BİZE ULAŞIN
Bu ani ayrılığın altından bir 'genç sevgili' ve 'ihanet' çıktı!
Gördüğü kanser tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Murat Göğebakan'ın eşi Sema Göğebakan ile aldıkları ani boşanma kararının nedeninin ihanet olduğu iddia edildi. Çifte yakan bir kaynak, Sema Göğebakan'ın yedi aydır, İstanbul Büyükşehir Belediyesi basketbol takımından Doğan Deniz Yiğit adlı basketbolcu ile aşk yaşadığını söyledi.
BEŞ KEZ ZİYARET ETMİŞ
Sema Göğebakan'ın 240 gün hastanede tedavi gören eşini sadece beş kez görmeye gitmesi üzerine Murat Göğebakan'ın durumun farkına vardığı ve bu aldatma olayının gizli tutulması için çiftin arasında bir protokol yaptığı da konuşulanlar arasında. Olaylar, Mayıs 2009'da kanser teşhisi konan ve 240 gün boyunca ağır bir tedavi gören Murat Göğebakan'ın eşi Sema Göğebakan'a önceki ay boşanma davası açmasıyla ortaya çıktı. Ünlü şarkıcının hastalığı yendikten sonra aniden boşanma davası açması herkesi şaşırtmıştı. İlk başlarda eşi Murat Göğebakan'dan boşanmayacaklarını sadece zor bir süreçten geçtiklerini ve bu durumu düzelteceklerini söyleyerek, çıkan haberleri yalanlayan Sema Göğebakan, daha sonra da boşanacaklarını doğrulamıştı. Boşanma nedeni olarak ikili arasındaki fikir ayrılığı ve şiddetli geçimsizlik gösterilse de, mahkeme dilekçesinde asıl nedenin 41 yaşındaki Sema Göğebakan'ın gönlünü facebook'ta tanışıp arkadaş olduğu kendisinden 20 yaş küçük basketbolcu Doğan Deniz Yiğit'e kaptırması olduğu belirtildi.
BARDA EĞLENMİŞLER
Göğebakan konu ile ilgili sorulara sessiz kalırken, Sema Göğebakan ise aşk iddialarını ve sevgilisi ile bir barda geç saatlere kadar eğlendiği iddialarını yalanladı. Sema Göğebakan, sabah gazetesinde yer alan iddiaya göre kendisini şu sözlerle savundu: "Ben herkesle eğlenmeye gider, sarılıp dans edebilirim. Hepsi benim sevgilim mi olacak!" Tüm parasını hastane masraflarına harcayan Göğebakan bu olayın üzerine evden ayrıldı ve Levent'te bulunan ofisine taşındı. Göğebakan şimdi Avrupa turnesine çıkmaya hazırlanıyor.
İHANETE DUALI CEVAP
Murat Göğebakan, ihanet haberlerine yazarı olduğu haberaktüel adlı internet sitesinden cevap verdi:
- "İhanet" öldürmez, acıtır. Ama unutulmaz değildir! Hem neler ve kimler unutulmadı ki? Unutulmayı hak edenler, elbet günün birinde mazinin soluk yapraklarından silinip gidecekler.
-Allah'ın emirleri duruyorken orda bir fener gibi, ışık gibi; bu sapkınlığın nedeni nedir ki?
-Hastanede geçen aylarımı biliyorsunuz. Kim bilir belki de ölümün eşiğinden döndüm. Lakin bana bu canı veren, canımı taşıyabilmem için bana bir izin verdi. Ancak "canım" dediklerim geldi beni sırtımdan hançerledi.
-Ama eyvallah! Allah'tan geleni, geri Allah'a havale ederim. Şeytana müptela olmak, Hakk'ı unutup, Hakk'tan uzaklaşmak yine Hakk'ın vereceği bir yanıtla karşılık bulur çünkü.
-Başıma gelen iyi şeyleri de, kötü şeyleri de hep "imtihan" diye değerlendirdim ve O'ndan ne gelirse hep "şükrettim". Bakara suresi; "Sizin hayır zannettiklerinizde şer, şer zannettiklerinizde ise hayır vardır" der.
-Ben, "Murat Göğebakan" ismine yakışır bir duruş sergilemek zorundayım. Kötü söz söylemedim. "Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah'ı var" dedim. Ruhen zulüm gördüm, bu doğru. Canım yandı, bu da doğru. Ama bu yürek ne yükleri taşımadı ki? Nelere direnmedi ki? Kimleri silmedi ki?
-Eski eşim Sema Göğebakan'dan boşanmak üzereyim. Süreç haftalar öncesinde başladı. Allah ömür verdiği sürece Murat Göğebakan için hayat devam ediyor. Ben yolumda yürümeye devam edeceğim. Ayağım önüme atılan çelmeler yüzünden tökezlese bile ben toparlanıp, hayatımı idame ettireceğim.
-Kanserle savaştığım günlerde bana Âli dualar gönderen sizlerin iyi niyetli iyi dileklerine şimdi daha çok ihtiyacım var. Çünkü yürek acısı, beden acısından daha çok canımı yakıyor.
