SPOR

Avukat Emin Özkurt'tan Yargıtay süreci değerlendirmesi

Son günlerin Fenerbahçe Yargıtay kararı konusunu konuşmak üzere Lig Radyo’ya bağlanan avukat Emin Özkurt, konuyla ilgili açıklamada bulundu.

Avukat Emin Özkurt'tan Yargıtay süreci değerlendirmesi

İşte o açıklamalar...

Fenerbahçe’nin bu başvurusu nasıl bir hamle?

Hukuki başvurular, siyasi ortamlardan ilkesel olarak etkilenmez. Buradaki hukuki başvurunun neticelerinin olması hukuken beklenir. Bu hukuki başvuruyu oldukça tutarlı buldum.Aziz Yıldırım, 3 Temmuz sürecinden bu yana hep aynı söylemleri dile getiriyor. Yargıtay’da temyiz aşamasındaki bu dosyaya nasıl bir tesiri olur yorum yapmak mümkün değil. Bunun işleme alınıp alınmayacağını göreceğiz.

Yargıtay üst düzey yetkililerinin, yargıtay kararının çıkma zamanıyla ilgili açıklamaları olmuştu. Burada bir sıkıntı mevcut. Yürümekte olan davalarla ve onların karar süreleriyle ilgili yorum yapmak çok sıkıntılı bir durumdur. Kararların nasıl çıkacağıyla ilgili spekülasyonların doğmasına neden olur. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin yargı kurallarına güvenmek zorundayız.

Bu kararların veriliş süreçlerini, delillerin toplanması, masumiyet karinesi yine çok konuşulmaya başlandı.

Yargılamanın son aşamasına gelindiği söylenen bu dosyada, mevcut başvuru değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır.

Tebliğname yenilenmesi isteniyor Fenerbahçe tarafından. Sizin görüşünüz nedir?

Eksiklerin neler olduğuna ilişkin kamuoyuna yansıyan bazı şeyler vardı. Esasa dokunmuyorsa, bu değişikliklerin yeni bir tebliğname yazılmasına neden olma ihtimalini zayıf görüyorum. Yeni düzeltmeler varsa, yazılması gerekir.

Fenerbahçe UEFA’dan ceza aldı, CAS da onayladı. Ama ne Aziz Yıldırım ne diğer yöneticilere bir ceza gelmedi. Neden kişiler hala sorgulanmadı. UEFA’nın bu konudaki tavrı neden?

UEFA ikircikli davranmaktadır, tam manasıyla kendiyle çelişkiye düşmektedir. Eğer mevcut adli yargılamayı baz alarak, kişilerin eyleminden dolayı ceza verdiyse kulübe, bunun kişilerle ilgili kısmının da gereğini yapması gerekirdi ama öyle yapmadı. Çünkü kişilerle ilgili ceza vermesi durumunda insan haklarının temel masumiyet karinesinin ihlali, henüz tamamlanmamış karar, kişilerin haklarına tecavüz olacağını bildiği için manevra yaptı. Hukuka aykırı bir manevraydı. UEFA, Yargıtay cezayı onaylamadıkça kişilerle ilgili karar vermeyecektir demiştim, hala vermiş değil, vermeyecektir de... Böyle bir karar verdiği sürece, kişilerin UEFA’yı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne mahkum ettirme ihtimali vardır. Bunun çok güçlü bir ihtimal ve hak olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’den UEFA’ya yönlendirme var mı size göre?

Türkiye’den beslendikleri, sağlam bilgi aldıkları kaynaklar var. Ne yazık ki, biz 3 Temmuz sürecinde de bunu müşade etmiştik. İlkeler ve prensipler çerçevesinde kalınıp, hareket edilmesi lazım. Dönemsel olarak insanların kısa vadeli menfaatlerine girecek yaklaşımlar, uzun vadede ilkelerin ve prensiplerin zedelenmesiyle neticelenirse herkes zarar görür. Çünkü dönemler, devirler, hesaplar değişir. İlkelere sadık kalırsanız hiçbir şey değişmez. Ümit ediyorum ki, Türkiye’den o beslenme kanallarının mevcut gelişmelere adalet ve hak çerçevesinde ilkesel bakmaları gerektiğini düşünüyorum.

CAS, gerekçeli kararı 5 ay oldu açıklamadı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

5 Ay geçmesine rağmen açıklaması, çok ama çok şaşırtıcı değil. Kararın operatif kısmı açıklandıktan sonra, gerekçeli kararı çok hızlı açıklamama yaklaşımı pek çok CAS davasında da görülen bir husustur. Bunun altında çok bir şey aramaya gerek yok. Ben CAS’ın kararının Ocak ayının 3. Haftası gibi çıkmasını öngörüyorum.

