Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    İslamcılar Tarafından Hazırlanan Mantık Hatalarıyla Dolu, Irkçı, Cinsiyetçi ve Ayrımcı Söylemli 'Sosyal Sorumluluk' Videosu

    Sosyal sorumluluk yapayım derken göz çıkartmak bu olsa gerek.

    İslamcılar Tarafından Hazırlanan Mantık Hatalarıyla Dolu, Irkçı, Cinsiyetçi ve Ayrımcı Söylemli 'Sosyal Sorumluluk' Videosu

    İnsanların inanç özgürlüğünü savunmak; ve hakaret, aşağılama ve ötekileştirmeyle baskı kurmak arasındaki farkı pek anlayamadığını düşündüğümüz Çay House tarafından hazırlanan Tesettür & Medeniyet başlıklı videoyu analiz ettik. Video'yu henüz izlemediyseniz önce bir izleyelim.

    Aslında video ilk birkaç saniyesinde gayet sorunsuz başlıyor

    Video'nun başında Kur'an'dan da örnekler verilerek tesettürün ne olduğu net ve doğru biçimde tasvir ediliyor. Buraya kadar bi sorun olmadığı açık. Malesef buradan sonra videoda çatlaklar, mantık hataları ve hatta hakarete varan ifadeler var.

    İlk sorun burada. Felsefik ya da bilimsel hiçbir argümanda yeri olmayan söyleniyor, kabul ediliyor gibi muğlak ifadeler kullanılarak izleyiciye/dinleyiciye hiçbir kaynak sunmadan dogmatik, kaynaksız, desteksiz, ve bu yüzden yanlış, son derece subjektif ve doğruluğu kanıtlan(a)mamış bir veri sunuluyor.

    Uydurma olmasının yanısıra buradaki söylemdeki cinsiyetçiliğe özellikle dikkat çekmek gerekiyor. Yine desteksiz sunulan bu veri aynı cinsiyetten insanlar bile eşit yaratılmamışken, bu videoyu hazırlayanların neye göre, kime göre kadını zayıf olarak konumlandırdığını merak ettiriyor. *D**emagoji* yapılıyor.

    Demogoji nedir?

    TDK'ya göre demagoji laf cambazlığı anlamına geliyor. Vikipedi ise demagojiyi halkın isteklerine, ön yargılarına ve korkularına dayalı olarak yapılan siyaset ve destek arayışı şeklinde açıklıyor. Video'da kadınların yapılarındaki zayıflığın ne olduğu belirtilmemiş; bununla birlikte her kadını nazik olarak tanımlamak ya da her kadından nazik olmasını beklemek, önyargılara hitap etmekten başka bir şey değil. Bu söylemdeki cinsiyetçilik de tam olarak burada ortaya çıkıyor.

    Muhtaç sensin, kolay gelsin...

    Videoda şöyle bir ifade geçiyor: "...kendisini himaye altına alıp, kendisine ve çok sevdiği evlatlarına bakacak bir eşe muhtaç..."

    Sadece Türkiye'de değil dünyanın birçok yerinde bir erkeğe muhtaç olmadan yaşayabilen bekar anneler olması, bir annenin ya da kadının güvenliğini sağlayacak bir erkeğe muhtaç olduğu söylemini en başta sarsıyor. Bekar annelere ya da kimsesiz kadınlara medeni ülkelerde devlet desteği veriliyor ve/ya bu amaç için kurulan STK'lar yardım ediyor. Hatta bu kurumlar bekar anne ve baba ayrımı yapmadan, genellikle bekar ebeveynlere destek oluyor. Bu mantıkla medeni ülkelerin erkeği de zayıf ve muhtaç bir yapısı olduğunu düşündüğü sonucuna varılabilir. Ama bu doğru olur mu? Tabii ki olmaz. Bekar ebeveynlere destek olan kurumlardan bazılarına örnek vermek gerekirse; Avustralya İnsani Hizmet Departmanı Avustralyalı bekar ebeveynlere maddi destek sağlıyor, Kanada Gelir Dairesi tarafından özel olarak bekar annelere ayrılmış bir fon bulunuyor, ABD'de bekar anneler Child Care Assistance Program (Çocuk Bakımı Destek Programı)'dan Obamacare dahilinde sağlık desteğine kadar birçok fırsattan yararlanabiliyorlar.

    Buradaki cinsiyetçi söyleme neden olan tek sorun muhtaciyet de değil üstelik. Burada satır arasında bir kadına zorla kabul ettirilmeye çalışılan bir toplumsal cisiyet görevi var: Anne olmak! Her kadın anne olmak istemeyebilir ve zorunda da değildir.

