Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Keşif meraklılarının Akdeniz'deki evi: Olympos

Antalya’nın Kumluca ilçe sınırlarında çam ağaçlarıyla kaplı bir vadiye kurulmuş olan Likya dönemine ait Olympos şehri, köklü tarihi, antik kent kalıntıları, eşsiz doğası, bungalov evleri, caretta carettaların yumurta bıraktıkları enfes sahili, alternatif spor aktiviteleriyle keşif meraklılarının, özellikle sırt çantasını kapıp gelen kampçıların Akdeniz'deki evi.

Mitolojik hikayelere de ev sahipliği yapmış olan "Olympos", Türkiye'deki en önemli turizm merkezlerinden biri. Her yıl dünyanın farklı coğrafyalarından turistleri ağırlayan "Olympos", doğa ve tarihle iç içe vakit geçirmek isteyenlere, unutulmayacak bir tatil keyfi sunuyor.

Likya medeniyetinin en önemli liman şehirlerinden biri olan "Olympos", sahip olduğu tarihsel değerleri, muhteşem sahili, endemik bitkileri, caretta carettaları, meşhur ağaç evleri ve sportif aktivitelere imkan tanıyan doğasıyla tüm dünyada tanınıyor.

Olympos'ta Kadir’in Ağaç Evleri'nin işletmeciliğini yapan Kadir Kaya da bu eşsiz güzelliğin büyüsüne kapılanlardan biri.

Kendisine doğanın içinde bir yaşam alanı yaratma fikriyle yola çıkan Kaya, zor şartlar altında ilk zamanlarını geçirdiği bu doğa harikasının yıllar içinde bir cazibe merkezine dönüşmesine katkı sağladı. Karavan ve çadır turizmi ile sektöre adım atan Kaya, Olympos'ta alternatif turizmin gelişmesine öncülük etti.

Karavan turizminin sona ermesinin ardından "sırt çantalı" turistlere yönelen Kaya, ülke turizminin göz bebeği Olympos'la ilgili AA muhabirine şunları anlattı:

"Olympos, dünyada sırt çantalılar için en önemli noktalardan biri. Sırt çantalılar bölgeyi gezer, yerel halka katma değer sağlarlar. Bu bölgenin doğal güzelliği bozulmasın diye ağacın dalına dahi dokunmadan ağaç evlerin üzerinde nasıl yaşanılabiliri empoze etmeye çalıştım. Mevzuatlarla çok uğraştım. Bu sene burada 35. yılım. Olympos'ta zamanla doğa sporlarına yöneldim. Şu an tırmanış noktaları sıralamasında Avrupa'da 3, dünyada 5'inciyiz. Avrupa'nın en uzun tırmanış rotasını açtık. Denize yakın, Likya yoluna yakınız. Musa Dağı önemli bir nokta, oksijeni güzel, dünyada ki en iyi enerji noktalarından biri de burada. Buraya 20-30 kez gelen insanlar var. İnsanların enerjisinin buluştuğu bir nokta burası. Diğer önemli bir aktivite de Adrasan'daki dalış okulu. Adrasan, Gelidonya taraflarının müsaadeli ve uygun yerlerinde dalış yapıyoruz. Ayrıca kano ve deep water solo gibi alternatif sporlar da turistlerce ilgi görüyor. Dağa tırmanmak, o oksijeni almak, o manzarayı görmek farklı bir duygu."

Olympos'taki kanyonun, dünyaca ünlü Suluada'nın, Beşadalar'ın, Gelidonya Feneri'nin turistlerin maviye doyamadığı noktalar olduğunu aktaran Kaya, "Likya, Kekova, Arykanda, Faselis, Olympos'a yakın önemli tarihi merkezler." dedi.

Olympos'a ilk geldiğinde Avusturalya ve Yeni Zelanda'dan çok sayıda turist geldiğini belirten Kaya, bugün ise Güney Afrika'dan Kanada'ya, Şili'den Peru'ya, Amerika'dan İngiltere'ye kadar farklı ülkelerden ziyaretçinin geldiğini söyledi.

Türk ziyaretçi sayısının artmasını istediklerini dile getiren Kaya, "Monotonluktan sıkılan ve doğayı kucaklamasını bilen insanlarla doluyor Olympos. Temmuz ve ağustos ayı rezervasyonlarında yerli tatil anlayışı başladığı için o dönemde yerli, kış döneminde ise yabancı turist sayısı artıyor. 12 ay boyunca değişken bir turist akımı var." ifadelerini kullandı.

Kaya, "Buraya gelen insan, gökyüzündeki yıldızlara aşık, kapıdaki yıldızlara değil. Doğa gezgini insan, yeşilin, çiçeğin, böceğin, kelebeğin, oksijenin enerjisiyle kendini yenileyerek kendisini huzurlu hisseder. Meditasyon tarzıyla kendini yeniler. Dünya da artık buna döndü. Gezen turizmi farklıdır. Onlara otel lazım değil, konaklayacakları yer olsun, dürüst iyi hizmet olsun, güvende olsun başka bir şey istemez." değerlendirmesini yaptı.

DENİZ CANLILARI DALIŞ TUTKUNLARINI BÜYÜLÜYOR

Olympos ve Adrasan bölgesinde yaklaşık 20 yıldır dalış yapan Olympos Dalış Okulu eğitmenlerinden Ferit Yiğit de "Adrasan, Türkiye'de çok bilinen bir dalış noktası değil, ama potansiyel olarak Kaş ve Fethiye gibi. Buradaki türleri kendi doğal ortamlarında görmek, vahşi doğada görmek gibi. Bence bu heyecan verici bir deneyim." dedi.

Adrasan bölgesindeki dalış noktalarının Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi su altı arkeolojisi bakımından da zengin olduğunu anlatan Yiğit, şöyle konuştu:

"Bu topraklar, yüzyıllardır ticaret yolları üzerinde olan topraklar. Dolayısıyla su altında çok eski dönemlerden bir şeyler görmek her zaman mümkün. Biz bu tarzda şeylerle karşılaştığımız da müzelere ya da bu konuda çalışan bilim insanlarına bunu bildiriyoruz. Onlar da gelip, inceleyip, değerlendiriyorlar. Böylelikle biz de elimizden geldiğince dalış turizmine katkı sağlamaya çalışıyoruz."

Adrasan'da, Pırasalı Burnu'na kadar olan alan ile Suluada'nın olduğu kesimin dalış turizmine kapalı olduğunu belirten Yiğit, bunun dışında 18-19 farklı dalış noktasının bulunduğunu söyledi.

Dalgıç profiline göre nokta seçerek, dalışları gerçekleştirdiklerini aktaran Yiğit, dalış noktalarında Akdeniz'de genel olarak görülen balıkların yanı sıra son zamanlarda Kızıldeniz'den göçle gelen türleri de görmenin mümkün olduğunu ifade etti.

Yiğit dalış sırasında en çok deniz kaplumbağası, vatoz türleri, orfoz, lahoz, akya, palamut, gün balığı, papağan ve papaz balığının görüldüğünü belirtti. (AA)

Keşif meraklılarının Akdeniz'deki evi: Olympos

En Çok Aranan Haberler