BİZE ULAŞIN
Koronavirüs pandemisinde erkek arkadaşı Yiğit Marcus Aral’la birlikte düzenledikleri partilerle eleştiri oklarının hedefi olan Şevval Şahin bir kez daha magazin gündemine bomba gibi düştü. Katıldığı bir Youtube kanalında yarı İngilizce yarı Türkçe konuşmasıyla dikkatleri üzerine çeken Şevval Şahin, Türklük algısı üzerinden eleştirilmişti. Türk olmaktan gurur duyduğunu ve yurt dışında okuyup büyüdüğü için İngilizce kelimeleri daha sık kullandığından bahseden Şahin yeniden gündeme geldi.
Merve Şahin ve Melis Özcan’ın sunduğu Sorgu Sual programına konuk olan Şahin, programda lüks hayatına yönelik sorulardan rahatsızlık duydu. Sunucuların İstiklal Marşı’nın ilk kıtasını ve Atatürk’ün bir sözünü söylemesini istemeleri üzerine stüdyoyu terk eden Şevval Şahin, sosyal medyada sert bir şekilde eleştirildi. Sosyal medya üzerinden adeta linç edilen Şahin’e destek ünlü isimlerden geldi.
Bir kadının başka bir kadını kendince rezil etmeye çalışması ve bununla böbürlenip reyting almaya çalışması üstelik de saygın bir haber kanalında... Sonra da “kadına şiddete karşıyız” söylemleri... Şiddet sadece el kaldırmak mı? Soruları bildi, bilemedi kısmına gelmiyorum bile...
Gencecik, hayatının neredeyse tamamını başka bir ülkede geçirmiş bir kızı aralarına alıp küçümser, dalga geçer ve rencide edercesine reyting uğruna bu duruma sokan iki kadına (hemcinsimize) üzüldüm ben asıl! Sözde en önemli haber kanallarımızdan birinde asıl yapmaları gerekenin bambaşka isimlere, bambaşka ve çok daha önemi konularda soru sormak ve sıkıştırmak olduğunu da çok iyi biliyorlardır eminim.. (Bu arada bu soruların cevabını bilip bilmemesi değil konu!)
Tanem Sivar’ın gönderisini kendi sosyal medya hesabından paylaşan Hazal Kaya, “Tanem Sivar içimden geçenleri yazmış” notunu ekledi.
Şevval Şahin’in videosunu izledikten sonra sinirlerine hakim olamadığını ifade eden Arıkan paylaştığı hikayesinde, “O iki sunucu kadına söylemek istediğim o kadar şey var ki! Kızcağıza bilgisizliğinden kızmamız gereken yerde o iki bayan sunucu için o kadar çok şey söyleyebilirim ki! Tam da bu hissim! Kötüsünüz!” dedi.
Yakın arkadaşı Şevval Şahin’e destek olan Şeyma Subaşı paylaştığı hikayesinde, “Aynı şeyleri ben de yaşadım. Yapılan yorumları yapılan haksızlığı ben de görüyorum, tamamen arkasındayım keşke bana daha önce sormuş olsaydı. Ben 30 yaşındayım kendisi 20 yaşında ben bu günlerden geçtim ve hala geçiyorum.Ama çok üzülerek söylüyorum ki o kadar kıskanç bir milletiz ki insanlara haksızlık yaparak besleniyoruz. Bizim için üzülmüyorum size üzülüyorum böyle bir karaktere sahip olduğunuz için. Şevval çok güzel bir kız çok güzel yerlere gelecek. Şevval hiç takılma ve üzülme. Arkandayım her zaman arkadaşım” diye konuştu.
Ne manasız! Belli bilmiyor kız,küçük düşsün diye bile bile eziyorlar.Üstelik zevk alırcasına. Televizyon programcısı evinde misafir ağırlar gibi ağırlar konuğunu racon budur, aşağılamak küçük düşürmek değildir!ben izlerken,konuğa değil daha çok sunanların yerine utandım
Kadına şiddeti savunanlar kadına şiddetin en büyüğünü yapıyorlar. Asıl cahillik azıcık reyting uğruna bu kızı malzeme yapmaları... Şevval Şahin’i tanınmam ama yapılan şiddete karşıyım. Türkiye’de büyümemesine rağmen veremediği cevaplarla onu sınayamazsınız. İğrençsiniz!
Kültürlü olmanın şartlarını “İstiklal Marşı’nı kim yazdı, ülkenin kaç coğrafi bölgesi var” sorularıyla değil; “Salda Gölü, Rabia Naz’a ne oldu, hayvan yasası kaç yıldır bekliyor, kadın cinayetinden iyi hal indirimi var mı” sorularıyla ölçmek daha doğru geliyor bana. İstiklal Marşı’nın yazanı bilmek, coğrafi bölgeleri bilmek insanı kültürlü yapmıyor. Tabii ki öğrenmeli, bilmeli ama bunu yeterli gören anlayış sığ bir anlayış. İnsan yaşadığı toplumun birçok sorununu algılayabilmeli. Yaşadığı çevreyi de...