    Ya sen bu verileri nereden aldın?

    Burada da toplumdaki kadınlar, yine kaynak verilmeden, üstelik kişinin algısına göre değişebilecek sıfatlar yakıştırılarak ayrıştırılmış. Yine demagoji yapılmış. Mesela ihtiyar kadınların yüzündeki kırışıklıkların görünemsinden çekinmesi önyargılara oynayan bir söylem. Konuyla ilgili hiçbir araştırma kaynak olarak gösterilmeden ortaya atılan farazi bir veri. Aynı kalıplaştırmalar toplum tarafından güzel bulunmayan, kıskanç, ve güzel kadınlar için de yapılıyor. Öte yandan utanç duymak, ilgi görmek istemediği erkeklerden kendilerini sakınmak gibi neredeyse hakarete varan söylemler de gözden kaçmıyor.

    Özetle videonun bu bölümü kadınları tek bir çatı altında toplayıp birleştirici ve cesaretlendirici bir söylem kullanacağına ayrımcı bir söylemi tercih ediyor.

    Tektipleştirme...

    Videonun ayrımcılık yapan bölümünden sonra ise, aslında hiç de şaşırtıcı olmayan tektipleştirme geliyor. Tektipleştirme, ataerkil söylemi yeniden üreteren cinsiyet adaleti kavramında olduğu gibi, eşitlik kavramının içi boşaltılarak yapılıyor.

    Kadınlar hiçbir toplumsal ve ekonomik kuramda olmayan sıfatlar üzerinden sınıflandırdıktan sonra "herkesin rahatsızlık duyduğu problemleri ortadan kaldırır" gibi bilimsel ve felsefi diskurda kullanılmaması gereken bir üslupla sorun yalınlaştırılıyor. Buradan sonra ise iş Aristo mantığıyla çözüme ulaştırılıyor: "bütün kadınlar arasında muhteşem bir denge sağlar."

    Daha sonra argüman olmayan bu argümanlar "malumdur ki" kalıbıyla muğlaklaştırılmış bir olguyla destekleniyor. Ortaya ne bilimsel ne de felsefi değeri olan bir laf salatası ortaya çıkıyor.

    Çok güzel sayı veriyorsun da, bir de nereden buldun bu istatistikleri onu bir söylesene

    Yine nereden geldiği belli olmayan bir istatistik.

    Açık-saçıklığın kıstası nedir? Az önce sayı verilmişti, burada neden yok? Kaynak?

    Çok kadın ne kadar çok? Hiçbir olguyla desteklenmeyen başka bir farazi ifade.

    Desteksiz atışlar

    Yine ve yeniden hiçbir kaynak belirtilmeden uydurulmuş bir ifade.

    Demek ne demek?

    Uydurulmuş olgularla varılan sonuç. Yine ve yeniden bilimsel veya felsefi derinlikten yoksun bir çözülme.

    Biraz da kapitalizm...

    Video'nun bir sonraki bölümü ise kapitalist sistem ve popüler kültüre değiniyor. Değinmeye çalışıyor demek daha doğru. Her şeyden önce Helal Endüstrisi (ki bu endüstriye dahil pazarlar arasında 'moda' ve 'kozmetik' de bulunuyor) islami kurallar dahilinde küresel kapitalizmin çok önemli pazarlarından biri haline geldi bile (bkz. Global Islamic Economy Summit 2015). Bununla birlikte Ramazan indirimleri, bayram kredileri, islami lüks vb. olgular burada ortaya konmaya çalışan argümanı çürütmeye yetiyor. Tesettürlü bir kadın da tesettürsüz bir kadın kadar popüler kültürün içindedir.

    Buradaki ifadelerin başka bir sorunu ise yanlış yönlendirici olması. Örneğin tesettürsüz kadının ihtiyacı olarak öngörülen ürünlerin çoğu (kadın pictogramının etrafındaki ikonları inceleyin) lüks ya da temel ihtiyaç değil. Tek başına metin de hiçbir desteği olmayan varsayımlardan oluşuyor: tesettürsüz kadınların kendini tüketmeye mecbur hissetmesi, tesettürlü kadınların kısıtlı ihtiyaçlarının onu özgürleştirmesi...

    Tam doğru bir şey yapacakken kıyısından dönmek

    Görseldeki soru sorulduktan sonra bir de "doğru" diyerek onaylanıyor ve Kur'an'dan alıntı yapılıyor. Videodaki nadir kaynak gösterilen bölümlerden biri ama (işte aması var) kaynağın hangi çeviriden olduğuna dair bir bilgi yok.

