Başbakan Erdoğan'a yapılan Peygamber benzetmesinden sonra, Türkiye Boks Federasyonu Başkanı Caner Doğaneli de, Zonguldak'ta 'Kâbe' benzetmesiyle gündeme oturdu.
Zonguldak'ta gerçekleştirilen Türkiye Yıldızlar Boks Şampiyonası'nı izleyen Doğaneli, "Sporun Kâbe'si olimpiyatlardır" diyerek, futbol, basketbol ve hentbol branşlarına hak etmedikleri ilgi gösterildiğini ileri sürdü.
Türkiye Yıldızlar B Türkiye Yıldızlar Boks Şampiyonası, 55 ilden 419 boksörün katılımıyla Zonguldak Can Polat Pamay Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirildi. 5 gün süren 44, 46, 48, 60, 52, 54, 57, 60, 63, 66, 70, 75, 80 ve 80 kilo üstü kategorilerinde yapılan müsabakaların finalinde İstanbul 3 şampiyon çıkarırken, Trabzon ve Kocaeli 2, Zonguldak, Samsun, Van, Iğdır, Bayburt, Nevşehir ve Çorum illeri de birer şampiyon çıkarttı.
Turnuva sonunda ise en centilmen boksör seçilen Fenerbahçeli Alican Çalışkan, en teknik boksör seçilen Ankara Büyükşehir Belediye Spor'lu İhsan Erdoğan ve en dövüşçü boksör seçilen Zonguldaksporlu Barışhan Bozkurt'a kupa verildi. Kupa ve madalyalar, sporları izlemeye gelen Ak Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, Türkiye Boks Federasyonu H. Caner Doğaneli, belediye başkanları, cumhuriyet savcıları, emniyet müdür yardımcıları, askeri ve sivil sporseverler ile eski milli sporcular tarafından verildi.
FENERBAHÇE'YE 9 MADALYA
Eski Gençler Dünya Boks Şampiyonu Mustafa Genç'in antrenörlüğünü yaptığı Fenerbahçe Spor Kulübü ise şampiyonada 2'si altın olmak üzere toplam 9 madalya kazandı.
Karabük'te yapılan Gençler Türkiye Boks Şampiyonası'nın ardından Yıldızlar Türkiye şampiyonasında da başarı elde ettiklerini belirten Antrenör Genç, "Karabük Gençler şampiyonu olduğumuz gibi Zonguldak'ta yapılan Yıldızlar Türkiye Şampiyonası'nda da en başarılı sonuçları alarak en başarılı takım olduk. Yıldızlarda, 2 şampiyon, 4 ikincilik, 3 üçüncülük derecesi olmak üzere toplamda 9 madalya aldık. Sadece burada değil, boksun her kategorisinde Fenerbahçe şampiyon. 11 sıkletin 9'nu Fenerbahçe kulübü oluşturuyor. Bizim amacımız, sadece Türkiye şampiyonalarında madalya kazandırmak değildir. Asıl amacımız, ülkemize olimpiyatlarda ve dünya şampiyonlarında madalya kazandırmaktır. Bunu de en güzel şekilde yapıyoruz, her olimpiyatlarda başarıyoruz. Başkanımız Aziz Yıldırım, Şube Kaptanı Mert Öztemel ve yönetim kurulu üyeleri, amatör bronşlara özellikle de boksa çok büyük önem veriyorlar. Büyük bütçeler aktarıyorlar. Bu sayede sporcularımız ve ülke boksu layık olduğu yere doğru geliyor" diye konuştu.
DOĞANELİ'DEN TEPKİLER
Müsabakalar arasında gazetecilere değerlendirme yapan Boks Federasyonu Başkanı H. Caner Doğaneli, sporda Türkiye'nin diğer dünya ülkeler arasındaki sıralamada Türk boksunun önemli bir yer tutuğunu ifade etti.
Türk boksu içinde Yıldızlar kategorisinin önemine değinen Doğaneli, "Yıldızlar Türkiye Şampiyonası bizim için en önemli şampiyona. Bu şampiyonada, Türk boksunun geleceğini teşkil eden çocuklarımızı görüyoruz. Sporcu ve teknik heyet açıdan katılımın fazla olması bizi mutlu etti. Teknik açıdan iyi bir çizgi yakaladık. Mühim olan başarılı sporcuları, küstürmeden devamını getirmektir. İnanıyoruz ki burada 2016 ve 2020 olimpiyatlarında madalya alacak oyuncuları izledik" dedi.
Boks sporunun da güreş, halter gibi sporlar gibi hak ettiği ilgiyi göremediğini ifade eden Doğaneli, buna ise ekonomik yetersizlik, internet ve televizyon izleme alışkanlıklarının sebep olduğunu ifade etti. Dünya sıralamasında Türkiye'nin çeşitli spor dallarında en üst sıralarda yer almasına rağmen kimsenin Türkiye şampiyonalarını bile iplemediğini belirten Doğaneli, şöyle devam etti:
"Ferdi sporlar arasında 'şu sıralamadayız' diyemezsiniz. Voleybol, basket, futbol gibi dalarlın sıralamasında, 'falan sıra aşağı düştük, filan sıra yukarıya çıktık' diyemezsiniz ama sürekli her olimpiyatta madalya alıyorsanız, dünyada ilk üçe giren sporcunuz varsa, demek ki dünyada ilk 7-8 içerisindesiniz. Bizim dünya şampiyonasında, olimpiyatlarda madalya alan sporcularımız var. Her olimpiyatlarda madalya alıyoruz. Bir iki federasyonun dışında kalan tüm federasyonlar adına söylüyor. Türkiye de spor denilince akla futbol geliyor. Onda da 3 büyük kulüpler akla geliyor. Biraz voleybol ve basketbol. Bunların haricinde tüm spor dallarında sıkıntı var. Bunun sebeplerinden birini ekonomik olaylara bağlıyorum. Artı öyle bir internet çağındayız ki, bırakın çocukları bizler bile internet başından kalkamıyoruz. Son olarak ta televizyon, insanları eve bağlıyor. Vakit geçirecek o kadar çok şey var ki, millet Türkiye şampiyonasını iplemiyor, ilgilenmiyor. Bütün spor dalları için bu böyle."
