Melo'ya küfretmiş olsam, ettim derim. Ve kendisinden özür dilerim. Bu olaydan sonra 70 dakikada sahada beraberdik. Aramızda da bir problem yaşanmadı. Melo'yla konuşuyordum, yardımcılarımdan biri “Sarı kart” dedi. “Sözlü ikaz ettim, ne kartı, oyun devam ediyor, susun” demek istedim. Biz hakem ekibi bu kadar yıldır beraberiz. Bu kadar seyahat, maç, kamp, seminer... Ağzımdan argo söz çıkmışsa bile arkadaşlarım beni anlayışla karşılar.
Fırat Aydınus... Türkiye'nin 2 numaralı hakemi... Daha önce sayısız yurt dışı maçı ve 23 derbiyi başarıyla yönetmesine rağmen Eskişehir'de Caner'i attığı için ve şimdi de Melo'ya küfrettiği iddiasıyla gündeme geldi.
Aydınus da buna yanıyor:
“11 yıldır Süper Lig'de düdük çalıyorum. 23 tane derbi yönettim. Bu kadar zamanda küfreden bir görüntüm var mı? Duyan oldu mu?
Dünya Kadınlar Günüydü. Seremoniye 7 yaşındaki kızımla çıktım. Eşim de tribündeydi. Tribünlerin öfkesi başladı. Beni bırakın, çocuğumun ve eşimin tribündeki halini düşünebiliyor musunuz?
Ben bugün tatil gününde kızımla gezecektim. Haftada bir pazarımız maçımın olmadığı güne denk geldi. Bir alışveriş merkezine gidecektim. Ama dışarı çıkamadık. Bu kadar yayınla hedef gösterildim, nasıl çıkabilirdim Ömer Abi?”
Fırat Hoca telefonda ağlıyordu. Anlattıklarıyla beni ikna etmişti. “Hocam, bunları yayınlamalıyız” dedim. Kabul etmedi. “Sen bil yeter” dedi.
Olay şuydu:
Bir faul sonrası Fırat Aydınus, Melo'yu uyarıyor. Yardımcılardan biri (Hangisi olduğunu kendisi bile seçememiş) “Hocam Melo'ya sarı kart” diyor. Fırat Hoca da “Konuştum, uyardım, ne kartı, işine bak sen” anlamında argo bir laf ediyor.
Bu olay kamuoyuna “Melo'ya küfretti” diye yansıyor.
Fırat Hoca anlatıyor:
“Ben 41 yaşındayım. Önümde 4 yıl var. 15'er maçtan 60 maç eder. 60 maç için yalan söyler miyim? Kariyerimi, emeğimi silip atabilir miyim? Melo'ya küfür etmiş olsam, ettim derim. Ve kendisinden özür dilerim. Bu olaydan sonra 70 dakikada sahada beraberdik. O kadar tribünlerin tepkisi oldu. Gider özür dilerdim.
Melo'ya kart göstermek yerine kendisiyle konuştum. Yardımcı hakemlerden biri 'Sarı kart' dedi. 'Daha ne kartı? Sözlü ikaz ettim. Oyun devam ediyor. Susun' demek istedim. Ağzımdan çıkan ortaya bir sözdü, yarı şakaydı, sitemdi. Hakemler arasında bazen böyle takılmalar olur. Asla ağzımdan birini hedef alan küfür çıkmamıştır. Çıkan kötü söz de bir futbolcuya ya da hakemin şahsına değildir. Yani 'Sarı kart konusu geride kaldı, oyun başladı, işinize bakın' der gibi... Biz bu hakem ekiplerimizle bu kadar yıldır beraber bir iş yapıyoruz. Bu kadar seyahat, bu kadar maç, bu kadar kamp, seminer... Ağzımdan böyle bir cümle o an için çıkmışsa bile arkadaşlarım beni anlayışla karşılar.”
Dedim “Hocam MHK Başkanı Zekeriya Alp anlayışla karşılayacaktır, izin alıp şu konuşmayı yayınlayalım.”
İkna etmek zor oldu.
“Başkanım Zekeriya Alp'le 3 defa görüştüm. Bana moral verdi. Sağ olsun. Bu başkan hakemler için büyük şans. O benim başkanım değil sanki abim ya da babam. Keşke klonlanabilse de sayıları fazla olabilse... Başka hiç kimseyle görüşmedim. Ömer abi bir de senin telefonuna cevap verdim. Bizi bu şekilde yıpratanlar bir ailemizin, bizim için üzülen eşimizin, anne-babamızın, çocuğumuz olduğunu hiç düşünmezler mi?”
Dedim ki, “İşte bunun için yayınlamak istiyorum Fırat Hoca...”
“Ömer Abi bir gün Allah korusun bir hakem bir yerde ya yaralanacak ya da katledilecek. Fırat, Cüneyt, Hüseyin ya da Mete metroya, metrobüse binebilir mi? Bu kadar hedefteyiz. Bir tanesi bize zarar veremez mi? Bunu insanlar düşünmüyor mu?”
MAÇA KIZIYLA ÇIKMIŞ
Fırat Aydınus önceki akşam Arena'ya kızı Mina Deniz'le birlikte çıkmış. Sarı-kırmızı tribünlerin ikinci yarı boyunca ettiği küfürleri tribündeki eşiyle birlikte kızı da duymuş.
Kızım 4 ay tedavi gördü
“Bir tarihte eve kameralar geldi. İlkokul 1'e giden biricik kızım o kadar korkmuştu ki, 4 ay psikolojik yardım almak zorunda kaldık. Hâlâ kamera görünce tedirgin oluyor. Ya bize acımıyorsunuz, çocuklarımızı düşünün. Biz haftada 1-2 gün kendimize ayıramıyoruz. Çok sade ve basit bir hayatımız var. Tatil ya da boş olduğumuz günler de üzüntü ile geçiyor. Şu ana kadar evde 3 film seyrettim.”
(Türkiye Gazetesi)