı söyleyeyim ilk işim ekonomi olacak. Merkez Bankası bağımsız olacak kesin. Merkez Bankası Başkanı'nı CHP Genel Merkezi'ne çağırmam. Türkiye'de yapılmamış bir şeyi yapacağız. Üç ayda bir devletle iştişare kurulunu toplayacağız" dedi. Yerlilik ve millilik tartışmasına girip kalabalığa külliyenin mermerlerinin nereden alındığını soran Muharrem İnce, 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağını vurguladı. TRT'yi de eleştiren Muharrem İnce, "Üç B'yi başaracağız. Barışacağız. Ekenomik olarak büyüyeceğiz, adil bölüşeceğiz. yani neymiş barışacağız, büyüyeceğiz, adil bölüşeceğiz, bakalım bizi kimler gösterecek göreceğiz. TRT'ya katkı yaptık. Bizi neden göstermiyorsun, babanın çiftliği mi? Hakkımızı helal ediyor muyuz, haram olsun mu? Boğazında kalsın mı TRT'nin? Onu da adam edeceğiz merak etmeyin. Öyle borazanlık. Yok. Cumhurbaşkanı olduğum zaman bu yalaka takımı o zaman da benim borazanlığımı yapmaya çalışacak ama emin olun o yalaka takımına bana da yaptırmayacağım. Adil olacaklar. Benim dönenimizde kimse ayrımcılığa uğramayacak kamuda yükselmede ister baş örtülü ister baş örtüsüz nerede isterse istediği kıyafetle gez. Bizim sorunumuz değil. Birini biri yere müdürü yaparken sadece ehliyetine bakacağız. Bunu hep birlikte başaracağız" dedi.
'FAKIBABA YALAN SÖYLÜYOR'
Muharrem İnce Uşak’ta düzenlenen mitingin ardından Afyon mitingi için hareket etti. Yol üzerinden bir akaryakıt istasyonunda duran İnce, bir çiftçinin traktörüne bindi. Traktörü kullanan İnci, akaryakıt istasyonuna girerek pompaya yanaştı. Akaryakıt görevlisine “Depoyu doldur bakalım kim yalan söylüyor. Mazotu çiftçiye 3 liraya vereceğimi söyleyince Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba, ‘biz 2.5 liraya veriyoruz Muharrem İnce’nin haberi yok demiş. Ya ben yalıncıyım ya da Fakıbaba yalancı. Bakalım kim yalancıö dedi. Akaryakıt istasyonu görevlisi depoyu doldururken, 41 litre mazot 237 liraya doldu. Bunun üzerine İnce, “Bak çiftçinin traktörüyle geldik. Kim yalan söylüyor görün. 41 litre mazot 237 liraya doldu. Yani litresi 5 lira 72 kuruşa geliyor. Yani 2.5 liraya vermiyorlarmış. Yani Muharrem İnce yalan söylemiyor, Fakıbaba yalan söylüyorö dedi. Akaryakıt görevlisine 300 lira veren ve para üstünü almayan İnce, Afyon programı için hareket etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
- Havalimanından görüntü
- Şehir turundan görüntü
- İnce’nin camiye gelişi
- Genel ve detay görüntü
- Miting konuşması
- İnce'nin traktörü kullanması
- Mazot alması
- İnce'nin açıklama yapması

Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)

