BİZE ULAŞIN
Son dönemde, hapis cezası ve siyasi yasak istemiyle ilgili hakkında açılan dava ve İstanbul'daki taksi sorunu, 6'lı masanın cumhurbaşkanı adaylığı gibi konularla gündemde olan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tv100 kanalında canlı olarak yayınlanan Az Önce Konuştum programında merak edilen soruları yanıtlıyor.
Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Olgunlaşmış bir demokrasi sürecine sahip değiliz. Çok şeye ihtiyacımız var. Yarınki mahkemenin hakimine, savcısına sonsuz güvenmek istiyorum Yargıdan bunu talep etmek hakkımız onlar da bunu sunmak zorundalar. Ön yargılı davranmak istemiyorum, umarım kalplerinde adalet hissi ve en güçlü hukuk bilgileriyle karar verirler.
Cümleme lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diyorum. Ben 4 Kasım'da, aradan 6 ay geçmiş. Görevimi yapıyorum, milletimle buluşmaktan moralimin en yüksek yerindeyim. O kadar süre sonra YSK'ya hakaret edeceğim... Ama daha acısı ne biliyor musunuz? Bu hakaret olarak ne zaman anlaşılıyor? 20 ay sonra. Dolayısıyla ben bir kaç yerde de söyledim. Size de söyleyeyim. Yine o muhterem İçişleri Bakanı söyledi ya, 'Hüngür hüngür ağladım İstanbul seçimlerini kaybettiğimiz gece diye. Ve o hüngür hüngür ağlayan akıl, o bakan ve o amiri bu davayı açtırmıştır. Bu siyasi bir süreçtir. Tekrar ifade edeyim gerçekten bu memleketi vicdan yoksunu, adalet yoksunu insanlardan bu devleti, bu milleti Allah korusun diye dua ediyorum ve aynı zamanda mücadele veriyoruz
Işık'ın "Davada siyaseten yasaklanırsanız ne yapacaksınız?" sorusunu da yanıtlayan İmamoğlu şunları söyledi:
Vicdanıma ve ruhuma yerleştirmiyorum. Ben hiç negatif düşünmeyi sevmem. Bünyemi onla yormak istemiyorum. Yarın böyle bir kötü karar, böyle bir duygu hissetmiyorum, hissetmek de istemiyorum. Milletimiz adına da Türkiye Cumhuriyeti Yargısı adına da istemiyorum. Ekrem İmamoğlu bundan en son zarar görecek kişi. Siyaseten fayda göreceğimi iddia edenler var. Ben öyle bir faydanın zerresini istemiyorum. Biz görevimizi yapmak istiyoruz
31 Mart seçimlerinin iptal edilmesiyle ilgili konuşan İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
Sorgulanması gereken başka bir şey var. İstanbul seçimlerinde hatırlarsanız hırsızlar, çaldılar diye kampanya yaptılar. Sayın bakan çıktı televizyona ortalama 700-750 civarında terörist tespit ettik dedi. Programı yöneten emin misiniz diyor. Garanti veriyor. 3 tane dava açılıyor. Davaların tamamı sonuçlanıyor. Sonucu ne biliyor musunuz? Sıfır. Tek bir gün para cezası bile yok. Hepsi beraat ediyor. Bu milleti rezil ettiniz. Demokrasi tarihinde olmayacak bir işi yaşattınız. Milyonlarca insanın oylarını yok saydınız. Aslında yargılanması gereken, gerçekten o gün seçimi nasıl bu şekilde siyasi bir manipülasyona uğrattılar.
Ben zaten rakibimi görmem ki, görmezden geldim. Benim için yok hükmünde davrandım. Bunu hakaret olarak söylemiyorum. Bu bir stratejisi. Ben diyorum ki benim muhatabım seçimde seçmen. Bunu ilçede de büyükşehir de de aynı şekilde yaptım. Eğer bir oyuncu, sürekli rakibe karşı bir strateji kurgularsa hem kendi yeteneklerini ortaya çıkaramaz hem de seyirciye tat vermez. Ben milletimize gerçekten hizmet için yola çıktığımı biliyorum. O bakımdan pozitif cümlelerle 3 ay değil, 6 ay kampanya yapsaydık 1 milyon oy fark atardık...