Fenerbahçe orada İsviçre mahkemelerine dava açmayı düşünüyor. Böyle bir dava nasıl sonuç getirir?

İsviçre Federal Mahkemesi’nin Fenerbahçe’yle ilgili verilmiş CAS kararının iptali yönünde başvuruda bulunma hakkı vardır. Bu hak, karar Fenerbahçe’ye gerekçeli karar yazılı olarak tebliğ edildikten sonra 30 gün içerisinde Fenerbahçe’nin İsviçre Federal Mahkeme’sine bu yönde bir başvuruda bulunma hakkı ortaya çıkacak. Fenerbahçe, bunu kullanacaktır muhakkak. Ancak, Fenerbahçe’nin CAS kararına yapacağı başvuruda karşısına çıkacağı temel sorun; Federal Mahkeme, CAS kararına karşı Fenerbahçe’nin yaptığı bu başvuruda olayın detaylarına ve esasına tekrar girmeyecek, dosyayı yeniden incelemeye başlamayacak. Sadece temel hukuk ilkelerinin izlenip izlenmediğini, yargıçların bağımsız olup olmadıklarını gibi genel hukuk kuralları prensipleri çerçevesinden olaya bakacak. Dosyanın ana içeriği yeniden açılmayacağı için savunmanın, Fenerbahçe’nin haklarının netice alma noktası sıkıntılı olacak, daha büyük bir efor sarfetmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu davada İsviçre Mahkemeleri’ni ilgilendiren bir hata var mı? Çünkü UEFA çok dikkat ediyor bu konulara.

Savunma hakkına riayet edilip edilmediğiyle ilgili, UEFA sürecinin adil yürüyüp yürümediğiyle ilgili fazla bir tartışma kamuoyuna yansımadı. UEFA’nın bu olayı genel olarak ele alışı sıkıntılıydı. En temel dayanağı UEFA’nın kararında, dosyanın Türkiye Mahkemeleri’nin yaptığı yargılamalara dayandırılmış olmasıydı. Eğer Yargıtay, Fenerbahçe Kulübü yetkilileriyle ilgili kararı bozarsa veya mahkemeye geri gönderirse, o zaman UEFA çok büyük bir çıkmazın içerisine girmiş olacak. Çünkü dayandığı, kararına zemin yaptığı, gerekçelendirdiği yerel mahkemenin kararı bozulursa, büyük sıkıntıya girer. Çünkü henüz tamanlanmamış bir yargı sürecine önyargıyla müdahil oldu. Bu durumda bu ikilemde de UEFA çok zorlanır. Fenerbahçe’nin o takdirde yeni hukuki adımlar atma seçeneği olduğunu düşünüyorum.

UEFA, Yargıtay kararından sonra puan silme için başvuruda bulunacak. Futbol Federasyonu’na gidip, küme düşürün, puanlarını silin, şampiyonluğunu elinden alın diyecek. Böyle bir durum söz konusu olur mu? Tükiye’den gidilip bunlar UEFA’ya konuşuluyor. İbrahim Hacıosmanoğlu da söyledi gidip görüştüğünü. Türkiye’den böyle pazarlıklar yapılıyor mu?

UEFA’da ve FIFA’da bize kurumlarla ilgili pompalanmaya çalışılan temiz ve pembe tabloların dışında çok daha farklı tablolar, işler, ilişkiler var. Bunları bilip, yorumlayıp ona göre büyük bir futbol ülkesi olan ülkemizin o makamlar nezdinde gücünün daha doğru temsili gerekir. Çünkü çeşitli uluslararası futbol camiası FIFA ve UEFA içerisinde etkili olan kişilerin objektif, tutarlı, ilkesel davranması gerekir. Ne yazık ki biz, FIFA’ya ilgili 2018 ve 2022 Dünya Kupaları’nın verildiği ülkelerle ilgili pek çok spekülasyon oldu. Bunları görmeden, bilmeden olayları yorumlarsak yanlışa düşeriz. Onların kurallarına, o kuralları bilerek karşılık vermek lazım. O noktada bazı eksiklerimiz var. Mesela UEFA’nın mutfağında Türk yok.

O zaman Şenes Erzik Türkiye’den kimseyi götürmüyor sonucu çıkıyor?

Ben bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

(Meltem Özbey / Lig Radyo)

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler