BİZE ULAŞIN
Dişlerinden tırnaklarından artırıp yaptıkları bina yeşil alan kapsamına alınmıştı. Artık güçlendirmeleri ya da kentsel dönüşümle yenilemeleri imkansızdı... Gidecek başka yerleri de olmayınca tüm aile çaresizce onları yıkacak depremi beklemeye başladı.
İstanbul’un Bağcılar ilçesinde yaşayan Uysal ailesi varlarını yoklarını yatırarak yaklaşık 10 yıl önce 3 katlı bir bina yaptırmışlardı. Binalarını kentsel dönüşüm kapsamında yeniletmek isteyen Uysal ailesi belediyeye başvuruda bulundu. Aldıkları cevap karşısında büyük şaşkınlık yaşayan aile binalarının bulunduğu arazinin yeşil alana dahil edildiğini öğrendi.
6 ay önce yaptırdıkları karot testi ise binanın riskli olduğunu ispatladı. Aile tek bir istekleri olduklarını belirterek kendilerine yeni bir yer verilmesini ya da yeniden binalarının olduğu yerin imara açılması çağrısında bulundu.
Yaşadığı çaresizliği ‘yıktıramıyoruz da yaptıramıyoruz da güçlendiremiyoruz da…’ diyerek özetleyen bina sakini sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Göz tansiyonu hastası oldum ağlaya ağlaya. Biz burada öleceğiz onlar da gelsin ölümüzü buradan kaldırsınlar. Bütün emeğim burası, 63 yıldır ben buraya emek vermişim. Kucağımda taş taşıyarak kum taşıyarak yaptım ben bu evi. Burayı bir sefer ev olarak çizmişler, bir sefer yeşil alan olarak, bir sefer park olarak çizmişler. 3 kere plan değişmiş. Bize hiçbir uyarı bilgi verilmedi. Plan değişikliği yapmışlar ben deliler gibi para verdim tapu aldım buraya. Biz binamızı yeniletmek istiyoruz ama imara kapalı olduğu için hiçbir çaremiz yok elimiz kolumuz bağlı.”
Binada yaşadıkları çaresizliği anlatan Uysal ailesinden bir diğer kişi ise şu ifadeleri kullandı:
"Kentsel dönüşüme girmeyenler kendi istekleri ile girmiyor ama biz istediğimiz halde kentsel dönüşüm yapamıyoruz. 22 yıl olmuş imara kapatılalı. Depreme dayanıklı değildir diye bize gelip buraya bildirdiler. Enkazın içinde oturuyoruz. Burayı yıkıp yaptıramayız. Aşağıdaki binalar kentsel dönüşüme girerse biz size oradan yer veririz diyorlar. Belediye bize yer gösterirse belediyeye bırakıp gideceğiz yer göstermezse de artık enkazdan çıkartırlar bizi."