============================================

Akşener: Bu ekonomiyi bunlar yönetemez durumdalar

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Bu ekonomiyi bunlar yönetemez durumdalar. Erdoğan yorgun otobüs şoförü gibi. Allah'ın izniyle 24 Haziran akşamı, yorgun, sürekli kafası düşen bu şoförü evine dinlenmeye göndereceğiz" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kayseri'de Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitingde halka hitap etti. 'Gadasını aldığım hoş geldin' pankartı açılırken, kalabalık, Meral Akşener'i 'Cumhurbaşkanı Meral Akşener' sloganıyla karşıladı. Mitinge oruçlu geldikleri için kalabalıktan helallik isteyen Meral Akşener, "Siz olmasaydınız bu yola çıkmazdım. Sizi 'Yürü' demeseydiniz, bu yola çıkmazdım. 6 aydır yollardayız. Çalışmamızı sürdürüyoruz. 1 senedir yan gelip uyuyan Erdoğan, polislerimizi, öğretmenlerimizi hatırladı. Seçilirse 3600 ek göstergelerini vereceğini söyledi. Eğer ben söylemeseydim, İYİ Parti olmasaydı, bugün 3600 konuşma konularının içinde olur muydu? Terör tazminatlarını söyledim, Mart ile Nisan ayı yatırılmış. Siyasi rekabet, önce milletin hayrınadır. Tek alternatifle yola çıkıldığı zaman, bir süre sonra kibir galip gelir. Bu ülkeyi çiftlik gibi yönetmeye kalkarlar. Biz yola çıktık, hepsi iyileşti" dedi.Akşener, "Daha önce 23 Nisan'da, 19 Mayıs'ta, 29 Ekim'de hepsi hastalanıyordu. Artık hepsi turp gibi oldu. Hepsi Allah'a şükür iyileşti. Önce kendileri iyileşti, şimdi de milletle ilgili hayırlı işler yapacaklarını söylediler. Milletin yaptığı fabrikaları satan, yandaş müteahhitlere para veren bu iktidar, 16 senedir ekonomimizin içine tükürdü" ifadelerini kullandı.
'HIZLI TRENİ 2 YIL İÇİNDE HAYATA GEÇİRECEĞİZ'
Kayseri'nin ekonomi şehri olduğunu belirten Meral Akşener, "Kayseri nüfusunun yüzde 8'inin geliri yok. Yazıklar olsun. Kayseri nüfusunun yüzde 25'i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yani yüzde 25 sayısında inan yoksulluk sınırının altında zar zor karnını doyuruyor. Kayseri'yi biz dünyanın mobilya üretim merkezi yapacağız. Hani İtalya'nın Milano'su, Torino'su gibi. Dünya buradan gelip mobilya seçecek. Kayseri'de hızlı treni 2 yıl içinde hayata geçireceğiz. Kayseri üniversitelerini bilim merkezi haline getireceğiz. Sizin hayallerinizi gerçekleştirecek projeleri varmış. 16 senedir sen ne yaptın? Kardeşim her şey yasak. Twitter'ı, Facebook'u yasaklamaya kalktın" diye konuştu.
'EKONOMİK TERCİHİNİ YANDAŞLARA YAPTILAR'
Hükümetin politikalarını eleştiren Meral Akşener, "16 yılda hepimizin cebinden 2 trilyon dolar topladılar. Peki gençler cebinize para girdi mi? Esnaf para kazanamıyor musun? Ne yaptılar? Ekonomik tercihini yandaşlara yaptılar. Kayseri'de Şehir Hastanesi yapılmış. Meşhur hastanenizin sahibi yandaş müteahhit. O yandaş müteahhide hasta sayısı garanti edildi. Hasta sayısı yetmiyorsa, hepinizin cebinden parası ödenecek. Ağabeyler yollar, köprüler yapmışlar. İstanbul'daki yoldan geçenden 10 kuruş, geçmeyenden 100 kuruş alınıyor. Sen oradan geçmesen de oradan araba geçmediği için oradan para alınıyor. Bunların ülke yönetmesi yanlış. Çünkü adam kayırıyorlar, esnafın durumunu bilmiyorlar" diye konuştu.
'ERDOĞAN YORGUN OTOBÜS ŞOFÖRÜ GİBİ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 'yorgun otobüs şoförü'ne benzeten Meral Akşener, şöyle devam etti:"Bu ekonomiyi bunlar yönetemez durumdalar. Erdoğan yorgun otobüs şoförü gibi. Bir yorgun şoförün kullandığı arabaya biner misiniz? Hele bir de ehliyeti yoksa. Allah'ın izniyle 24 Haziran akşamı, yorgun, sürekli kafası düşen bu şoförü usuletle, suhuletle evine dinlenmeye göndereceğiz. Ben size güvendim, 100 bin imzayla yola çıktım. Milletin tek kadın adayı olarak yanınızdayım" dedi.
'2019'DA SURİYELİLER İLE SURİYE'DE İFTAR YAPACAĞIZ'
Suriyelileri vatanlarında yaşatmak için bir yol bulacaklarını belirten Akşener, "Size buradan söz. Suriyeli vatandaşları vatanlarında yaşatmak için bir yol ortaya koyacağız. İnsanların en mutlu yaşayacakları yer vatanlarıdır. Biz inşallah 2019'da Suriyeli mültecilerle Suriye'de iftar yapacağız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Mearal Akşener'in açıklamaları
-Genel ve detay

