İşte Tayfun'un açıklamalarından satırbaşları:
Ne olursa olsun, bugün ayağı çukura girse yanına gidecek olan benim. Bana ne yaparsa yapsın, bir kırgınlığım olabilir ama duygularım hala var. Bodrum'a gidip gelirken çok güzel vakit geçiriyorduk. Bana yaşamadığım şeyleri yaşattı. Erkeksi sorunların oluyor, bunu annene anlatamıyorsun.
Bu yaşıma kadaş psikolojik yardım almadım, almayı da hiç düşünmemiştim. Annemle her şeyi paylaşıyorum. Yıllardır kadına anlatıyorum. Vereceği tepki kalmadı. O yüzden bir psikolog ile görüşmeye karar verdim. Cüzdanımda babamın fotoğrafı yok, sadece annemin fotoğrafı var. Babamın fotoğrafları odamın duvarlarındaydı, şimdi kitaplığımda.
Kardeşimi ilk duyduğumda tepkisiz kaldım, sonra düşündüm. Babamın sayfasına baktım. Kardeşim için yapılan yorumları okudum. Babamı tebrik etmek istedim. Sonra vazgeçtim. Hakkım olan bir şey varsa allah onu bana zaten verir. Babama dava açacağımı söylemiştim. Sonra ondan da vazgeçtim. Babamın karşıma almak istemedim. Yaş ilerledikçe bazı şeyler yerine oturuyor.
Baban nerede diye soranlara , konseri var diyordum Gururum kırılmasın diye... Annem bana babamı hiçbir zaman kötülemedi. Çok güzel anlattı onu. Babamın yokluğunu dedem ile doldurdum. 9-10 yaşına kadar dedemle uyudum. Gece 2 olurdu saat. Dedem beni sırtına alır bakkala götürürdü. Ne kadar babanın yerini tutmasa bile, o boşluğu doldurabiliyosun. Çok boşluğa düştüğüm zamanlar oldu. Dedem kalp krizi geçirdi ilk aklıma baba geldi. Çok tuhaf oldum.
İleride baba olunca evladıma yaşamadığım şeyleri yaşatacağım. Ona içimden ne gelirse öyle hitap edeceğim. Ona öyle bir kucak açacağım ki, o bana 10 kat kucak açacak. Babama yada kardeşime bir şey olsa gidecek insan benim. Ben kardeşimi görmek istiyorum. Babasız yaşadım tamam ama kardeşsiz neden yaşayayım? 20 yıl sonra kardeşimi bulsam ne anlamı var?