Şevval Şahin’e sorulan soruları tamamen toplum önünde itibarını zedelemek için yapıldığını düşünüyorum. Yapılan davranışı esefle kınıyorum. Ben olsan dava açardım. Programda sunucuya şöyler söylerdim; “Bana lütfen Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini baştan sona bir okur musunuz?”
Bunların neyin ölçütü onu anlamaya çalışıyorum. Sunucu kadın hangi sıfatla karşısındaki bir genç kızı linç kültürüne malzeme etmeye çalışıyor? Bu kin niye? Senden genç diye mi? Tescilli güzellik ünvanı olduğunda mı? Neden?
Bir kadını rezil etmeye çalışan iki kadın... Gerçekten şu tablo beni fazlasıyla utandırdı. Sunucunun yüzündeki aşağılayıcı bakışı görüyor musunuz? İsterse dünyanın en kültürlü bireyi olsun benim için bu bakışa sahip birinin öğrenmesi gereken ilk ders; insan olmaktır. Şevval Şahin hiçbir şey bilmiyor olabilir. Kendi tercihidir bu. Bence onun yerine 'ben her şeyi bilirim' deyip bir şey bilmeden ortalıklarda gezenleri konuşun. Şevval Şahin bu çirkinlik karşısındaki duruşundan dolayı seni tebrik ederim. Ben izlerken senin kadar sakin kalamadım.
Şevval Şahin... Bu ismi özellikle dünden beri duymayan çok az kişi kalmıştır. Son katıldığı televizyon programında maruz kaldığı duygusal şiddet gerek yazılı gerek görsel basında aylardır sürmekte. Bir zamanlar bu psikolojik şiddeti bizzat deneyimlemiş biri olarak kendisine yapılanları üzülerek takip etmekteyim. Ancak yapılanı kınamak bu durumu düzeltmeyeceği gibi aksine daha çok konuşulmasını sağlayacak. Bir süre sonra da Şevval konuşulmayacak yeni bir kurban bulunacak.
Günümüz yayıncılık anlayışında çok önemli bir yere sahip olan magazin, toplumda gördüğü talep ile hem yazılı hem de görsel basında geniş kitlelere hitap edebilmektedir. Magazin gazeteciliği, haber verirken eğlendirme işlevinde olan gazetecilik türü olarak kabul edilmektedir. Magazin insanda hoş duygular oluşturan bir dildir ancak şu anda magazin insanları rahatsız edici, insanların özel hayatına saygı göstermeyen bir halde.
Uzun lafın kısası burada gelinen durumda hepimizin payı var ve bunu değiştirmek tamamen bizim elimizde. Basın her zaman düzeyli, tarafsız, etik anlayışına uygun bir yayın politikası izlemelidir. Bize düşen görev ise reyting amaçlı, kötü niyetli yapılmış hiçbir yayın organına daha fazla prim vermemek, o programları izlememek, o sayfaları takip etmemek, o haberleri okumamak.
Birbirini yererek gelişen bir topluluk gördünüz mü? Sürekli iyiye ve doğruya yönlendirilen, iyi ve doğru şeyler üreten toplumlar ancak gelişir. “Ayn-ür rıza” diye bir kavram var; kusur görmeden muhabbet ile bakan gözler demek! Herkesi ayn-ür rıza ile bakmaya davet ediyorum, sevgi ve hoşgörü ile kalın...
Malum videonun tamamını bir izleyeyim dedim. Gerçekten insan hayret ediyor. Genç bir kadını yermek için hazırlanmış bu sorular kimin elinden geçtiyse, kim onay verdiyse ona da yazıklar olsun. İki sunucunun yüzündeki ifadeyi, imaları, ‘ekmeği kaç paraya alıyorsunuz ve sevgilinizi parası mı size bu hayatı sağlıyor’ sorularını sorarken pişkinlikleri... Bu psikolojik şiddeti yayınlarken sevgili CNN Türk arkasında durdunuz mu gerçekten? Maalesef yurt dışına giden insana nefretimiz, İngilizce bilen insanı yermeye çalışmamız acınası şeyler.
‘Takipçiniz Türk, Instagram’ı İngilizce kullanıyorsunuz misyonunuz Türk halkına İngilizce mi öğretmek’ diyor. Eğer eleştirilecek bir şey varsa Miss Turkey’nin eleme ve oy kriterleri olmalı. Bu bilgiye sahip olmayanlar alınmasın o zaman yarışmaya. Soruları bilip bilmemesinin hiçbir önemi yok. Bu soruları sokakta çevirdiğiniz kaç insan biliyor Allah aşkına? Şu linç kültürü inanılmaz asabımı bozuyor. Alalım, yerelim, bir de sosyal medyada milletin diline düşürelim. Biz de harika bir iş yapmışız gibi eve gidip vicdanımız rahat uyuyalım. Vazgeçin artık şu psikolojik şiddetten artık.