"12 DEV ADAM VE FİLENİN SULTANLARINA APARKAT"
Basın mensuplarının sporu da bilmediğini ileri süren Doğaneli, gazetecilerin popülist yaklaşımla sporda ilginin hak etmediği futbol, voleybol ve basketbol gibi branşlara yönlendirildiğini ileri sürdü.
Doğaneli, "Basın mensubu arkadaşları öncelikle sporu bilmeye davet ediyorum. 12 dev adam, filelinin sultanları diyorlar. Siz biliyor musunuz? 12 dev adam, filenin sultanları, olimpiyata katılamıyorlar. Bir spor dalının hareket noktası olimpiyata katılmak olmalıdır. Olimpiyata katılamayan bir spor dalından ne beklersiniz ki? Siz şişiriyorsunuz. Sizin şişirmenizle onların maçlarına daha rağbet oluyor. Sporcuları milyonlarca para alıyor. Senin gariban Barışcan da dövüyor. 4 arkadaşı yukarıdan bağırıyor. Şimdi gidecek, herhalde yarımşar altın verecekler. Alnından öpecekler. Amerikalıların da dediği gibi 'hepsi o kadar'. Bugün Zonguldakspor Süper Lig'de olsaydı. Eğer, bugün bir gol atsaydı. Golü atan futbolcunun popülaritesi, gariban Barışcan'ın popülaritesini 50 misli geçerdi. Neyin peşinde koşuyoruz ki?" diye konuştu.
Gariban olarak nitelendirdiği diğer branşla uğraşan sporcuların sadece olimpiyatlar ve madalyalarda kısa süreli gündeme geldiğini vurgulayan Doğaneli, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Ne zaman olimpiyatlara, Akdeniz oyunlarına gidiyoruz. Orada madalya almak için 70 milyon namaya ülkeler arasındaki sıralına dövüşecek, güreşecek, halter kaldıracak. O zaman bu gariban kesimin çocukları gündeme geliyor. Madalya aldıktan sonra havaalanında omuzlara alınarak, çiçeklerle karşılanıyorlar. Bir ay sonra da ismini bile unutuyoruz. Maalesef olay bu. Özellikle gazeteciler olmak üzere herkesin olimpiyatlarda alınan bir madalya ile Türkiye'yi dünya sıralamasında daha yukarı çıkarıldığını, bilmesi gerekir. Sıralamada yukarı, futbol takımlarının başarısı ile olmuyor."
DOĞANELİ'NDEN SEUL HİKAYESİ
Caner Doğaneli 1988 yılında yapılan Seul olimpiyatları ile ilgili bir anısını da anlattı. Cep herkülü olarak adlandırılan Naim Süleymanoğlu'nun dünya rekorlarını anlatan Doğaneli, "Seul olimpiyatlarına gittim. Kore'de türkü doğru düzgün tanıyan yoktu. Naim geldi, ortalığı kırdı geçirdi. Sokakta herkes Türkiye, Türkiye diyerek elimizi sıktı. Seul Kore'dir. Onlar hayatlarını bize borçludurlar. Onlar için çarpışmışız, şehit vermişiz. Hiç kimse onlara bakmıyor. Cep herkülü olduğu dönemlerde ortalığı duman etti, rekorlar kırdı. Ve Herkes 'Türkiye Türkiye' dedi." dedi.
1988 Seul Olimpiyatları'na Türkiye adına katılabilmesi için Türk hükümetince Bulgaristan'a 1 milyon dolar ödenerek gerekli izin alınan Naim Süleymanoğlu, bu olimpiyatlarda 60 kg koparmada sırasıyla 145 kg, 150.5 kg, 152.5 kg, silkmede 175 kg, 188,5 kg, 190 kg, toplamda da 320 kg, 339 kg, 342.5 kg kaldırarak 9 dünya 6 olimpiyat rekoru kırarak muhteşem bir zafer elde etmişti.
KÂBE BENZETMESİ
Türkiye Boks Federasyonu Başkanı H. Caner Doğanel, Ak Parti Aydın Eski İl Başkanı Hakkı Eser'in kısa bir süre önce Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yaptığı ilginç benzetmeyi aratmayacak bir benzetme yaptı. Boks sporunun hak etmesine rağmen gerekli ilgiyi göremediğini anlatmaya çalışan Doğaneli, ilginç benzetmesini de şöyle ifade etti:
"Benzetmekte hata olmasın. Allah bizi affetsin ama sporun Kabe'si olimpiyattır. Olimpiyata katılmamış, bir spor dalı ile katılmamış bir spor dalı ile hele ki madalya almış bir spor dalını aynı derecede değerlendirmek, ona aynı derecede yaklaşmayı ben doğru bulmuyorum."