Yüksek kelimesi Eski Türkçe bir kelimedir ve "yüksek" anlamına gelen "yüksek" kelimesinden alıntıdır. Kökü "yük" olan yüksek kelimesi aynı zamanda Moğolcaya da geçmiştir ve Moğolcada da aynı anlamda kullanılır. Yüksek kelimesi, belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan anlamında kullanılmaktadır. Bu anlamdan yola çıkarak yine bu anlama benzer şekilde farklı anlamlar da kazanmıştır. Bunun yanı sıra bir şeyin gücünü ve şiddetin derecesini göstermek için de kullanır. Örneğin "yüksek gerilim" ve "yüksek basınç" gibi. Yüksek kelimesi bir kişinin ya da bir kurumun derecesini ve makamını belirtmek için örneğin "yüksek kurul" olarak da kullanılır. Yüksek kelimesinin anlamları:
- Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan
- Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan
- Güçlü, şiddetli
- Etkili
- Derece veya makam bakımından üstün
- Normal değerlerin üstünde olan
- Yukarıda, üst tarafta olan yer
- Erdemli, faziletli
- Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan
Yüksek kelimesinin yerine kullanıldığı yere ve anlama göre eş anlamlıları da kullanılmaktadır. Yüksek eş anlamlısı şu şekilde sıralanabilir;
Yüksek kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük nedir?
Yüksek kelimesinin eş anlamlısı kullanımı hem yazı hem de konuşma dilinde avantaj sağlar. Aynı zamanda da akıcı bir anlatım ortaya çıkarır. Yüksek kelimesinin en anlamlısı olarak en çok kullanılan sözcük "yüce" kelimesidir. Yüksek kelimesinin birden fazla eş anlamı vardır. Bunlar kullanıldığı anlama göre değişmektedir. Yükseğin eş anlamlısı olan kelimeler:
- Ali
- Faik
- Koca
- Mualla
- Mürtefi
- Yüce
Yükseğin eş anlamlıları ile örnek cümleler
Yüksek kelimesi iki şey arasındaki uzaklığı belirtmek, bir şeyin şiddetini ve bir kişi veya kurumun derecesini belirtmek için kullanılır. Bu durumları belirtmek için yüksek kelimesinin eş anlamı kelimeleri kullanılabilir. Yüksek eş anlamlısı kelimelerle ilgili örnek cümleler:
- Bu gün bizim en şanlı, en ali bir günümüz.
- Faik bir insandı, kimse onun bu mertebesine ulaşamaz.
- Koca koca binalar kaplamıştı bu şehri.
- Mualla bir köşk inşa etmişler, tüm sülaleyi oraya toplamışlardı.
- Öyle mürtefi bir binaydı ki bakarken başım dönüyordu.
- Ona karşı beslediğim yüce duygular ne olursa olsun yıkılmayacaktı.