ABDULLAH COŞKUN - Konya'nın Beyşehir ilçesindeki yaylalarda besicilikle uğraşan çobanlar, soğuk havanın getirdiği zorlu koşullarda hayvan sürülerine bakıyor.
Küçükbaş hayvancılığın önemli merkezlerinden İç Anadolu Bölgesi'nin soğuk kesimleri olarak bilinen yaylalardaki besicilerin günlük yaşamları kış aylarının gelmesiyle daha da zorlaştı.
Beyşehir ilçesindeki 2 bin metreyi aşan yüksekliklerde bulunan dağ köyleri ve yaylalardaki kar kalınlığı bir metreye yaklaşıyor.
Hava sıcaklığının gece saatlerinde sıfırın altında 10 derece ölçüldüğü bölgede bazı yolların kar nedeniyle ulaşıma kapanması, hayvancılıkla uğraşan çobanların günlük yaşamlarını da etkiliyor. Bölgede bulunan yaklaşık 10 bin küçükbaş, 3 bin büyükbaş hayvanın günlük bakımlarını üstlenen çobanların çilesi sabahın ilk saatlerinde başlayarak gün batımına kadar sürüyor.
Zaman zaman etkili olan kar yağışı ve tipiye aldırış etmeden sürüleriyle kışı dağlarda geçirecek çobanların çilesi, suların donmasıyla bir kat daha artıyor.
Çoğu zaman olumsuz hava şartları nedeniyle elektriğin de verilemediği bölgelerdeki çobanlar, gün içinde hayvanları yaylalardan donmayan alanlara su içirmeye götürüyor.
Sarp kayalıklara ve kar yağışına rağmen hayvanları suyla kavuşturmak için uğraşan çobanların tek tesellisi ise akşam saatlerinde yeniden ağıllara dönülmesi.
- "Hayat bundan ibaret, yılmadan devam ediyoruz"
Bölgede çobanlık yapan Afganistan uyruklu Ebu Muhammed Rasidova, bulundukları alanda elektriğin olmadığını, hayvanları her gün su yataklarına götürmek zorunda kaldığını söyledi.
Tüm olumsuzluklara rağmen yaylada hayvanlarla baş başa kalmanın mutluluk verici olduğunu anlatan Rasidova, gün içindeki yorgunluklarını akşam saatlerinde dinlenerek attıklarını belirtti.
Bölgede hem besicilik hem de çobanlık yapan Ümit Eren de bu işin ekmek tekneleri olduğunu dile getirerek, "Kış çok ağır geçiyor. Havalar çok soğuk. Sular donmuş durumda. İçme suyumuz dahi yok. Kar ve tipi nedeniyle elektrik direkleri kırıldığından bölgeye elektrik de verilemiyor. Hayvanlarımızı her kış olduğu gibi donmayan su yataklarına götürmek zorundayız. Hayat bundan ibaret, yılmadan devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Yıllardır bu şartlarda çalıştıklarını ifade eden Eren, koyun, kuzu ve keçilere gözü gibi baktığını sözlerine ekledi.