Gaia Dergi'de yer alan röportajına göre Gökçer Korkmaz henüz çocukken şu anki yaşamının hayalini kurmuş. İlkokul öğretmeninin 'büyüyünce ne olacaksın' sorusuna belki de daha konforlu bir yaşam sürmesini sağlayacak mimar, doktor veya astronot gibi yanıtlar vermediğini söylüyor Korkmaz. Şimdi bile tam olarak tanımlayamayacağımız işini küçük yaşında şu şekilde tanımladığını söylüyor:
“Ben kimsesiz çocuklara yardım eden bir işte çalışacağım. Ben evsizlere yardım edeceğim bir işte çalışacağım. Ben sakat insanlara yardım edeceğim bir yerde çalışacağım. Ben yaşlılar evinde –çocukça biri ifade ile huzurevini ifade ediyorum- dedeleri, nineleri terk edenler gibi değil, onlara bakan bir yerde çalışacağım. Ben ağaç diken bir yerde çalışacağım. Ve ben en çok da kimsesi olmayan tüm hayvanlara yardım edeceğim, onları mutlu etmek için bir yerde çalışacağım.”
Çocukluk hayallerinin izinden gitmek uğruna 'hayattaki amacım, hayallerimle ilgili bir şey değil' diyerek Akdeniz Üniversitesi Turizm Bölümünü yarıda bırakıyor.
Kimsesiz, ihtiyaç sahibi hayvanlara adanmış bir hayat
Korkmaz, yaşamı boyunca okula karşı çıkıyor. Aslında okuldan çok mevcut eğitim sisteminin çocukları ne kadar robotlaştırıcı ve tektipleştirici olduğunu anlamamızı sağlayan kusurlarını sıralıyor.
“...okullar savaşları öğretiyor ama savaşın neden kötü bir şey olduğu hakkında herhangi bir şey öğretmiyor. Doğa hakkında tüm şeyler öğretiyor ama gerçekten doğayı neden sevmemiz gerektiğini, onu neden korumamız gerektiği anlatmıyor. Bütün hayvanlar öğretiliyor ama hayvanları sevmemiz gerektiği, onlara yardım etmemiz gerektiği anlatılmıyor, öğretilmiyor.”
Gökçer Korkmaz üniversite eğitimini bıraktıktan sonra annesiyle yaşadığı evinin bahçesini minik bir hayvan barınağına çeviriyor. Fakat bu Gökçer'e yetmiyor. O daha fazla cana ulaşmak, yardım etmek istiyor. Bunun için yaşadığı Kırklareli'nin Babaeski ilçesine bir hayvan barınağı yapılması için başvuruda bulunmuş fakat Korkmaz 7 ay geçmesine rağmen henüz bir gelişme olmadığını belirtiyor.
Evinin 4 kilometre kadar yakınındaki çöplükte toplanan 300 kadar kimsesiz hayvana bakan Korkmaz, genellikle sosyal medya hesaplarından insanlara ulaşmaya çalışıyor. En çok da çocuklara ulaşmayı, onlara yaşam ve hayvan sevgisi aşılamayı umuyor.
Korkmaz'ın bu iyilik dolu çabası sosyal medya kanalları dışına taşarak anaakım medyaya da taşındı. NTV ve Kanal D Ana Haber'e konu olan Gökçer Korkmaz'ın hikayesi, 'ün websitesinde de yayınlandı.
İhtiyaç sahibi hayvanlarla video çekip yardım toplamaya çalışıyor
Korkmaz gönüllülerden gelen yardımlarla 300 kadar köpeğin gıda ve su ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Hasta ve bakıma ihtiyacı olan hayvanların ilaç ve tedavi masraflarının karşılanması için videolar çekerek sosyal medya hesaplarından bunu paylaşıyor ve yayılmasına çalışıyor.
Gökçer Korkmaz'ın en büyük sıkıntısı ise işte bu tıbbi desteğe ihtiyacı olan hayvanlar.
“Babaeski Belediyesi’nde 5199 sayılı Kanuna göre, her belediyede kanunen olması gerekmesine rağmen, uzun yıllardır bir belediye veterineri yok.”
İlçe'de sadece bir veteriner olduğundan ve onun da sadece büyükbaş hayvanlarla ilgilendiğinden bahseden Gökçer Korkmaz çocuklara hayvan sevgisi aşılaması amaçlayan pano ve afişlerin de belediyenin yasal yükümlülüğü olduğunu fakat Babaeski Belediyesinin bu yönde de bir çalışması olmadığını sözlerine ekliyor.
Gökçer Korkmaz'ı aşağıdaki sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz. Hatta belki kendisiyle iletişime geçip ihtiyacı olan bir hayvanın tedavisine katkıda bile bulunabilirsiniz.