Başrollerinde Demet Evgar, Hazar Ergüçlü ve Dilan Deniz Çiçek’in rol aldığı dizi 8. bölümüyle seyircisinin karşısına çıktı. Üç farklı karakterdeki kadının bir yangınla birlikte kesişen hayatlarını konu alan dizi verdiği sosyal mesajlarla da gündemi belirlemeye devam ediyor. Kadına yönelik şiddetin yalnızca fiziksel olmadığını vurgulayan dizinin orijinal hikayesi de bir hayli ses getirmeyi başarmıştı. Sizler için orijinalinde ve Türkiye uyarlanmasında yer alan detayları araştırdık.
Le Bazar De La Charite dizisi 26 Aralık 2019 tarihinde Netflix’te yayına girmiştir. Catherine Ramberg ve Karin Spreuzkouski’nin yönetmen koltuğunda oturduğu dizinin tam Türkçe tercümesi ise Alevlerin Ardından’dır.
Dizinin oyuncu kadrosunda The Intouchables (2011)'dan tanınan Audrey Fleurot, Days of Glory (2006)'nin başarılı oyuncusu Julie De Bona ve Camille Lou gibi isimler yer alıyor.
Orjinal yapım ve Türkiye uyarlanmasındaki hikayenin başlangıcı aslında aynıdır. Çünkü ikisi de yaşanan bir yangın olayıyla başlıyor.
Le Bazar de la Charite (Alevlerin Ardından), 4 Mayıs 1897'de Paris'te Bazar de la Charite'de 126 kişinin hayatını kaybettiği yangına yani yaşanmış bir olaya dayanır. Düzenlenen etkinlikte çıkan yangını senato başkanı adayı olan sorunlu eşi Marc-Antoine de Lenverpre (Gilbert Melki) evliliğinden kaçmak için bir kurtuluş olarak görür. Etkinliği düzenleyen Adrienne de Lenverpe, yeğeni Alice de Jeansin, yakın sırdaşı ve hizmetçisi Rose Riviere’nın çıkan yangın sonucunda bütün hayatları bir anda değişir. Dizideki tüm olaylar bu üç kadının hayatları etrafında döner.
Dizinin orijinali toplam 8 bölümünden oluşuyor ve her bölümün süresi 47-55 dakika arasında değişiyor.
Gerçek bir hikayeden uyarlanarak Netflix’e konu olan dizi büyük bir beğeniyle karşılandı. 1897 yılında Fransa’da yaşanan yangında çoğu aristokrat kadın olan 200 kişi de yaralanmış ve 126 kişi hayatını kaybetmişti. Yangının bir kaza olduğuna inanılıyordu. Çıkan izdiham ve çıkış işaretlerinin bulunmaması nedeniyle vefat sayısı çok yükselmişti.
İki dizi arasındaki benzerlikler ise seyircinin dikkatli gözünden kaçmadı. Özellikle karakterlerin fiziksel benzerlikleri izleyiciyi gülümsetmeyi başardı.
Her iki dizide de annesinden uzaklaştırılan bir kız çocuğu bulunuyor. Le Bazar de la Charite’de çocuk babası tarafından kaçırılırken Alev Alev’de anne akıl hastanesine kapatılıyor. Üstelik iki dizininde baş karakteri eşinden fiziksel ve psikolojik olarak şiddet görüyor.
Sevilen dizilerin kahramanları da ortak özellikler gösteriyor. Dilan Deniz Çiçek’in canlandırdığı Rüya karakterini yangından kurtaran fakir ama gururlu gencimiz Ömer orijinal hikayede de etkinlikte garson olarak görev alıyor.
Le Bazar de la Charite 8. bölümünde final seyirciyi adeta şoke etmişti. Dizinin final bölümü daha iyi anlayabilmeniz açısından Türkiye uyarlanmasında yer alan karakterlerin adıyla anlatımı tamamladık. Hazırsanız başlıyoruz...
Tomris Hanım, ahırda damadını kanlar içinde bulur. Polisleri çağıran Tomris Hanım yerde bir tane taş fark eder ve olayların akışı o anda değişir. Çünkü o taş Çiçek’in maskesinde bulunan materyalle birebir uyumludur. Tomris Hanım olayı çözmesine rağmen Atlas’ı yalnız bırakmaması için Çiçek’i gitmemesi konusunda ikna etmemeye çalışır. O sabah aslında Ömer’in idam günüdür ve Rüya yaşadığı zor günler nedeniyle büyük bir stres içindedir. Ömer’in idam sehpasında olduğu anlarda Rüya’nın babası duruma el atarak yangında Ömer’in suçu olmadığını itiraf eder. Çelebi’nin 15 yıl öncesindeki bir cinayetten ve çıkan yangından sorumlu olduğu gün yüzüne çıkar. Cemre’nin bulduğu notalar sayesinde Çelebi’nin Almanya için çalışan bir ajan olduğu tespit edilir. İdam edileceğini öğrenen Çelebi onuruyla ölmek istediğini söyleyerek izin ister ancak tutuklandığı yerden kaçar. Cemre’nin üzerine gaz lambasındaki yağı dökerek onu korkutur ve intihar süsü vererek yeniden firar eder.
Ömer’in serbet kalmasından sonra Rüya, Çiçek (Şimal)’in yanına gider. Orada Ali ve Atlas’ın oyun oynadığını görüyor. O anda Şimal’in Çiçek olduğunu öğrenir. Çiçek ve Ali büyük aşklarını yaşamaya başlar.
