Buckingham Sarayı'nın bahçesinde görülmesi üzerine basında yer alan mantarın zehirli olduğunu söyleyen uzmanlar, tüketilmemesi konusunda uyardı. Bizde sizin için bu mantarların ne tarz etkiler yaratabileceğini kafanızda canlandırmanız adına 9 GIF'li liste hazırladık.
Kaz Dağı'nı Amsterdam'la kardeş kent yapacak keşif
Kaz Dağı'nda yürüyüş yapan doğaseverler, 'Amanita muscaria' adlı mantar türüne rastladı. Gezi grubunda yer alan Mustafa Şıvka, mantarların fotoğraflarını çekti. Yanına bir örnek alarak bölgeden ayrılan Şıvka, mantarın yiyen kişinin halüsinasyonlar görmesine neden olan 'Amanita muscaria' adlı mantar türü olduğunu ve tüketilmesinin ölüme kadar yol açabileceğini öğrendi. Yanındaki örneği bölgedeki köylülere gösteren ve uyaran Şıvka, "Endemik bitki çeşitliliğine sahip olan Kazdağı'nda demek 'sihirli mantar' alarak bilinen bu tür de yetişiyormuş. Buckingham Sarayının bahçesinde de görülmüş, haber olmuş. Tüketilmesi tehlikeliymiş. Neyse ki biz, grubumuzla çam mantarı toplayarak afiyetle yedik" dedi.
Bölge sakinlerini uyaran Yüksek Ziraat Mühendisi Salih Bozkurt, "Bu tür mantarların yenilmesi kesinlikle sakıncalı. Zehirli olan bu mantar türü ölümle dahi sonuçlanabilir. Kesinlikle tüketilmemelidir" diye konuştu.
Şemsiye biçimindeki halusinojenik mantarların bazı türleri yenebilirken, bazıları zehirlidir ve halüsinasyona neden olur…
Mantar denince, ya besin maddesi olarak kullanılan bir bitki türü ya da gözle görülmeyen bir takım mikroorganizmalar akla gelmektedir. Görünüşte birbirine hiç benzemeyen bu iki canlı, aslında yapısal olarak benzerlik göstermektedir.
Bitki görünümlü mantarlar genelde iki tür olarak bilinir: Yenilebilen, yani besin maddesi olarak kullanılanlar ve zehirli mantarlar. Oysa bir üçüncü tür daha vardır ki bunlar halusinojenik (hallucinogenic) mantarlar olarak tanımlanır ve uyuşturucu madde gibi etki gösterirler.
Son yıllarda yapılan araştırmalarda, mantarlardaki zehirli ve psikoaktif maddeler izole edilerek kimyasal özellikleri tespit edilmiş ve hatta bir çoğu sentetik olarak elde edilebilmiştir. Yazımızın konusu, genellikle şemsiye biçiminde görünüşe sahip; bazı türleri yenebilen, ancak pek çok türü son derece zehirli ve halusinojenik olan mantarların tarihçesine bir göz atmak ve zehirli ve halüsinasyona neden olan mantarları kimyasal açıdan incelemektir.
Zehirli mantarlar çok çeşitlidir. Amanita muscaria olarak adlandırılan zehirli bir mantar türü, yenilebilen zehirsiz mantarlara (Agaricus bisporus) çok benzediği için -zehirsiz mantarla karıştırma riski nedeniyle- ayrıca tehlike arz etmektedir. Amanita muscaria türü mantar çok zehirli bir madde olan muscarine ve zehirli diğer alkaloitleri içerir. Yenmesi halinde 6 saat içinde kusma, ishal, salya, terleme, zihin dağınıklığı gibi etkiler ortaya çıkar.
Fazla yenilmişse ölüme neden olabilir. Diğer zehirli mantar ise Amanita phalloides “ölüm kapağı” olarak da bilinir ve daha öldürücüdür. Amanita phalloides siklik oktapeptidler olan phalloidine ve amanitin içerir. Bu maddeler mide sancıları, kanlı ishal, aşırı sıvı kaybı, böbreklerde ve sinir sisteminde hasar, koma ve sonuçta ölüme kadar götüren bir süreç ortaya çıkabilir.
Yapısal olarak yılan zehirlerine benzeyen ve bir polipeptid olan amanitin son derece tehlikelidir. Tek bir mantarda bulunan 5-7 mg amanitin yetişkin bir insanı öldürebilir. Amanitin RNA polimeraz II enziminin faaliyetini engelleyerek (inhibe ederek) RNA ve protein sentezini durdurur. Mantar ölümlerinin yüzde 90’ı amanitin yüzündendir. Coprinus atramentarius adı verilen mantar coprine denilen amino asidi içerir ve alkol metabolizması ile karışarak zehir etkisi yapar. Bulantı, kusma ve şiddetli baş ağrısı en önemli coprin zehirlenmesi belirtileridir.
Pek çok mantar halüsinojenik (hayal görmeye yol açan) maddeler içerir. Amanita muscaria, öldürücü/toksik maddeler yanında halusinojenik maddeler de içeren bir mantar türüdür. Amanita muscaria’da bulunan ve hayal görme, sahte mutluluk verme gibi etkilere sahip maddeler muscimol ve ibotenic asit adıyla bilinen maddelerdir. Bu iki bileşik GABA’nın (gamma amino butirik asit) beyindeki transmitter inhibitory etkisini bloke eder, bunun sonucunda uyarıcı etki ortaya çıkar. Çavdara musallat olan Claviceps purpurea (çavdar mahmuzu) adlı mantar, çavdardan yapılan ekmeği enfekte ederek çeşitli alkaloitlerin oluşmasına yol açar. Bu alkaloitler, ekmeği yiyen kişide halüsinasyon etkisi yapar. Çavdar mahmuzu mantarına Orta Doğu’da sıkça rastlanır. Çavdar mahmuzu alkaloitleri içinde ergotamin ve LSD de vardır.
Meksika mantarı (teonanacatl, Psilocybe mexicana) halüsinojenik etki yapan ve bu etkisi LSD’ye yakın olan, psilocybin ve psilocin denilen alkaloitleri içerir.
Mantar adı verilen bitkiler aslında mikroorganizma olan mantarların meyvemsi bir vücut almaları ile ortaya çıkan varlıklardır. Penicillin denilen ve son derece yaygın bir antibiyotik olan ilaç, Penicillium notatum mantarlarından (küf olarak da bilinir) elde edilir. Bunun yanında diğer pek çok antibiyotik de mantar kökenli bileşiklerdir. Sonuç olarak aslında hem besin olarak hem de mikroorganizma olarak mantarlar yararlıdır.