Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    “Hakaret” Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

    İnsanlar neden birbirine hakaret eder? Hakaret çeşitleri nelerdir? Hakarete uğradığımızda nasıl karşılık vermeliyiz?

    Aydi Şeker / Mynet Haber

    Günlük hayatımızda maalesef her gün türlü hakaretlerle karşı karşıya kalıyoruz. Bu hakaretler en yakınlarımızdan da gelebiliyor, daha önce hiç tanımadığımız insanlardan da.

    Peki, insanlar neden hakaret eder? Neden çok yakın olduğumuz, bizi tanıyan biri bizi küçük düşürmeye çalışır, kötü hissetmemize sebep olmak ister? Bizi hiç tanımayan biri nasıl olur da hakaret etme gücünü kendinde bulabilir?

    Hakaret çeşitleri

    Hakaret çeşitlerini incelerken bunu iki kategoriye ayırarak yapacağız: hakaret eden kişi bizi hangi yolla ve hangi özelliklerimizi aşağılamaya çalışır?

    Hakaret eden kişilerin başvurduğu belirli üç yol vardır:

    -

    Direkt sözlü hakaret: “Çok aptalsın.” “Çok şişkosun.” “Kıyafetin çok çirkin.”

    - _İndirekt sözlü hakaret

    _: İronik yorumlar, şakayla karışık hakaret (“Ay canım nereden alışveriş yapıyorsun sen? Çok aradın bu kıyafeti galiba! Hahaha”), iltifat süsü verilmiş hakaret (“Kilo versen yüzün çok güzel aslında canım yaa”).

    - _Fiziksel hakaret

    _: İtmek, vurmak, tükürmek vs.

    Yukarıdaki örneklerde zeka, fiziksel görünüş ve kişisel zevklere edilen hakaretlerden örnekler verdik. Fakat insanlar birbirlerini aşağılamak için çok daha fazla özellik bulabiliyor.

    Norveçli bilim insanları Mons Bendixen ve Ute Gabriel 500 üniversite öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirdikleri bir araştırmada insanların birbirine ettikleri kişisel hakaretleri 7 ana kategoriye ayırdı:

    Cinsel aktiflik - “kezban,” “kaşar”

    Nesneleştirme - bir kişinin cinsel organlarıyla ilgili atıfta bulunmak

    Homoseksüellik - “ibne,” “lezbo”

    Etik dışılılık - “p*zevenk,” “or*spu,” “p*ç”

    Aptallık - “salak,” “ezik”

    Korkaklık - “korkak tavuk,” “ana kuzusu”

    Çirkinlik - “domuz surat,” “kepçe,” “koca burun”

    Bu araştırmanın amacı kadın ve erkeklerin hakaretlere ne derecede hassas olduklarını ve hangi hakaretleri daha kişisel aldıklarını ortaya koymaktı.

    Çıkan sonuca göre cinsel aktiflik ve nesneleştirme hakaretleri deneye katılan kadınları, homoseksüellik hakaretleri de erkekleri en çok rahatsız eden kategoriler oldu. Araştırmanın ilginç bir sonucu ise kadınlar tarafından yapılan hakaretlerin iki cinsiyeti de daha çok rahatsız etmesi oldu.

    İnsanlar neden birbirine hakaret eder?

    Aslında bu sorunun çok basit bir cevabı var: İnsanlar kendilerinde fark ettikleri eksiklikler yüzünden karşısındakini aşağılamaya, küçük düşürmeye çalışır. Böylelikle, kendilerini daha üstün hissedebilirler. Sürekli karşısındaki insanları küçük gören ve onların eksiklerini bulmaya çalışan insanlar çoğunlukla narsistik kişilik bozukluğundan muzdarip insanlardır.

    Yaptığımız araştırmalardan etkili bir örnekle bunu açalım: Kişisel gelişim konuları hakkında yazılar paylaştığı blogunda yazar Niall Doherty “Alınmamayı Öğrenmek: Hakaretlerle Nasıl Başa Çıkılır?” adlı yazısında başından geçen bir olayı anlatmış.

    “İngiltere’de içki içmediğim için benimle düpedüz dalga geçen bir kızla tanıştım, ve onun alkolle olan ilişkisini gördükten sonra nedenini çok iyi anladım. Yaptığı sağlıklı değildi ve o bunu biliyordu. Benim içki içmemem onun alkol alışkanlıklarını kötülüyor gibiydi ve bu onun benden nefret etmesine yol açtı. Kendini bu konuda iyi hissetmesinin en kolay ve hızlı yolu içki içmediğim için benim ucube olduğumu söyleyerek aşağılamaktı.”

    Bu örnekten de anlaşılabileceği gibi kötü olmayan huylarımızla bile dalga geçme kapasitesine sahip bir çok narsist/kompleksli insan var çevremizde. Bizi ne kadar iyi tanıyıp tanımadıkları ise hiç önemli değil; kendilerini daha iyi hissetmek için karşısındakini aşağılamaya ve onunla dalga geçmeye dünden hazırlar.

    Hakaretlerle nasıl başa çıkılır?

    Maalesef bu soruların basit bir cevabı yok. Daha doğrusu; cevap basit, ama uygulaması zor diyelim: Hakaretlerden etkilenmemek tamamen sizin elinizde.

