Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı! Mansa Musa’nın serveti dudak uçuklattı

    Tarih boyunca ‘Dünyanın en zenginleri’ listeleri mutlaka yapılır. Hatta bu listelerin daha ülkesel ve yerel formları da vardır. “Dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı kimdir?” desek pek çoğunuzun aklına Rockefeller, Dubai Şeyhi Maktoum, Bill Gates gelir değil mi? İnsanlık tarihinin gelmiş geçmiş en zengin insanı Mali İmparatoru I. Mansa Musa olarak biliniyor.

    Şu an günümüzde en fakir kıtalardan biri olarak kabul edilen Afrika, bir dönemler dünyanın en zengin insanının yaşadğı yerdi. Batı Afrika’da; Gahan, Timbuktu ve Mali’yi içine alan Mali İmparatorluğu’nu yöneten Musa, bugünün parasıyla 400 milyar dolarlık servetiyle, ölümünün üzerinden yaklaşık 700 yıl geçmiş olmasına karşın, tarihin en zengin insanı unvanını elinde bulunduruyor. Peki Mansa Musa kimdir?

    Asıl adı Kankan Musa olan kral, Mandeg dilinde ‘Kralların kralı’ anlamına gelen ‘Mansa’ lakabıyla anılıyordu. Babası Faga Laye’nin onu vekil tayin edip yeni limanlar bulmak ve Atlantik’in sınırlarını görmek için denizlere açılmasıyla tahta geçti. Babasının çıktığı seferden dönmemesi üzerine imparatorluğunu ilan etti ve 1312’den 1337’ye kadar, Batı Afrika’da bugün Gahan, Timbuktu ve Mali’nin yer aldığı bölgeyi kapsayan Mali İmparatorluğu’nu yönetti.

    TUZ ALTIN DEĞERİNDEYDİ

    O dönemde tuz, altın kadar değerli ve önemliydi. Mali İmparatorluğu ihracat ile tuz ihtiyacının hemen hemen yarısını karşılıyordu. Doğu sınırları Nijer’e, batı sınırları Atlantik Okyanusu’na uzanan, 400 şehirli devasa Mali İmparatorluğu’nun ve özellikle başkent Timbuktu’nun, Afrika kıtasının en önemli ticaret ve kültür merkezi hâline gelmesini sağladı. Güneyi altın, kuzeyi ise tuz madeni bakımından zengin olan ülkenin diğer gelir kaynakları ise fildişi ve köle ticaretiydi.

    VİCDANİ YÜKÜNÜ HEP TAŞIDI

    Yaşadığı dönemde inanılmaz bir servete sahip olan Musa, oldukça dindar bir hükümdardı. Bu dindarlığının altında, aileden aldığı dini eğitimin yanı sıra çocukken kaza sonucu annesinin ölümüne sebep olmasının vicdan azabı da yatıyordu. Bu olay nedeniyle kendini hiçbir zaman affetmeyen Musa, vicdanını rahatlatmak için kendini hayır işlerine verdi; bununla da yetinmeyip İslam alimlerinin de tavsiyesiyle 1324’te büyük bir hac seferi düzenledi.

    MISIR EKONOMİSİNİ DÜZELTTİ

    İmparatorluğun başına oğlu Muhammed’i bırakan Musa, köleler, cariyeler ve hacca gitmek isteyen tebaadan oluşan 60 bin kişilik büyük bir kafileyle yola çıktı. Kafile 2 bin ton altın ve tonlarca erzak taşıyordu. Yolculuk boyunca konakladıkları her yere cami yaptıran, fakirlere yardım eden ve altın dağıtan Musa, binlerce kişiden oluşan kafilesiyle birlikte Mekke’ye varıp hacı oldu. Konakladıkları şehirlerden biri olan Kahire’de sadaka olarak o kadar çok altın dağıttı ki, Mısır’da altının değeri düştü ve ülkenin 12 yıldır kriz içinde olan ekonomisi düzeldi.

    ÖLÜMÜ NET BİR ŞEKİLDE BİLİNMİYOR

    Tarihi kaynaklarda dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı Mansa Musa’nın ölümüne dair net bir bilgi bulunmuyor. Sadece 1330’lu yıllarda 50 yaşındayken öldüğü tahmin ediliyor. Musa’nın ölümü hanedan ve ülke içinde büyük bir karışıklığa neden oldu. Musa’nın efsanevi serveti daha iki kuşak geçmeden iç savaşlar ve işgallerle eriyip gitti.


    Yerel Seçim 2024


    En Çok Aranan Haberler