93 yaşında hayatını kaybeden sanatçı Yılmaz Gruda için, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi'nde tören düzenlendi. Törenin yapıldığı salonun boş olması dikkat çekti. Düzenlenen törenin ardından Yılmaz Gruda'nın cenazesi, Şakirin Camii'ne götürüldü. Cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.
USTA OYUNCUYA VEFASIZLIK
Yılmaz Gruda, yakalandığı virüs sonrası böbrek yetmezliği ve yaşlılığa bağlı rahatsızlıklar nedeniyle bir süredir özel hastanede tedavi görüyordu. Gruda için, Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi'nde veda töreni düzenlendi. Törene, sanatçının ailesinin yanı sıra Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Mustafa Kurt, İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Zafer Algöz, Ahmet Kural, Selçuk Aydemir ve Tümay Özokur'un da aralarında bulunduğu yakın dostlarıyla, sevenleri katıldı. Törenin düzenlendiği salonun boş olması dikkat çekti.
AHMET KURAL: DİYECEK BİR ŞEY YOK
Oyuncu Ahmet Kural, "Türk halkının başı sağolsun Yılmaz ağabeyimizi, ustamızı son yolculuğuna uğurlayacağız. Üzgünüz diyecek bir şey yok " şeklinde konuştu.
Törende konuşan Mustafa Kurt, çok değerli bir ustayı kaybettiklerini söyleyerek, "Bazı değerlerin yerini doldurmak maalesef çok güç. Bir gün hepimiz öleceğiz ama bazı boşluklar öyle derin yaralar açıyor ki yerini dolduramıyoruz." dedi.
"HANGİ ROL VERİLİRSE..."
Genç kuşakların da böyle değerli sanatçıları tanıması gerektiğini vurgulayan Kurt, "Hangi oyun rol verilse oynayabilecek değerde bir isimdi. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin." ifadelerini kullandı.
Ayşegül İşsever de Türk tiyatrosunda kendi rengi olan insanların giderek azaldığından bahsederek, "Her şey giderek sıradan olmaya başladı. İşte Yılmaz Gruda bu sıradanlığın içinde çok özel bir renkti." diye konuştu.
Gruda ile birlikte çalışma fırsatı bulamadıklarını dile getiren İşsever, "Şehir Tiyatrosu repertuvarı olan çevirilerini izledikçe işini ne kadar titizlikle yaptığını gördüm. Nezaket sahibi biriydi, Şehir Tiyatrosu ailesi olarak bir gün onu ağırlama fırsatı yakalamıştık. Tek tesellim kendisini özel hissettirdiğimizi hatırlıyorum." dedi.
"BURADA HERKES OLMALIYDI"
Gruda'nın menajeri Tümay Özokur ise duayen sanatçıları temsil etmekten onur duyduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Onların burada bir nebze de olsa sesi olabilirsem ne mutlu bana. Birçok sebebimiz var yapacaklarımızı ertelemek için. Ben bu sektörde hak etmeyen insanlara hak etmedikleri değerin verilip, hak eden insanlar karşısında suskun kalınmasından nefret ediyorum. Burada herkes olmalıydı."
"ONDAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM"
Yılmaz Gruda'nın torunu Emre Arkan, dedesinin başöğretmeni olduğunu ifade ederek, "Ondan hayat adına, sanat adına pek çok şey öğrendim. Onu çok seviyorum, hepinizin sevdiğinizi de biliyorum. Türk halkının başı sağ olsun." şeklinde konuştu.
Oyuncu Zafer Algöz ise Yılmaz Gruda'nın Türkiye'nin yetiştirdiği en kültürlü tiyatro oyuncularından biri olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"93 yıllık ömrünün neredeyse yarısından çoğunu tiyatroya, sanata, edebiyata adamış bir insan. Yazmış olduğu oyunlar, İngilizce ve Rusçadan yaptığı çeviriler çok önemliydi. 1950 yılından itibaren Türk tiyatro ve sinemasında o kadar çok iş yapmış ki inanamadım. Her yerde bir iz bırakmış. Ben de kendisiyle en son 'Görevimiz Tatil' filminde beraber çalışmıştım. Hoşsohbet, zarif, beyefendi kıymetli insandı."
Yılmaz Gruda, Şakirin Camii'nde ikindi vaktine müteakip kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi. (DHA/AA)