Sizin temizlik işini nasıl gördüğünüz, evinizi nasıl temizlediğiniz, dolabınızı nasıl düzenlediğiniz veya bulaşıklarınızı nasıl yıkadığınız kişiliğiniz ve psikolojiniz hakkında birtakım ipuçları veriyor. Yaşadığınız veya çalıştığınız çevreyi nasıl düzenlediğinize veya ne halde tuttuğunuza biraz dikkat ederek kişiliğiniz hakkında pek çok şey öğrenmeniz mümkün aslında. Bu tür psikolojik çıkarımları diğer insanlar için de yapmanız elbette mümkün. Eğer yeni tanıştığınız birinin karakteri hakkında biraz olsun ipucu edinmek istiyorsanız evini ziyaret etmeniz yeterli olacaktır. Biacaip olarak sizler için insanların en popüler günlük alışkanlıklarını ve bunların ortaya çıkardığı psikolojik özelliklerini hazırladık.
İlk bakışta daireniz veya odanız derli toplu gibi görünebilir: temiz bir zemin, kitaplar kitaplığa düzgün şekilde yerleştirilmiş, camlar ışıl ışıl, her şey yerli yerinde gibi. Ancak mutfaktaki çekmecelere veya gardırobunuzdaki raflara, vb. yerlere baktığınızda kırık makaslar, bitmiş kalemler, eski kredi kartları veya dürülüp bükülüp atılmış kıyafetler görmek mümkün.
Hepimiz için ilk intiba önemlidir, ancak dramatik kişilikli insanlar için çok çok daha önemlidir. Bu insanlar kişiliklerinin en iyi yanlarını göstermeyi severler ve başkalarını etkilemek için öncelikli olarak pek çok şey yaparlar. Bu insanlar için eski ya da kullanılmayan şeylerden kurtulmanın veya onları bir düzene sokmanın yolu saklamaktır. Onlar için sıklıkla yaşadıkları yerin güzel görünmesi, temiz olmasından daha önemlidir.
Dramatik kişilik tipleri kendilerini duygularına kaptırıp, hislerinin onları yönlendirmesiyle yaşamayı seçen insanlardır. Bu tip insanlar şiir yazmaları, keman veya benzeri aletler çalmaları ve hüzün dolu hülyalı bakışlarıyla tanınırlar. Onlar için hayat bir tiyatro sahnesi gibidir. Olanca güçleriyle hissettiklerini ifadeye dökmeye, mimiklerinde vermeye çalışırlar. Fakat şöyle bir dezavantajları vardır ki bu gerçekten de çok önemli bir noktadır; bu insanlar sürekli bir melankoli halinde olduklarından ve herkesten daha fazla hissettikleri yanılgısını taşımalarından kaynaklanan bir suçlama içgüdüsüyle karşılarındaki insanı duygusal olarak manipüle edebilirler.
Eski eşyaları atmak yerine bulduğu kutuların içine doldurabilir. Bu insanlar genellikle yaşadıkları yere geçici gözüyle bakarlar: farklı bir şehre taşınmayı, yurt dışında yaşamayı, bir ev satın almayı veya bir şekilde hayatlarını kökten değiştirmeyi düşünürler sürekli.
Ancak bazen bu geçici evlerde on yıllarca yaşamak durumunda kalabilirler. Psikolojik açıdan bakarsak bu insanlar gelecekte yaşamaya ve onu pembe gözlüklerle görmeye eğilimlidirler. Şimdiki zamana tolere edebilecekleri veya katlanabilecekleri geçici bir rahatsızlık gözüyle bakarlar. Öte yandan herhangi bir gelecek planları da yoktur. Bu insanlar bu şekilde yaşamaya alışmışlardır ve sürekli içinde bulundukları bu durumu değiştirecek büyük bir gücün yardımından medet umarlar.