    Tiny Buddha sitesinden Andrea Still bu konuyu ele aldığı yazısında hakaret içeren sözlerden neden etkilendiğimizi ve beynimizde onları nasıl etkisiz hale getirebileceğimizi açıklamış:

    “Sizinle aynı dili konuşmayan biriyle sohbet ettiğinizi düşünün. Karşı tarafın söylediği hiç birşeyi anlamıyorsunuz. Ona bakıp ağzından çıkan seslerden bir anlam çıkarmaya çalışıyorsunuz. Sizinle flört mü ediyor yoksa size hakaret mi ediyor, ayırt edemezsiniz. Peki neden bu sesler ne anlama geldiklerini bildiğimiz zaman bizi incitme potansiyeline sahipler? Belli bir noktada kelimelere anlam yüklemeyi öğrendik ama aslında onlar sadece ağzımızdan çıkan sesler. Bunlara yüklediğiniz anlamların ne olduğu sizin elinizde.”

    Yani, biri sizi aşağılamaya çalıştığında, bu sözlerden etkilenip etkilenmemek kişisel bir seçimdir. Az önce de belirttiğimiz gibi; bunu söylemesi yapmasından daha kolay çünkü ister istemez hayatımız boyunca belirli kelimelere belirli anlamlar yükleyerek yaşıyoruz.

    Özellikle şahsımızda eksiklikliğini hissettiğimiz birşey yüzümüze vurulduğunda bundan etkilenmemek çok zor. Ama karşınızdaki kişinin bunu neden söylediğini anlamaya çalışırsanız, aslında sorunun sizde değil edilmemesi gereken lafları eden kişide olduğunu görebilirsiniz.

    Bunların dışında, hakaretle başa çıkma konusunu ele alan yazarların ortak bir tavsiyesi de hakaretleri kişisel gelişiminiz için kullanmak.

    Aslında bu tavsiye yukarıda bahsettiklerimizi tamamlar nitekilte. Eğer biri sizin kilonuzla dalga geçiyorsa ve siz çok alınıyorsanız, bu vücudunuzla çok da barışık olmadığınızın bir göstergesidir. Veya saçlarınız dökülüyor ve insanlar size “keltoş” dediğinde kendinizi çok kötü hissediyorsanız elinizde olmayan bu genetik olayı pek de kabullenememişsiniz demektir.

    Bu tip hakaretlerden etkilenmemek için yapmanız gereken şey ya kendinizle barışık olmak ya da sizi gerçekten rahatsız eden konular hakkında harekete geçmektir. Örneğin kilolarınızdan rahatsızsanız diet ve spor yapın, kelinizden rahatsızsanız ya saç ektirin ya modern şapkalar takın.

    Unutmayın, sizin izniniz olmadan kimse sizi gücendiremez!

    Hakaretlere nasıl karşılık verilmelidir?

    Öncelikle şunu belirtelim; hakarete hakaret veya şiddetle cevap vermek verebileceğiniz en yanlış tepkidir. Çünkü karşınızda sizi aşağılayacak kadar densiz bir insan varsa bu iki tepki de onları mutlu eder çünkü amacına ulaşmıştır.

    Peki, hiç cevap vermemek ne kadar etkili bir çözüm? Karşınızdakine onun hakaretlerini kaale almadığınızı göstermek açısından doğru bir tepki. Ama bunu ancak gerçekten hakaretlerden etkilenmediyseniz yapabilirsiniz, aksi takdirde bu hakaret beyninizin bir köşesine oturur ve olur olmaz zamanlarda yüzeye çıkarak içinizi kemirir ve özgüveninizi kaybetmenize sebep olur.

    Hakaretlere hemen cevap vermek gibi bir zorunluluğunuz da yok ayrıca. Hatta bunu yapmak çoğunlukla sizin için daha kötü olur çünkü insan çoğu zaman sinir ve üzüntüyle sonradan pişman olacağı laflar edebilir.

    En iyisi, bir hakarete karşılık vermeden önce bu hakaretin boyutunu ve karşınızdaki insanı tartmaktır: Bu insan bunu bana neden söyledi? Acaba bir doğruluk payı var mı? Neye dayanarak bu sonuca vardı? Ayrıca, bazen bizim hakaret olarak aldığımız şeyleri insanların patavatsızlıkla veya hiç de bizim anladığımız gibi bir anlamı olmadan söylediklerini de göz önünde bulundurmalıyız.

    Durup düşündükten sonra hakaretin sahibiyle yüzleşmek, ona bu yukarıdaki soruları sormak iyi bir çözüm olabilir ama maalesef herkes bunu anlayacak kapasitede olmayabilir. Bu sefer de çok hassas olduğunuz konusunda sizinle dalga geçmeye başlayabilir. Bu tür odunlara en iyi cevap sakince bu özelliğinizden haberdar olduğunuzu veya bununla barışık olduğunuzu belirtmektir.

    Örneğin;

    _Odun: Oğlum, senin boyun çok kısa, böyle şortlar giyince iyice cüce gibi gözüküyosun.

    Siz: Aaa kısa mı boyum? Ben de neden herkes bu kadar yüksekte her zaman diyordum! Seviyorum ben bu şortu ama yine de önerin için teşekkürler._

    Veya,

    Odun: Ay hasta mısın? Gözlerinin altı çökmüş, yüzün solmuş.

    Siz: Yok, merak etme. Biraz yorgunum ve makyaj yapmadım. Hasta olsam bana bir çorba yapar mıydın?

    Tabii, bu tür cevaplar insanın aklına ilk anda gelemeyebilir, bu durumlarda en kötü “evet farkındayım, sağ ol,” diyebilirsiniz.

    Özetle:

    İnsanlar genellikle _kendi komplekslerinden dolayı

    _ karşısındakini aşağılar,

    bu hakaretleri _kaale almamak

    _ bizim elimizdedir,

    illa cevap vermek gerekirse de

    soğuk kanlı bir şekilde cevap vermeliyiz.

    En Çok Aranan Haberler