ABD'de 1892 yılının ağustos ayında korkunç bir cinayet işlendi. Bölgenin zengin ailelerinden olan Bordenların evinde Andrew ve eşi Abby Borden, kafaları baltayla parçalanarak öldürülmüş halde bulundu. Olayın bir numaralı sanığı ise Andrew Borden’ın ilk eşinden olan kızı Lizzie Borden idi.
Andrew Borden emekli bir iş adamıydı, evleri haricinde en az 500 bin dolarlık bir serveti vardı. Ancak Borden hanesi bir mezbahadan farksızdı, evde bir tuvalet bile bulunmuyordu.
Dışkılar kovalarda biriktiriliyor ve sonrasında dışarı atılıyordu. Lizzie ve Emma ise bu durumdan çok rahatsızlardı, çok daha rahat şartlarda yaşayabilecekken böylesi bir hayata katlanmak zorunda bırakılmışlardı. Bu yüzden de babalarıyla sık sık kavga ediyorlardı. Bir keresinde baba ile kızları arasındaki kavga o kadar hararetlenmişti ki, kızlar evi terk etmiş ve uzun süre dönmemişlerdi.
Cinayetten önce, evde büyük bir hırsızlık vakası yaşandı. Lizzie, Emma ve hizmetçi Bridget’ın evde olduğu sırada, eve hırsız girmiş ve kimsenin ruhu bile duymadan 50 bin dolarla evdeki mücevherlerin bir kısmını çalmıştı. Gündüz vakti evde birileri varken böyle bir hırsızlığın yaşanması, gözleri Lizzie’ye çevirdi. Lizzie’nin kleptoman oluşu, hakkındaki şüpheleri arttırıyordu ancak Andrew Borden olayın üstünü örttü ve düşmanları olduğunu söyleyip konuyu kapattı.
Cinayetten iki gün önce yine garip bir olay oldu. 2 Ağustos günü karın ağrısı ile uyanan Andrew ve Abby Borden, zehirlendiklerini iddia ederek doktor çağırdılar. Ancak muayene için gelen doktor bu iddiayı ciddiye almadı ve muhtemelen evde tüketilen ucuz yiyecekler yüzünden gıda zehirlenmesi yaşadıklarını düşündü. Üstelik vücutlarında herhangi bir zehir izine de rastlanmamıştı. Olayın ertesi günü, Lizzie eczaneye giderek böcek ilacı olarak kullanmak için borik asit almak istedi, ancak eczacı bu isteğini geri çevirdi. Zaten Lizzie’nin en büyük cinayet zanlısı olmasının sebeplerinden biri de buydu, çünkü ailesini zehirlemek istemiş olabileceği düşünülüyordu.
3 Ağustos’ta Lizzie’nin öz dayısı John Morse, aileyi ziyarete geldi. Andrew Borden ile iş konuşmak ve Borden çiftliğiyle ilgili yapılacakları Andrew Borden’a danışmak istiyordu.
Aynı günün akşamında Lizzie, komşusu Alice’i görmeye gitti ve evin etrafında şüpheli kişilerin dolaştığından bahsetti. Lizzie, birilerinin babasına zarar vermesinden korkuyordu. Cinayet günü, John ve Andrew erken saatlerde dışarı çıkmışlardı, evde ise Abby, Bridget ve Lizzie kalmıştı. Abby ve Bridget temizlikle uğraşıyor, Lizzie de odasında oturuyordu. Abby, Bridget’a dışarı çıkıp pencereleri silmesini söyleyip genç kadını dışarı yolladı. Bridget, yaklaşık bir saat boyunca dışarıda kaldı.