Varlığına M.Ö. 1700'lü yıllarda kanıtlar olan ancak Çin tarihine göre M.Ö. 1200'lüyıllarda kurulmuş olan Büyük Hun İmparatorluğu Teoman döneminde yükselişe geçmiş ancak altın çağını Mete Han sayesinde gerçekleştirmiştir.
Din olarak Tengriciliği benimseyen Hunlar, başkenti Ötüken'e kurmuş ve Çin'e adeta baş belası olmuşlardı. Özellikle ilk düzenli ordu sistemini getirerek ünlü hilal taktiğini ilk kez kullanan Mete Han, babasını yenerek tahta oturmuş ve o dönemler dünyanın en büyük ticaret ve ulaşım yollarından biri olan İpek Yolu için Çin hanedanlığıyla savaşmış ve galibiyetle ayrılmıştır. İpek Yolunu ele geçiren Hunlar, Çin'i de vergiye bağlamayı başarmıştır. Bazı tarihçilere Mete o yıllar istese Çin'i işgal edip başına geçebilirdi. Ancak hem kültürünün korunması hem de engel olunamayan hızlı nüfus artışını göze alarak Çin'i vergiye bağlamayı tercih etti. Bu durumda kalabalık nüfusu yönetmek yerine sadece gelirlerini alması Hun İmparatorluğu adına büyük bir katkı sağlamıştı.
Bazı efsanelere göre Hunların Çin devletine yapmış olduğu durdurulamaz akınlar yüzünden Çin Seddi inşa edilmiş. Aradan geçen yıllar sonra Ming Hanedanı tarafından revize edilen duvar sağlamlaştırılmış ve günümüze kadar dünyanın7 harikasından biri olarak sayılmıştır.
Bazı rivayetlere göre Teoman ve Duman Han önderliğinde kurulan savaşçı birliğin yaptığı özel saldırılar, Çinlilerin kendilerini korumak için bir duvar örmesinde önemli bir rol oynamış... Bu savaşçı birliğin adı; Kartal Savaşçıları'ydı.
Kartal Savaşçıları ya da Kartal Okçuları olarak bilinen bu özel birlik, Çinlilere hiç yenilmemiş, birkaç tümenden fazla olmayan ve her biri için başına ödül konmuş çok hızlı manevra yeteneği bulunan savaşçı birlikleriydi.
Kavimler göçünde bile önemli etki bırakan ve Cermen kabilelelrinin bile başına bela olan Kartal Savaşçılarının at üzerinde adeta birer cambaz olmaları, normal bir savaşçıya göre daha hızlı at sürebilmeleri ve at üzerinde ok kullanabilmeleriyle adeta düşmanlara kan kusturuyorlardı. Ayrıca Mete Han döneminde ilk kez kullanılan Hilal taktiğini en iyi uygulayan bu birlik, Çinlilerin ok atış mesafesine kadar hesaplayabiliyorlardı. Söylentilere göre Çinlilerden uzağa ok gönderebilen Kartal Savaşçıları 500 adımlık bir uzaklıktaki düşmana ok isabet ettirebilirken, Çinliler maksimum 200 adımlık mesafeyi görebiliyormuş.
Düşmana hasar verdikten sonra ani şekilde kaçmaya başlayan Kartal Savaşçıları Çinlilere 'Biz korkağız' süsü verp peşlerine takıyorlardı. Sazan gibi yeme düşen Çinliler Kartal Savaşçılarının peşinden giderken bir anda etrafında orduyla çevrili olarak buluyordu. Ayrıca geriye dönüp at üzerinden ok atabilen Kartal Savaşçıları, asıl ordu düşmanı sarmadan bile büyük hasarlar verebiliyordu.
At sürerken bir başka atın üzerine atlama, atla son sürat giderken yana yatma ve bazen etrafından dolaşabilme gibi yetenekleri olan Kartal Savaşçıları hızları sayesinde gece yarıları görünmez bile olabiliyorlardı...
Her Hun erkeğinin hayali Kartal Savaşçısı olmakmış ancak çok yüksek beceriler isteyen bu birliğie katılmak hiç de kolay değildi. Zorlu cambazlık ve kamuflaj eğitimlerinden geçen adaylar 5 etaplı bir yarışmaya katılıyor ve 10 kişi birbirlerine bağlanarak Kartal Savaşçısı tümenini oluşturuyordu.
İlk etap at sürme; Engelli ve uzun mesafeli at sürme yarışında amaç hem at yönetimini görme hem de savaş alanındaki zorlu yollardaki becerilerini göstermekti.
İkinci etap at sürerken ok atma; Atın kontrolünü yaptık zor yolları geçtik ancak daha sonra Kartal Savaşçılarının en önemli özelliği olan at üzerinden ok atma kabiliyetiydi. Atın kontrolünü sağlamak bir yana üzerine ok ve yayı tutup hedefi tutturmak önemliydi.
Üçüncü etap at sürme oyunları; Bu etapta yarışmacılar cambazlıklarını at üzerinde konuşturmak zorundaydı. Eyerlerinin yanlarına eğilip yerden aldıkları sapları diğer taraftaki sepetlerine koymak gibi bazı görevleri yerine getirmeleri gerekiyordu.
Dördüncü etap ters ok atma; Kartal Savaşçılarının en büyük özelliği ters ok atmaydı... Yıllarca bu sırrı çözemeyen Çinlilere karşıbu taktik çok fazla işe yarıyordu.
Böriler, Kartal Savaşçılarından seçilen ve imparatorluğun en özel ve elit birliği olarak anılıyormuş. Kağanı/hakanı korumakla görevli olan bu elit birlik ölmeden hükümdar ölmezmiş. Bu yüzden kurt desenli kırmızı bir savaşçı elbisesiyle hükümdarlarını korumaya yemin etmişlerdir.
Maalesef Kartal Savaşçıları'nın varlığı Çin kaynakları tarafından bulunduğu için pek fazla görsel mevcut değil bu yüzden kullanılan görseller tamamen temsilidir. Hun Kartal Savaşçıları hakkında daha fazla bilgi edinmek için Ahmet Haldun Terzioğlu'nun Hun Kartal Savaşçısı veya Teoman-Mete Han kitaplarını edinebilirsiniz.
