HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

SON DAKİKA | Cem Garipoğlu'nun ölmediği iddiası sonrası mezarı açılacak mı? Sosyal medyadaki fotoğraf şüpheyi tetikledi, intihardan 2 ay önce...

Son dakika haberi: Cem Garipoğlu'nun yaşadığına dair şüphe Türkiye'nin yeniden gündemine oturdu. Vahşice katledilen Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut'un "İntihar ettiğine inanmıyorum" sözleri sonrası harekete geçiliyor. Ailenin avukatı Rezan Epözdemir "Babanın talebi olursa mezarı açtıracağız" dedi. Epözdemir, olay yaratan 'kanepe' fotoğrafı sonrası ailede bir şüphe oluştuğunu açıkladı. Garipoğlu'nun intiharından 2 ay önce yaptığı hazırlık iddiası ise olay oldu. İşte detaylar...

Son dakika: Münevver Karabulut'u vahşice öldüren ve cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu'nun ölmediğiyle ilgili şüphe olay yarattı. Acılı baba Süreyya Karabulut'un 8 yıl sonra yaptığı "İntihar ettiğine inanmıyorum çünkü böyle bir celladın kendi canına kıyabileciğine inanmıyorum. Ya öldürüldü ya kaçırıldı. Bayramdan sonra mezarının açılmasını talep edeceğim." açıklaması sosyal medyada günün en çok konuşulan olayı oldu. Karabulut'un sözleri sonrası bir açıklamada ailenin avukatı Rezan Epözdemir'den geldi. Talep gelmesi halinde mezarı açtıracaklarını belirten Epözdemir, 7.5 yıl sonra Garipoğlu ailesi tarafından paylaşılan kanepedeki fotoğrafın şüpheyi tetiklediğini açıkladı. Öte yandan Gariopoğlu'nun intihar etmeden iki ay önce cezaevinde günde 13-14 saat çalışarak Çince öğrendiği iddiaları da geniş yankı uyandırdı.

SON DAKİKA: AVUKAT EPÖZDEMİR'DEN 'CEM GARİPOĞLU' AÇIKLAMASI

Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir Sabah Gazetesine yaptığı açıklamada "Şayet müvekkillerden bu yönde bir talep gelirse, avukat olarak Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 87. Maddesinin 4. fıkrası uyarınca, mezarın açılarak fethi kabir işleminin yapılması, doku ve DNA örnekleri üzerinden yeniden incelemelerin yapılması yönündeki talebimizi Başsavcılığa sunacağız. Bu konudaki hukuki girişimleri derhal yapacağız. Müvekkillerden bayram sonrasında bu yönde bir talep gelirse, maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin tecellisi için tarafımızca derhal gerekli hukuki yollara başvurulacaktır" diye konuştu.

rezan

Yaklaşık 13 yıl önce henüz hayatının baharındayken katledilen Münevver Karabulut'un ölümü, cinayetin işleniş şekli, kullanılan vasıtalar gözetildiğinde insanın insan olma vasfına aykırı şekilde canice işlenmiş bir cinayet olduğunu belirten Epözdemir şöyle dedi:

"Olay yeri, Adlı tıp, kolluk ve mahkemede yaşanan ihmal ve soruşturmayı etkilemeye matuf girişimler nedeniyle, tarafımızca ikame edilen hukuki süreçler doğrultusunda, toplamda 11 dava açılmış ve bu süreçte bu cinayeti gizlemeye, delilleri yok etmeye ve yargıyı etkilemeye çalışan bütün adli tip, emniyet ve yargı mensupları ile diğer kişiler hak ettikleri cezaları almıştır. Bütün engelleme çabalarına ve tehditlere rağmen, mağdur aile vekili olarak başvurduğumuz tüm hukuki süreçler mahkûmiyet ile sonuçlanmış, emsal mahiyette kararlar verilmiştir."

ce2

"AVUKAT OLARAK TEHDİT EDİLDİM; RÜŞVET TEKLİFİ ALDIM"

"Bu hunharca ve vahşice işlenmiş cinayet, Türkiyede kadına şiddet ve kadın cinayetleri açısından farkındalık oluşması ve fikri takip sürecinin işletilmesi noktasında bir ilk olmuş ve son derece önemli bir yer edinmiştir" diyen Epözdemir şunları söyledi:

"Özellikle, olay yeri inceleme, olay yerindeki tutanaklara geçmeyen ve kayda alınmayan yüksek miktardaki paranın akıbeti, adli tıpta yaşanan skandal, cinayetin en önemli delili olan kamera kayıtlarının yok edilmesi, mahkemede yaşanan reddi hâkim süreci, savcılık şikâyetine konu ettiğimiz avukat olarak aldığımız tehdit ve menfaat teklifleri ile mücadele etmek zorunda kaldığımız bütün bu zorluklar ve yargılamayı etkileme çabaları nedeniyle Türkiye'de bütün ceza muhakemesi kurumlarının iflas ettiği ve sistemin sorgulandığı bir süreç yaşanmıştır."

