Minik Narin Güran önceki gün defnedildi. Normalde kendi köyünde kılınması gereken cenaze namazı komşu köyde kılındı. Soruşturmada komşu köyler de dahil 267 kişinin ifadesi alındı. Tüm bu olaylar yaşanırken herkesin asıl merak ettiği nokta ise köydeki ölüm sessizliğinin nedeni oldu. Köydekiler aslında her şeyi biliyor ancak susuyor iddiası herkesin konuştuğu iddialar arasında yer aldı. Uzmanlar, bu sessizliğin psikolojik ve sosyolojik tahlilini açıkladı.
İTİRAFÇININ ARKADAŞI NARİN’İN KÖYÜNDEKİ SESSİZLİĞİ ANLATTI
İtirafçının arkadaşı Emrah Ergin’in yaptığı açıklamada köydeki sessizlikle ilgili kullandığı ifadeler ise bir hayli dikkat çekti. Ergin, köydeki arkadaşlarına ulaşamadığını belirterek şu şekilde konuştu:
“Benim köyde şu an 25 tane arkadaşım var, demirci arkadaşım, inşaatçı arkadaşlarım var. Bu kız öldüğü günden beri arıyorum arıyorum açmıyorlar. Telefonlarımı hiç açmıyorlar. Bir şey soracağımızı tahmin ederek konuşmuyorlar. Bu köy hepsi akrabadır, yabancı yoktur içinde amca çocuğu, dayı çocuğu… Her şey birbirine karışmışlardır. Onun için her şeyin üstünü kapatıyorlar.”
KOCA KÖY ÖLÜM SESSİZLİĞİNE BÜRÜNDÜ: ‘BU GÖZÜ DÖNMÜŞ BİR KARANLIK’
Bu cümleler korkunç cinayetin yaşandığı Tavşantepe’nin komşu köy sakinlerinden geldi. Ne telefonlara cevap verdiler, ne mesajlara döndüler. Koca köy ölüm sessizliğine gömüldü.
Klinik Psikolog Uzman Doktor Rukiye Karaköse de köydeki bu sessizlikle ilgili ATV Haber’e çok çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:
“Bu gözü dönmüş bir karanlık! En temel sebebi korku! Çünkü insanların arasında bazen çıkar ortaklıkları bulunur bazen suç ortaklıkları bulunur. Ama en güçlü ortaklık suç ortaklığıdır denir. Bu suçun bir parçası olduysa yardım ve yataklık ettiyse doğal olarak susacak bu insanlar korumak için. Hatta belki daha ileride çocuklarının o faillerden zarar görmesine engel olmak için kendi ailelerini korumak için susmak zorunda hissediyorlar. Temel motivasyon korku.”
“FEODAL BİR CAHİLLİK VAR ORTADA! SUÇ ODAĞINI KORUMAK”
İddialara göre tutuklanan Amca Salim Güran hem muhtardı hem de bölgenin sözü geçenlerinden biriydi. Çevresinde onun sözünü dinleyen akraba ve yakınları vardı
‘Akrabaların birbiri arasındaki bu sessizliği neye bağlanabilir?’ sorusuna da yanıt veren Karaköse sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“Feodal bir cahillik orada maalesef suç odağını güç odağını korumak. Büyüğümüz ne derse doğrudur anlayışı ve bazen Allah'tan korkar gibi ağadan korkmak, muhtardan korkmak babadan ya da dededen korkmak. Oysa büyük olan her zaman haklı değildir. Her aile de kutsal değildir. Narin’i çuvala koyup dereye bırakan itirafçının yaptıkları da bu korkunun tezahürü olabilir.
“SANIRIZ Kİ BU İLK DEFA OLMUYOR”
Para teklif etti ve aileni düşün dedi. Bu aileni düşünü her türlü anlayabiliriz. Sana para vereceğim ailen rahat yaşayacak aileni düşün ya da ailenin başına bazı işler gelebilir aileni düşün. Bu hem bir çıkar vaadi hem bir korkutma tehdit şantaj olabilir. Ve sanırız bu ilk kez olmuyor çünkü insanlar yolda ayaküstü karşılaşıp burada bir ceset var hadi gömelim demezler. Sebebi var asla telefonlarınızı hiçbiriniz açmayacaksınız denilmiş gibi hareket ediyorlar. Bu da açıkçası şüpheleri artırıyor.”
NARİN OLAYINDA KÖYLÜLER NASIL SUSTURULDU?
Sabah gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ da köydeki sessizliğin nedeni ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Aytuğ açıklamasında “Köyün böylesine vahşet içeren bir olayda, bu kadar sessiz ve tepkisiz kalmasının çok iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Belli oldu ki Anadolu'nun hala kuytularında feodal düzen bütün etkinliğiyle devrede. Bu köylüler nasıl susturuldu. İşte ya ağa baskısıyla akraba ilişkilerinin her türlü rezilliği örtmek için bir gerekçe olduğu anlayışı maalesef Anadolu'da hala geçerliliğini sürdürüyor. Bunun da altının incelenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.Bu içerik Taner Şahin tarafından yayına alınmıştır