Acıbadem Fulya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya, beynimizin, kafatasından çıkarılıp girinti ve çıkıntıları düzleştirildiğinde dört tane A4 kağıdı kadar yer kapladığını belirtirken, ‘beynimizin sadece yüzde 10’unu kullandığımız’ bilgisinin gerçeği yansıtmadığını söylüyor. Prof. Dr. Geysu Karlıkaya, 11-17 Mart Beyin Farkındalık Haftası kapsamında beynin 9 gizemini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Beynin 9 gizemi!
BEYİN GELİŞİMİ ANNE KARNINDA BAŞLIYOR
Beynimizin gelişiminin en hızlı olduğu dönem bebeklik dönemi! Gebelik sırasında annede depresyon ve aşırı stres bebeğin beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiliyor, tam tersi iyi beslenme ve meditasyon olumlu etki yapıyor. Beynin ana bağlantıları doğumda hazır oluyor, ilk 1-2 yılda sinir kılıflarının gelişmesinin ardından yürüme, konuşma vb fonksiyonlar da gerçekleşiyor. Beyin kapasitesi 20’li yaşlarda pik yapıyor, 25 yaşından itibaren beynin bazı bölümleri küçülmeye başlıyor ancak hayat boyu beyin değişmeye devam ediyor, yeni hücreler ekleniyor. Kelime hazinesi 70’li yaşlara kadar korunabiliyor.
CİNSİYETE GÖRE FARKLILIK GÖSTERİYOR
Bu farklılık doğum öncesi başlıyor ve yaşlılık dönemine dek bu gerçek değişmiyor. Kadın beyni ile erkek beyni birbirinden farklı. Erkeklerde beyin ağırlığı kadınlara göre yaklaşık 100 gram daha fazla. Ağırlığın yanı sıra fonksiyonel olarak da fark var. Örneğin kadınlarda hafıza ve sosyal tanıma becerileri, dil yetenekleri daha üstünken, erkeklerde motor (hareket) ve uzaysal algılama özellikleri daha gelişmiş.
BEYNİMİZ YAPTIĞIMIZ İŞE GÖRE ÇALIŞIYOR
Beynimizin farklı bölgelerinin farklı görevleri var, yaptığımız işe göre beynimizin farklı bölgeleri çalışıyor. Örneğin; fiziksel bir aktivite sırasında beynimizin hareket merkezleri ağırlıklı olarak çalışırken; konuşurken konuşma merkezi, bir şey okurken görme merkezi daha aktif oluyor. Ancak farklı merkezlerin birbiri ile iletişimi hemen hemen sürekli olarak devam ediyor. Yeni görüntüleme teknikleri sayesinde bir iş yaparken beynin hangi bölgelerinin aktif olduğunu gözlemlemek mümkün ve tek bir iş için bile beyindeki farklı merkezlerin aktifleşerek birbiri ile iletişim kurabildiğini gözlemleyebiliyoruz. Herhangi bir problem olduğunda bu iş bölümü değişebiliyor ve beyin yeniden organize olarak fonksiyonunu devam ettirebiliyor.
AĞRIYI, ACIYI HİSSETMİYOR
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya “Beyin dokumuz ağrıyı hissetmez. Baş ağrısı beyinden kaynaklanıyor gibi hissedilse de ağrı aslında beyin etrafındaki damar ve sinir benzeri ağrıya duyarlı yapılardan kaynaklanır” diyor.
DÜZENLİ EGZERSİZ HAFIZAYI GÜÇLENDİRİYOR
Fiziksel egzersiz sadece kalp ve vücut kasları için faydalı değil, beyni de geliştiriyor. Beynin hafıza merkezi düzenli egzersiz ile birkaç ay içerisinde büyüyebiliyor, benzer bir durum düzenli zihinsel aktivite sırasında da görülebiliyor. Yeni bir dil öğrenmek, bir müzik aleti çalmayı öğrenmek gibi. Bu olumlu etkinin oluşması için dilin öğrenilmesi de muhtemelen gerekmiyor, çalışmak yeterli. Çalışma bırakıldığında ise her şey eski haline dönüyor.