Türk Dil Kurumuna göre yerli kelimesinin sıfat türünde altı farklı tanımı vardır. Bu tanımlara göre yerli kelimesi taşınamayan, başka yere götürülemeyen nesneler için kullanılır. Yerlinin anlamları:
- Taşınamayan, başka yere götürülemeyen
- Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan
- Belli bir bölgede yetişen
- Bir yerin ilk sakini olan
- Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan
- Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad
Belli bir bölgede yetişen sebzeler ya da meyveler gibi yiyecekler, bir yerin asıl ve ilk sahibi olan, oturduğu bölgede doğan, büyüyen, ataları da o bölgede yaşamış olan kişiler için de yerli ifadesi kullanılır. Uygarlıktan uzak, ilkel yaşam şartları ile hayatını devam ettiren bazı kabilelere ve halklara da yerli denir. Bir yurdun kendine has özelliklerine sahip olan, bu yurdun içinde yapılan nesneler de yerli sıfatı ile tanımlanır. Yerli eş anlamlısı olan kelimeler, kullanıldıkları anlama göre çeşitlilik gösterir.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü'ne göre ülkemizin bazı bölgelerinde yerli kelimesi farklı anlamlarda da kullanılabilir. Örnek olarak Burdur’un Bucak ve Demirli bölgelerinde yerli kelimesi "hepsi, tümü" anlamına gelir.
Yerli kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük
Eş anlamlılık ya da anlamdaşlık temel olarak farklı ifade edilen kelimeler arasında anlam birliği olmasıdır. Bu bağlamda farklı ifade edilen kelimeler aynı ya da benzer anlamları karışılıyorsa bu kelimelere eş anlamlı diyebiliriz. Hemen hemen her kelimenin eş anlamlısı olan Türkçede, yerli kelimesinin eş anlamı olan kelimeler de vardır. Yerli eş anlamlısı kelimeler:
- Domestik
- Evcil
- Durağan
- Otokton
Yerlinin eş anlamlıları ile örnek cümleler
Yerlinin eş anlamlısı olan kelimelerle örnek cümleler:
- Bugüne kadar mahallenin otokton ahalisiyle kooperatif üyelerini ayırt edemez olduk.
- Durağan bir yıldız gibi sabahtan akşama kadar o pencerenin önünde otururdu.
- Evcil dramlardan o kadar çok konuşmuştuk ki artık başka bir şek konuşamaz olmuştuk.