    Toplumdaki herkes bu ayetleri uygularsa birçok toplumsal sorunun ortadan kalkacağı iddia ediliyor ve yine varsayımlarla dolu örneklere geçiliyor.

    Varsayımlar, uydurma veriler, desteksiz ve kaynaksız serbest atışa devam

    Herhangi bir delil sunmadan sunulan uydurma bilgiye örnek: "Erkeğin kadına bakması kadında daha güzel olma isteği uyandıracak"

    Bu iddianın geçerli olması için kantatif bir araştırma sonucu ortaya çıkması gerekir. Bu haliyle uydurma, yanlış ve yönlendiricidir.

    Daha sonra gelen iddia: "Bu durum toplumun genelinde olduğu takdir de toplumsal bir ahlak bozulması olacaktır."

    Ahlak bozulmasının ve ahlak kavramının hangi çerçevede ele aldındığı belli değil. Bu nedenle ahlak bozulmasından tam olarak kasıt nedir? Bu ahlak bozulmasının topluma bir zararı olacak mı ki? Olacaksa bu zarar nedir? Eksik, yetersiz, desteksiz bir iddia daha.

    Herhangi bir delil sunmadan sunulan uydurma bilgiye örnek: "Erkeğin gözlerine hakim olması kadının güzel görünme isteğini kıracak."

    Daha sonra gelen iddia: "Böylece hem dinin gereği hem de toplumsal ahlak sağlanmış olacak."

    Bu bölümde de yukarıdaki sorunların aynılarını gözlemlemek mümkün.

    Varsayımsal sorunlara varsayımsal çözüm!

    Bu bölümden itibaren ele alınan sorun yalınlaştırılıyor

    ...günümüzde her erkek iffetini sakındıramadığı...

    ...ve her bayan kapanmayı tercih edemediği için...

    (Bir parantez. Bu iki 'tespit'te fiillerin edilgenliğine özellikle dikkat çekmek gerekiyor. Erkeğin iffetini sakındırmaması ve -bayan değil- kadının kapanmayı tercih etmemesi, metinde belirtilmemiş başka bir nedene bağlanıyor.)

    ...bu uyumsuzluk içerisinde kişi bireysel olarak üzerine düşeni yapıp...

    ...diğer insanlara örnek olmaya çalışmalıdır.

    Tembih ve tavsiye ile biten bir metnin özgürlüğü savunması bir hayli ironiktir. Ayrıca insanlara ifadesi de fazlasıyla sorunlu. Toplumda farklı inançlara sahip kişileri de tesettüre girmeye ikna etmeye çalışan ve özgürlükle kesinlikle bağdaşmayan bir dil kullanılmış. Oysa bu ifade "diğer müslümanlara örnek olmaya çalışmalıdır" şeklinde olsaydı bu sorun ortadan kalkabilirdi.

    Şimdi de yargılıyor?

    "Bakıp ne kazanacaksınız" ve "bakmayıp ne kaybedeceksiniz" ifadeleri malesef retorik birer soru olmanın çok uzağında. Bu sorular erkeklerin kendilerini bakmaktan men etmesi için düstur edinmesi gereken ifadeler olarak sunuluyor. Oysa retorik sorunun öncesinde ya da sonrasında gelen bir ifadeyi güçlendirmesi gerekir. Burada ise izleyiciyi ve dinleyiciyi konudan uzaklaştıran bu sorulara ancak ad hominem denebilir.

    Yalınlaştırmaya devam...

    Medeniyet gibi üzerinde tartışılacak çok bileşeni olan ve karmaşık bir kavramı açık-seçikliğe indirgedikten sonra vur vurabildiğin kadar.

    Tesettür özgürlük müdür?

    Tesettürün özgürlük olup olmadığı tartışılabilir bir konu. Bununla birlikte şu bir gerçek ki

    tesettürü seçmek özgürlüktür!

    İnsanların kendi inançlarını, ideallerini, düşüncelerini savunabilecekleri platformlar olması ve kişilerin bunlardan faydalanması özgürlük adına, özgür yayıncılık adına çok önemli bir fırsat. Bunu yaparken de dikkat edilmesi gereken bazı şeyler var fakat ne yazık ki bu hassasiyetlere bu video hazırlanırken hiç dikkat edilmemiş ve ortaya agresif, ötekileştirici ve didaktik bir sonuç çıkmış. Tesettürü seçen insanları "tesettür medeniyet dışıdır" diye ötekileştirmek ne kadar yanlışsa "medeniyetin tesettürü fıtrat dışı görmesi fıtrat dışıdır" demek de o kadar yanlış.

    Mynet Youtube


    En Çok Aranan Haberler