Diyetisyen Arif Kaçan, "Yapılan yeni bilimsel çalışmalar kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerini gereğinden fazla tüketilmesi yaşam süresinin kısalmasına neden olduğunu göstermiştir. Yine Dünya Sağlık Örgütü fazla tüketilen kırmızı et ve işlenmiş etleri kanserojen sınıfına almıştır." dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Diyetisyen Arif Kaçan, gıdaların yeterli ve dengeli miktarda tüketilmesinin son derece önemli olduğunu açıklayarak aşırı et tüketimine karşı uyardı. Dyt. Kaçan, insan sağlığı için gerekli olan hayvansal kaynaklı ürünlere ilişkin "Kırmızı et, kanatlı eti ve balıketi sağlık açısından günlük hayatta mutlaka yeterli miktarda tüketilmesi gereken zengin protein kaynaklarıdır. Son zamanlarda özellikle kırmızı et tüketimini azaltmaya ya da tamamen tüketmemeye yönelik kampanyalar yapılmaktadır. Hem daha sağlıklı beslenme isteği hem de çevreye verilen zararı azaltma düşüncesi et tüketiminin azaltılmasına yönelik kampanyaların temel dayanaklarıdır." ifadelerini kullandı.
"Salam, sosisten uzak durun"
Özellikle ekonomik gücü iyi olan bireylerde kırmızı et tüketiminde aşırıya kaçıldığına dikkati çeken Dyt. Kaçan, "Neredeyse etsiz yemek yiyememe gibi kötü beslenme alışkanlığı bulunmakta. Yapılan yeni bilimsel çalışmalar kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerini (salam, sosis, pastırma gibi) gereğinden fazla tüketilmesi yaşam süresinin kısalmasına neden olduğunu göstermiştir. ABD ve Çin’de 54 bin kadın ve 28 bin erkeğin et tüketim alışkanlıklarının belirlenmesine yönelik yapılan çalışma sonucunda gerçekleşen 14 bin ölümün nedenlerinin başında kardiyovasküler hastalıklar ve kanser yer almaktadır. Çalışmada haftada fazladan tüketilen 3.5 porsiyon kırmızı etin ölüm oranını yüzde 10 arttırdığı bildirilmiş. Yine Dünya Sağlık Örgütü fazla tüketilen kırmızı et ve işlenmiş etleri kanserojen sınıfına almıştır. Dünya sağlık örgütü kırmızı et ve işlenmiş et tüketiminin azaltılmasını tavsiye etmektedir. Kırmızı etin haftalık 500 gramla sınırlandırılması sınırlandırmanın kardiyovasküler hastalıklar ve kanser yakalanma riskini azalttığı bildirilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.