Bakın buradan YSK'nın bütün üyelerine sesleniyorum. Hiç mi vicdanınız sızlamadı? Hiç mi 'Biz yanlış karar aldık' diye kendiniz muhakeme yapmadınız. Hiç mi kendinizle hesaplaşmadınız? Böyle bir günü bütün İstanbullulara ve milletimize yaşattığınız için o yanlış kararın altına imza attığınız için hiç mi canınız yanmadı? diye soruyorum. İmamoğlu'nun sözleri üzerine araya giren Işık ise "Bir dava daha açılır bunun üzerine" dedi. İmamoğlu ise "Artık kendileri bilir." yanıtını verdi.
Ekrem İmamoğlu, Candaş Tolga Işık'ın "2023 seçimleri için söylemiyorum. Ama genel olarak ileride cumhurbaşkanı olmak gibi hayaliniz var mı" soruna ise şu şekilde yanıt verdi:
Çok ilginç bir bakış açısıyla soru sordunuz tebrik ediyorum. Ama benim öyle bir hayalim yok. İdeallerim adına Beylikdüzü Belediye Başkanı olmak istedim, orada yaşıyordum, çok emek vermiş bir iş adamıydım ve işler iyi gitmiyordu üzülüyordum. Ama ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olacağım diye hayal kurmadım. Ama işimi iyi yaptım. Beni davet etiler ve kabul ettim. Bu iş hayal kurmakla değil gerçekleri kabul etmekle olacak şeydir. İstanbul'a hizmet etmekten gurur duyuyorum. Ama şunu da söylüyorum, bu sürece kendini adamış biri olarak memleketin iyileşmesi, normalleşmesi, demokratikleşmesi adına 86 milyonu eşit gören devlet yapısı olması adına bu omuzlar bütün yükleri taşır. İstediğin yorumu yap. Milletimizin duyguları buna karar verir. Ben kendini adamış Ekrem İmamoğlu olarak, İstanbul’un en fazla oy olarak seçilmiş başkanı olarak bana öyle geliyor ki bu omuzlar bütün yükleri taşır.
İmamoğlu, İstanbul'daki taksi sorunu, taksilere uygulanan denetim ve cezalar hakkında ise şunları söyledi:
Taksi esnafımızla karşılaşıyor ve üzülüyorum, üzgün olduklarını da görüyorum. Direksiyon başında saatlerce emek veren taksicilerimiz değil bunun muhatabı. Bu işi lekeleyen kötüleyen kişiler varsa denetlenmek ve cezaları kesilmek zorunda. 30 senedir nüfusu 3 kat arttı ama taksi sayısı artmadı. Bu işi rant haline getirmiş ilginç yapılar var büyük rakamlar dönüyor burada. İstanbul'da taksi sayısı halen yeterli değildir. Taksi odası başkanı taksicileri değil bir avuç kişiyi temsil etmektedir. Bu milletin hakkını yedirmedik yedirmeyeceğiz. 2100'ün üzerinde taksi Şubat ayında halkımızın hizmetine girecek. Yeni bir taksi modelini uygulamaya geçireceğiz. Engelli vatandaşlarımızı da taşımaya uygun taksiler olacak.
Benim öyle bir şeyim yok. O seviyede düşünecek vaktim yok. Baştan beri Canan Hanım'la görevimiz üzerinden iş birliği yaptık. Haz etme ya da haz etmeme gibi bir durumu tartışmadık. Güzel bir seçim dönemi geçirdik. İstanbul güzel bir seferberlik süreci yaşadı. Ben 13 yıldır siyaset yapıyorum. Bu süreç içerisinde partinin hiç bir ferdini kamuoyunda tartışmadım tartıştırmadım. Bu konunun yeri ve zemini asla burası değildir. Böyle bir gündeme ayıracak zamanımız yok. O toplantıda gelirken merhabalaştık el sıkıştık, dönüşte de uzaktan merhabalaştık. Öyle bir tavır yok.
Ne yazık ki devletimiz bizimle sağlıklı bilgi kaynak paylaşmıyor. Biz bu şehirde artan her nüfusa su, doğal gaz, çöp hizmeti veriyoruz. Bahsettiğimiz rakam neredeyse yüzde 20'ye dayanıyor. Bazı mahallelerde yüzde 20'yi aşmış, ikamet izni verilmiyor. Bizim 15 milyon 856 bin resmi nüfusumuz var. Su faturaları üzerinden baktığımızda 2 milyonun üzerinde mülteci var. Tedbir alınması lazım, kontrollü olunması lazım. Yerel yönetimler resmen yok sayılıyor.