Haber:Oktay ENSARİ- Yasin DALKILIÇ- Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ, (DHA)

=============================================

Akraba ailelerin silahlı kavgasında 3 ölü, 3 yaralı (Görüntü Ekiyle Yeniden)

Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde aralarında geçmişe dayalı anlaşmazlık bulunan birbirlerine akraba iki ailenin silahlı kavgasında Ahmet Kırmızı (45), Sabri Kırmızı (38) ve Şeyhmus Kırmızı (25) öldü, 3 kişi yaralandı.
Olay, öğleden sonra Viranşehir'e bağlı Yeni Mahalle'de meydana geldi. Aralarında geçmişe dayalı anlaşmazlık bulunan birbirlerine akraba iki ailenin fertleri arasında başlayan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavgada, henüz kim tarafından ateşlendiği bilinmeyen tabancadan çıkan kurşunlara hedef olan Sait (60), İbrahim Halil (33), Şeyhmus, Ahmet, Sabri ve Hacı Kırmızı (48) yaralandı. İhbarla olay yerine çok sayıda polis ve sağlık görevlisi sevk edildi. Polis tarafları ayırırken, sağlık görevlileri ise yaralıları ambulanslarla Viranşehir Devlet Hastanesi'ne götürdü. Acil serviste müdahale edilen yaralılardan Ahmet, Sabri ve Şeyhmus Kırmızı, doktorların çabasına karşın kurtarılamadı. Tedavileri süren diğer yaralılardan Hacı Kırmızı ise hayati tehlikesi nedeniyle ambulansla Şanlıurfa'ya sevk edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
- Acil servis önünde toplanan kalabalık
- Acil serviste önlem alan güvenlik güçleri
- Hastane bahçesinde önem alan zırhlı araçlar
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 47 MB
Haber-Kamera: Mustafa MERT/ŞANLIURFA,(DHA)

===========================================

50 araçlık otostopla bir haftada Karadeniz'i gezdiler

Nevşehir'de turizmci Kübra Şahin (24) ve Gül Hatice Çot (24) otostop çekerek geldikleri Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki yaylar ve turizm merkezlerini gezdi. 50 araç değiştirip yaklaşık 3 bin kilometre yol kat eden ikili yüyüyerek çıktıkları yaylalarda çadır kurup ateş yaktı, doğanın keyfini çıkardı.
Nevşehir'de turizm sektöründe çalışan Kübra Şahin ve Gül Hatice Çot, çantalarını sırtlayarak merak etikleri Karadeniz'e doğru yola koyuldu. İkili, otostop çekerek ulaştıkları Rize'de, ünlü Ayder ve Pokut yaylaları ile Zil Kale ve Palovit şelalelerini gezdi, geceyi yaylalarda kurdukları çadırda geçirdi. Trabzon'a gelen ve dünyaca ünlü Uzungöl'ü gezen turizmci kızlar, yörede oynanan horonlara eşlik ederek, türküler söyledi. Karadeniz gezisini tamamlayarak aynı yöntemiyle geri dönen kızlar bir haftada toplamda 50'yi aşkın araç değiştirerek yaklaşık 3 bin kilometre yol kat etti.
'KARADENİZ'İ ADIM ADIM GEZDİK'
İkili, geziye ilişkin görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaşarak Karadeniz'in doğasına hayran kaldıklarına yer verdi. Karadeniz insanın çok yardımsever olduğunu anlatan Gül Hatice Çot, "Bir Karadeniz sevdalısıyım. İki kafadar arkadaş karar vererek Karadeniz'i adım adım gezdik. Gece çadır kurup konaklama yaptık, halkın arasına karışıp horon çektik, türküler dinledik. Karadeniz insanı çok yardımsever, yaylalardaki eski topraklar ise bizim en iyi rehberimizdi" dedi.
'2 KADIN OLARAK HİÇ YALNIZ DEĞİLDİK'
Çaykara ilçesinde doğal güzellikleriyle Doğu Karadeniz'in gözde turizm merkezi olan Uzungöl'ü de gezme fırsatı elde ettiklerini belirten Çot, Türkiye'de ilk keşfedilmesi gereken yerin Karadeniz olduğunu söyledi. Gül Çot, "Dönüş yoluna 5 araç değiştirerek Çaykara-Uzungöl'e ulaştık, kemençeyi ustaları çaldı bizde can kulağıyla dinledik. Muhteşem doğaya hayran kaldık. Erkenden kalkıp dönüş yoluna girdik. Toplam 50 araçla 3 bin kilometre yol yaptık ve eve döndük 2 kadın olarak yollarda hiç yalnız değildik" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Kızların otostop çekmeleri
-Gezilerden detay

