Türkiye kadın ve erkek voleybol milli takımları, elde ettikleri başarılara geçtiğimiz günlerde yenilerini ekledi.
İtalya'nın Rimini şehrinde süren Voleybol Milletler Ligi'nde (VNL) A Milli Kadın Voleybol Takımı yarı finale yükseldi. Yarın TSİ 20.30'da ABD ile karşılaşacak Filenin Sultanları, bu tura yükselmeyi hak eden tek Avrupa takımı oldu.
Türkiye'yi Temmuz ayında 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda takım sporlarında temsil edecek tek takım olan Filenin Sultanları; B Grubu'nda Çin, ABD, Rusya, İtalya ve Arjantin ile karşılaşacak.
Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) tarafından organize edilen Avrupa Altın Ligi'nde mücadele eden A Milli Erkek Voleybol Takımı da finalde Ukrayna'yı 3-1 mağlup ederek üst üste ikinci kez namağlup şampiyon oldu.
Bu başarılar hem kadınlar hem de erkeklerde ulusal ya da kulüp düzeyinde Türkiye adına yeni değil. Peki tüm bu başarıların sırrı ne?
BBC Türkçe'ye konuşan Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) Başkanı Mehmet Akif Üstündağ'a göre başarıların arkasında oyuncuların kalitesi ve takım çalışması yatıyor.
Ukrayna karşısında erkek takımında 4 sakat olmasına rağmen kadro derinliğinde sıkıntı yaşamadıklarını söyleyen Üstündağ, "Aynı kalitede bir başka 14 kişilik takım daha kurabilirdik" diyor.
Eski milli voleybolcu ve VakıfBank Spor Kulübü Genel Menajeri Neslihan Demir de kulüplerin altyapılarından çıkan çok sayıda başarılı oyuncunun bir kartopu etkisi yarattığını ve sonucunda da başarının hem kulüpler hem de milli takım için geldiğini belirtiyor.
Eski milli voleybolculardan Gözde Kırdar da başarıların tesadüfen gelmediğini işaret ederek, Türkiye'nin artık voleybolde ekol oluşturmuş bir ülke olduğunu kaydediyor.
Kırdar, bugün Türkiye A Milli Takımı'nın Brezilya, Çin, ABD ya da başka rakiplere kafa tutan bir ekip olarak sahaya çıktığını belirtiyor.
Uluslararası Voleybol Federasyonu (FIVB) tarafından belirlenen dünya sıralamasında ABD, Çin, Brezilya ve Japonya'nın arkasında 5. sırada yer alan Filenin Sultanları'nın tarihinde, Avrupa ikincilikleri ve üçüncülükleri ile Akdeniz Oyunları şampiyonluğu gibi pek çok başarı var.
TVF, 2013 yılında bir voleybol okulu organizasyonu olan Fabrika Voleybol projesini başlattı. Bu kapsamda 6-12 yaş grubundaki çocukları voleybolla tanıştıran federasyon; İzmir'den Eskişehir'e, Kahramanmaraş'tan Tunceli'ye, Lüleburgaz'dan Giresun'a kadar Türkiye'nin 28 farklı noktasında voleybol okulları açtı.
Bu projede kulüplerle koordinasyon halinde olduklarını söyleyen TVF Başkanı Üstündağ, "Buradan çıkan yetenekli oyuncularımızı kulüplerimize servis ediyoruz" diyor.
Buna ek olarak Ankara TVF Spor Lisesi'nin de Türkiye'de spor federasyonlarına ait tek eğitim kurumu olduğunu dile getiren Üstündağ şöyle devam ediyor:
"363 öğrencimiz var bu okulda, 202'si yatılı. 5 yıldız otel denginde konaklama hizmeti veriyoruz. Öğrencilerimize karşılıksız burs veriyoruz. Eğitim almalarını, bir yandan iyi birer sporcu olmalarını istiyoruz. Ayrıca ülke çapında 100'ün üzerinde scout [gözlemci] ekibimiz var. Yetenekli çocukları Türkiye'nin dört bir yanında topluyoruz."
Üstündağ, böylesi bir modelin çeşitli Avrupa ülke federasyonları tarafından incelendiğini de sözlerine ekliyor.
Ancak tüm bu başarı hikayelerine rağmen voleybol hala Türkiye'de görünürlükte futbolun gölgesinde kalıyor.
A Milli Erkek Voleybol Takımı Antrenörü Nedim Özbey, şampiyonluktan sonra Türkiye dönüşünde yaptığı basın açıklamasında oyuncularının tarih yazdığını belirtti ve "Seyircisiz olduğu için anlatılamıyor. Futbol maçı olsaydı 70 bin kişi giderdi ya da her taraf yazardı" diye konuştu.
Ardından da Özbey basın mensuplarına, "Bu çocukların hakkını verin" diye seslendi.
Sosyal medyada bazı kullanıcılar da EURO 2020'den sıfır puanla dönen futbol takımı ile ilgili tartışmaların dahi, voleyboldaki başarılardan daha fazla konuşulmasını eleştirdi.
https://twitter.com/alpkeremmamaty/status/1407367192048513025
https://twitter.com/Fb\_sevcann/status/1407227301906026496
Bunun bir ülke gerçeği olduğunu belirten VakıfBank Spor Kulübü Genel Menajeri Demir ise "Futbol büyük bir endüstri. Bunu normal karşılıyorum. Futbol kopmuş gitmiş durumda. Başarılarımıza kayıtsız kalınıyor diyemem ama gönül isterdi ki çok daha iyi olsun" diyor.
Eski voleybolcu Gözde Kırdar da, 2011 yılında, VakıfBank ile kazandıkları CEV Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğundan daha çok o günlerde kramponunun vidası çıkan bir futbolcunun konuşulmasını örnek veriyor.
Kırdar, "Başarı olarak voleybol ülkesiyiz ama sokakta kaç kişi VakıfBank'ı, Eczacıbaşı'nı bilir? Belki Fenerbahçe voleybol takımı bilinir, o da futbol takımı olduğundan. Başarıların daha görünür olması çok daha uzun süre alabilir. Futbola yapılan yatırımın yarısı voleybola yapılsa elbette daha da farklı olur her şey" ifadelerini kullanıyor.
TVF Başkanı Üstündağ ise kamuoyunda görünürlük açısından bahsedildiği gibi bir algının olduğunu kabul ettiğini ancak bu algıya çok da takılmadığını dile getiriyor.
"Biz başarıya odaklı yaşıyoruz. Orada başka branşların önünde miyiz, arkasında mıyız bakmıyoruz. Oyuncularımla da bunu paylaşıyorum. Biz voleybolu nereden aldık nereye götürüyoruz? Kız çocukları yüzde 80'inin üzerinde voleybolu tercih ediyor. Bunu sistematik olarak değerlendirmemiz var."
Futbolda da başarıların geleceğini belirten Üstündağ, voleybol olarak iyi bir altın jenerasyon yakaladıklarını savunuyor:
"Bu jenerasyonun devamı da gelecektir. U-19 Avrupa şampiyonu oldu, U-16 final oynadı. Çok daha büyük ve sürdürülebilir başarılara imza atacağız."