Mükâfat kelimesi Arapça kökenlidir. Arapça "bedel, ödül" anlamlarını taşıyan "kfw" sözcüğünden alıntıdır. "Kifa" kökünden "bedel ödeme, ödül verme" anlamlarına gelen "mükâfe’et" sözcüğü türetilmiştir. Bu kelime de dilimize "mükâfat" olarak geçmiştir. Bir şeyin karşılığı olan ödülü vermek, bedelini ödemek anlamlarında da kullanılabilen bu kelimenin Türk Dil Kurumuna göre anlamları şu şekildedir:
- (isim) Ödül.
- (isim) Değerlendirici, sevindirici davranış.
Mükâfat kelimesinin kullanımına birkaç örnek cümle vermek gerekirse:
- Bu çabalarının mükâfatını elbet bir gün alacaksın.
- Akademide yaptığı çalışmalarının en güzel mükafâtı, öğrencilerinin başarılı olmasıydı.
- Bizi tek başına büyüten zavallı annem mükâfatını öbür dünyada alacağına inanıyor.
- Tüm yıl boyunca o kadar çalışmıştı ki kendisine mükâfat olarak bir tatil ısmarlamıştı.
Mükâfat kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük
Türkçede anlaşılır bir cümle kurmak için çok geniş bir seçenek yelpazesi bulunur. Bir kelime birden fazla şekilde ifade edilebilir. Dilimizde aynı ya da benzer anlama sahip olmasına rağmen farklı şekillerde yazılan kelimeler eş anlamlı olarak adlandırılır. Eş anlamlı kelimeler kullanmak aynı anlama gelen cümleleri daha çeşitli şekillerde ifade edebilme olanağı tanır. Dinamik bir dil olan Türkçe, bir kelimenin eş anlamlılarının zaman içerisinde o kelimenin yerini geçmesine imkân sağlayabilir.
Mükâfat kelimesi günümüzde çok fazla kullanılmasa da geçmişte popüler olan bir kelimedir. Eski kitaplar, edebî eserler ve tarihi kaynaklarda olduğu gibi resmî konuşmalarda da hâlâ mükâfat kelimesine rastlamak mümkündür. Genellikle bir şey karşılığında verilen ödül ve ikramiyelerden bahsedilirken kullanılır. Mükâfatın eş anlamlısı olan kelime cümle içerisinde anlam bozukluğu yaratmadıkları takdirde mükâfatın yerine kullanılabilir. Mükâfat eş anlamlısı olan kelime:
Mükâfatın eş anlamlıları ile örnek cümleler
Mükâfat kelimesinin eş anlamı olan kelimelerle örnek cümleler:
- Yarışmada birinci olduğum için ödüle layık görüldüm.
- Bu düşünceli davranışı ödüllendirilmelidir.
- İster şans de ister kader, büyük ödülü kazanmış.
- Bu ödülü hak edecek hiçbir şey yaptığına inanmıyorum.
- Son bir haftadır yaptığı satışlar herkesten yüksek olduğu için ödül aldı.
- Enişte, işlerin düzelmesi için tüm çalışanlarına teşvik olması adına ödül verdi.