Tüm bunlar çerçevesinde yıllar geçse de kızları katledilen müvekkillerin zihninde böyle soru işaretlerinin uyanmasının son derece normal olduğunu söyleyen Epözdemir; "Yargıya düşen en temel görev ise şüphesiz ki bu soru işaretlerini gidermek ve maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır" dedi.

ce

Epözdemir Garipoğlu'nun intihar bilgisi geldikten sonra da yaşanan süreci şöyle anlattı:

7.5 YIL SONRA ŞÜPHEYİ KANLI KANEPE TETİKLEDİ

"Anne Nagihan Karabulut ve Süreyya Karabulut ile Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına gittik, önce dönemin Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştük, sonra kendisinin yönlendirmesiyle soruşturma savcısı ile görüştük.

kanepe

Otopsi işlemi yapılırken Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 87. Maddesinin son fıkrasına göre cesedin görüntüleri kayda alındığından, Nagihan Karabulut ile fotoğrafları ve DNA örnekleri üzerinden yapılan incelemeler neticesinde hazırlanan raporu inceledik. Hatta Savcı Hanım genç bir meslektaşımızdı, kendisi de öğrenciyken, bu olayı takip ettiğini, çok etkilendiğini ve üzüldüğünü ifade etti ve Nagihan hanıma sarılarak biraz da duygulandı.

Nihayetinde Başsavcılık olarak yapılan otopsi işlemi ve Adlı tıp raporları neticesinde, ölenin Cem Garipoğlu olduğuna ilişkin kanaatlerinin kesin olduğunu, bu konudaki tüm incelemelerin yapıldığını ifade etti. Dosyadaki fotoğraf ve adli tıp raporları ve DNA incelemeleri neticesinde, ölenin Cem Garipoğlu olduğuna inandıklarını müvekkiller de ifade ettiler."

ANNE DE MEZAR AÇILSIN İSTEDİ

Aradan geçen 7,5 yıllık süreçte yalnızca 9 ay kadar önce, bu hunharca ve vahşice cinayetin işlendiği evdeki kanepe üzerinde Garipoğlu ailesinin fotoğraflarının sosyal medyada yayınlanması üzerine, anne Nagihan Karabulut ile görüştüklerini belirten Epözdemir "Kendisi mezarın açılması gibi bir düşüncesinin olduğunu ifade etti. Benden hukuki süreç ile ilgili bilgi aldı.

Bu konuda kendilerinden bir talep geldiği anda gerekli hukuki işlemleri yapabileceğimizi ve başvuruları yapabileceğimizi ifade ettim. Sonrasında, kendisi bu talep nedeniyle kamuoyunda yanlış bir algı uyanmasını istemediğini, insanların yıllar sonra bu konu üzerinden gündeme geliyormuş gibi düşünmesini istemediğini, bunun kendisini, ailesini üzeceğini ve incitebileceğini, yeniden böyle bir süreç yaşamak istemediğini ifade ederek, şimdilik mezarın açılmasını istemediğini ifade etti" dedi.

BABA KARABULUT'TAN YENİ AÇIKLAMA

Baba Süreyya Karabulut haberin ardından tüm Türkiye'nin sahip çıktığını söyleyerek "Türkiye'nin dört bir yanından destek telefonları geldi. Bayramdan sonra mezarın açılmasını talep edeceğim" dedi.

baba

CEM GARİPĞLU, İNTİHARDAN ÖNCE ÇİNCE Mİ ÖĞRENDİ?

İddialarla ilgili haber bir anda Twitter'da da trending topics (TT) oldu. Herkes şüphelerini yazdı. Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar etmeden 2 ay önce günde 13-14 saat Çince öğrendiğini ve Çin'e kaçmış olabileceğini belirtenler dahi oldu.

VAHŞİ CİNAYET TÜRKİYE'Yİ YASA BOĞMUŞTU

munevver

Türkiye'yi sarsan ve çok konuşulan Münevver Karabulut cinayeti 3 Mart 2009'da Cem Garipoğlu tarafından gerçekleştirildi. Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut'un cesedini testereyle parçalara ayırarak bir bavul ve gitar çantası içinde Etiler'deki çöp konteynerine attı.

Cinayetten sonra 197 gün kaçmayı başardı. Yargılandığı Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Kasım 2011'de 18 yaşından küçük olduğu için Cem Garipoğlu'nu en ağır ceza olan 24 yıl hapisle cezalandırdı. Silivri 5 Nolu Cezaevinde üç kişilik koğuşta tek başına kalıyordu. 10 Ekim sabahı sayıma gelen gardiyanlar Cem Garipoğlu'nun cansız bedenini buldular.


Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler