24 yaşındaki Rumeysa Gelgi, weawer sendromu adı verilen ve büyümesini hızlandıran son derecede nadir görülen bir genetik hastalıkla mücadele ediyor. 2014 yılında hastalığı sayesinde “yaşayan en uzun genç insan” olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başardı. Rekortmen olmasından sonra gelen popürlerliğini ise dezavantajlı insanların hayatlarına dikket çekmek için kullandı.
“HERKESTEN FARKLI OLMAYI SEVİYORUM”
Hastalığı nedeniyle yürüme konusunda zorluk yaşayan Gelgi, kimi durumlarda tekerlekli sandalye kullanıyor. Bazen ise yürüme aparatının yardımıyla hareket ediyor. Weaver sendromu aynı zamanda ellerin ve ayakların normalden daha büyük olması anlamına geliyor. Diğer insanlardan farklı olduğunu daha çocukluk döneminde anladığını dile getiren Gelgi uzun bir süre çevresindekilerin kendisiyle alay ettiğinden söz etti. Ancak bu durumun onu daha da güçlendirdiğini söyleyen Gelgi, “Her dezavantaj kendiniz için bir avantaja dönüşebilir. Bu yüzden kendinizi olduğunuz gibi kabul edin. Potansiyelinizin farkında olun ve elinizden gelenin en iyisini yapın” dedi.
Farklı olmasının onu daha özel hissettirdiğini dile getiren Gelgi, “Herkesten farklı olmayı seviyorum. Bu beni ilginç ve özel hissettiriyor.” diye konuştu.