Psikoloji açısından evdeki çalışma alanı en ilgi çekici noktalardan biridir: Bazı insanlar her şeyi klasörlere, klasörleri de raflara dizerler. Diğerleri ise her şeyi karıştırmayı severler. Tüm kağıtları, kalemleri, tabakları, bilgisayarları, vs. Bu eşyalar bulundukları yerde öylece kalır ve toz bağlarlar. Bu kendine güveni yüksek ve olgunlaşmamış insanlarda görülen davranış biçimidir.
Masaları dağınık olsa bile verimli bir şekilde çalışmaya devam edebilir ve aradıkları her şeyi kolaylıkla bulabilirler. Bu esasen kötü bir şey olmak zorunda değildir. Genellikle, dağınık bir çalışma masası yaratıcılığın ve özgünlüğün bir işaretidir.
Bu insanlar çalışma masalarında yazı yazmanın dışında, çizmek, elle bir şeyler yazmak, vb. işlerle de uğraşıyorsa masalarının dağınık olması büyük olasılıktır. Ancak bunun yanında bu dağınıklık kişinin sıra dışı ve yaratıcı fikirlerle dolu olduğunun da bir işareti olabilir.
Temizlik yapmayı sevdiğini söyleyecek insan sayısı çok fazla değildir. Ancak bazı insanlar sevmemenin ötesinde temizlik yapmaktan nefret eder veya korkar. Bunlar tüm çöplerini balkonda biriktirirler veya temiz tabak kalmayana kadar tüm kirli tabakları lavaboya yığarlar.
Ertelemek birçok insanın mücadele etmek zorunda kaldığı bir sorundur. Genellikle gündelik hayatımızda sıklıkla karşımıza çıkar. Düzenli olarak az az iş yapmak bir anda çok fazla iş yapmaktan daha mantıklı gibi görünmektedir. Ancak aslında insanlar, “ben tembelim,” “bunun için zamanım yok” veya “yarın yaparım” gibi mazeretlerin arkasına saklanmayı tercih ederler. Bir dahaki sefere karşınıza ertelemek istediğiniz bir iş çıktığında bir ucundan az da olsa başlamayı deneyin. Tabaklarınızı yemekten hemen sonra yıkayın, çöpü her gün dışarı çıkarın, bu sayede yararlı davranışlarınızı alışkanlığa dönüştürebilirsiniz. Bu türden bir alışkanlığı bu şekilde davranarak sizin için daha önemli olan iş veya aşk hayatınıza da yansıtabilirsiniz.
Bazı insanların evi sadece uyumak için girdikleri bir mekan gibi görünür. Ev bir ihtimal temizdir, çok az eşya vardır ve neredeyse hiç mutfak eşyası yoktur. Bazen evde fırın, buzdolabı, çamaşır makinesi, vb. bir ev için olmazsa olmaz eşyaları bile göremezsiniz. Bu evler genellikle öğrenci evi diye bildiğimiz evlerin tanımına uygundur.
Ancak öğrenci olmayan rahatına düşkün ve kafasına estiği gibi yaşayan insanlar da böyle evleri tercih edebilir. Ancak, ev boş gibi görünmesine rağmen kişi bu evde çokça zaman geçiriyorsa bu durumda psikolojik bir sorundan bahsetmek mümkün olabilir. Bu problemlerden en başta geleni olgunlaşmama olabilir. Yetişkin olarak görülen kişi evini insanın yaşayabileceği bir yere dönüştürmesi için birinin el atmasını bekliyor olabilir. Mesela hayatına girecek bir sevgilinin evi yaşanabilecek bir yere dönüştürmesinden medet umuyor olabilir.
Mutfak bir evin en temiz yeri olmalıdır, çünkü yemeklerimizi burada pişirir ve çoğu zaman burada yeriz. Yağ lekeleri, yemek artıkları, çay veya kahve fincanı izleri gibi şeyler sadece mutfağı kötü göstermekle kalmaz aynı zamanda sağlık açısından da tehlike arz eder. Bir insan temizlik yapmayı sevmiyor olsa bile sadece sağlık açısından mutfağını temiz tutmaya özen gösterebilir. Buna rağmen kirli bir mutfaktan rahatsızlık duymayan insanlar da vardır.
Bu türden bir sorunun tek sebebi tembellik değildir. Birçok araştırma göstermiştir ki evi çok nadir temizlemek depresyonun en önde gelen belirtilerinden biridir. İnsanlar kendilerinde evlerimi temizleyecek enerjiyi bulamaz, bunun önemli olduğunu düşünmezler ve büyük olasılıkla temiz bir yerde yaşamayı hak etmediklerini düşünürler. Oysa düzenli temizlik ve evi derleyip toparlamak kişinin ruh haline olumlu etki eder ve depresyonun semptomlarıyla mücadelesinde ona yardımcı olur.
Reklamların gösterdiğine göre banyolar tüm problemlerinizden arındığınız ve rahatladığınız yerlerdir. Bu yanlış değildir aslında, sıcak bir banyo veya soğuk bir duş insanın duygu durumu üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Farklı kokular bizi kendimize getirir ve kullandığımız duş jelleri ve şampuanlar sağlığık açısından bize iyi gelebilir.
Bir kişinin sadece fiziki durumuna değil, aynı zamanda psikolojik durumuna da ne kadar değer verdiğini anlamak için banyosuna şöyle bir göz atmak yeterlidir. Temiz ve düzenli bir banyo, banyonun her gün kullanıldığına işarettir. Duş jeller, farklı losyonlar, kaliteli diş macunu ve fırçası, kremler, vücut losyonları, vb. şeyler kişinin kendisine değer verdiğinin bir işaretidir. Banyoda gördüğünüz tek şey bir jilet, kutusu eskimiş bir şampuan, kurumuş bir sabun, vb. şeylerden ibaretse kişinin ruh hali iyi olmayabilir, hatta depresyonda bile olabilir. Kişi yaşadığı stres sebebiyle kendisiyle ilgilenecek zamanı bulamıyordur.
Bazı insanlar sevdikleri şeylere çok zor veda ederler. Böyle evlerde, kimsenin kullanmadığı çay takımları, eski mobilyalar, balkona atılmış eşyalar, uzun süredir binilmeyen bir bisiklet ve diğer birçok gereksiz eşyayı görmeniz mümkündür.
En iyi ihtimalle bu senaryo korumacı, tutucu kişilik tipinin bir göstergesidir. Bu insanlar değişimi istemezler ve olabilecek değişikliklerden kendilerini korumaya çalışırlar. Yaşanabilecek en kötü senaryo kişinin bir istifçiye dönüşmesidir. Bu durumda kompülsif davranış ve nevroz ortaya çıkar. Bu insanlar bir şeyleri istiflemekten vazgeçemezler.
Boş zamanlarında akıllarına ilk olarak banyoyu temizlemek veya eve süpürge açmak gelen insanlar var. Elbette insanın yaşadığı yeri temiz tutmak istemesinde yanlış bir şey yok. Ancak kişi buna çok fazla önem veriyorsa ve özeniyorsa bu durum bazı sorunlara işaret edebilir. Genellikle bu tür insanlar misafiri pek sevmezler, çünkü misafir demek oluşturdukları kusursuz düzeni bozacak insanlar demektir.
Bu türden davranışlar küçük şeyleri düzeltmeden mükemmeliyetçi bir kişilik yapısına doğru bir seyir izleyebilir. Eğer kişi evini mikroplardan ve kirden korktuğu için düzenli olarak temizliyorsa kişide anksiyete olabilir. Bazen temizlik kişinin kaygılarını yatıştırabilir ve kişinin kafasındaki olumsuz düşüncelerden sıyrılmasına yardımcı olabilir. Bu nedenle bu insanlar sık sık temizlik yaparlar.
Çok sayıda çalışma göstermiştir ki evi düzenli olarak temizlemek ve gündelik işleri yapmak kişinin konsantrasyon problemlerini çözebilmektedir. Ayrıca bu davranışlar insanı daha sorumlu, daha mutlu ve daha kendine güvenli biri haline getirmektedir.
Haber Gönder