Haber: TRABZON,(DHA)

===========================================

Rudi'nin bulunmasını sağlayana ödül var

Denizli'nin Merkezefendi ilçesinde, 'Rudi' isimli, 5 yaşındaki 'Rottwieler' cinsi köpek, kulübesinden kimliği belirsiz 2 kişi tarafından çalındı. O anlar evin güvenlik kameraları tarafından görüntülenirken, Kubilay-Nevin Gözalan çifti "O ailemizin bir ferdiydi" dedikleri köpeklerini bulunmasını sağlayacak kişiye 1000 lira ödül vereceklerini söyledi.
İki çocuk sahibi Kubilay-Nevin Gözalan çiftinin Gerzele Mahallesi'ndeki evlerinin bahçesindeki kulübesinde bulunan 5 yaşındaki köpekleri Rudi, çalındı. Gözalan çifti, sabah güvenlik kamerası görüntülerini incelediklerinde, köpeklerinin kulübesinin kapısı kırılıp, bir otomobilin arka koltuğuna bindirilerek 2 kişi tarafından çalındığını belirledi. Görüntülerle polise giden Gözalan çifti, şikayetçi oldu. Polis, görüntülerden yola çıkarak, 2 şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı.
"AİLEMİZİN FERDİNİ, DOSTUMUZU ÇALDILAR"
Nevin Gözalan, çalınan 'Rottwieler' cinsi 'Rudi' isimli erkek köpeğin hırçın bir hayvan olmadığını belirtip, "Kulübesinin kilidi kırıldıktan sonra Rudi, uysal bir hayvan olduğu için hırsızın peşinden gidiyor. Rudi, bizim ailemizin bir ferdidir. Bizimle birlikte yaşıyordu, çok üzüldük. İnsanların bir canı çalmasını anlamıyorum. Bizim için çok büyük değeri vardı. Duyanlardan ve görenlerden haber vermelerini istiyoruz" dedi. Kubilay Gözalan ise köpeklerinin bulunmasını sağlayacaklar kişiye 1000 lira ödül vereceklerini belirtip, "Rudi'yi çocuklarımızdan ayrı tutmazdık. Çünkü onlarla birlikte büyüdü. Çalınmasına en çok iki çocuğumuz üzüldü. Biz ona köpek gözüyle bakmadık, ailemizin bir parçası ve dostumuz olarak gördük hep. O nedenle bizim için çok önemlidir. Çiftleştirilmek için çalındığını düşünüyorum. Görenlerin veya yerini bilenlerin bize ya da polise bildirmesini istiyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
-Köpeğin çalınma anı güvenlik kamerası görüntüsü
-Köpekleri çalınan Nevin-Kubilay Gözalan çifti ile röp.
-Rudi'ni kulübesinden görüntü
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler