Dilber'in dansı sonrası pavyon gündemi sosyal medyayı adeta sardı. Yılmaz Erdoğan'ın yeni dizisi İnci Taneleri'nin fragmanı sonrası 'Pavyon nasıl bir yer? Pavyonda neler oluyor?' sorularına yanıt aranırken, bir dönem ortalığı kasıp kavuran Pavyon belgeselinin yapımcısı Enver Arcak, pavyon kültürünü anlattı. Sadece kadınların değil erkeklerin de dans ettiğinin altını çizen Arcak, "Sosyalleşme, flörtleşme ya da psikolojik hizmet alma durumu var" dedi.
Dilber'in dansı sonrası pavyon rüzgarı yeniden alevlendi. İnci Taneler dizisinin fragmanında Hazar Ergüçlü'nün gösterdiği performans sonrası pavyon kültürü sosyal medyada en çok konuşulan konular arasında yer aldı. Günlerdir pavyonla ilgili yazılıp çizilirken, bir döneme damga vuran ve pavyon kültürünü en iyi anlatan yapımlar arasında gösterilen Pavyon dizisinin yapımcısı her detayı anlattı.
Enver Arcak pavyon hayatını şöyle anlattı: ''Bir kere baktığın zaman erotizm var. Onun dışında erkeklerin birbiriyle yarışı var. Erkeklerin sosyalleşme, flörtleşme ya da psikolojik hizmet alma durumu var. O ışıklar az buz bir şey değil. Neon ışıkların hipnotize etmesi var, alışkanlık yapması var. Bir de işin içinde çok büyük bir sektör var. Sektör sadece o mekana ait bir sektör değil. Taksicisi var, oyuncakçısı var, çamaşırcısı var, kuaförü var v.s. Bir de tabu durumu da var. İşin içinde içkinin olduğu, kadının olduğu, bunun kısmen cazibesinin de olduğu bir durum var.'' dedi.
'PAVYONDA ERKEKLER DE DANS EDİYOR'
Pavyonda dans edenlerin sadece kadınlar olmadığını söyleyen Arcak, 'Ankara özelinde bahsedecek olursak sadece kadınlar değil, erkekler de dans ediyor tabii. Sahnede kadınlarla dans etmek için bir ücret ödeniyor, bunun bir bedeli var. Herkesin bir sırası var, o sırayla oynanıyor. Erkeklerin dansında da tarzlar var. Mesela Ankara’da “Şentepe usulü” denilen bir dans var, daha hızlı bir dans. Deli Bayram var mesela bu tarz dans eden bizim belgeselde. Hem garson olup hem dans eden var.' ifadelerini kullandı.
TARLA SATMA EFSANELERİ GERÇEK Mİ?
Enver Arcak pavyona gitmek için tarla satma efsaneleri hakkında da konuştu. Arcak konuya dair şunları söyledi; 'Çok fazla var, hatta bir tanesi rahmetli olmuş. Sürekli ailesinin tarlalarını satarak sadece bütün hayatı pavyonda geçen bir adam vardı. Zengin olmasına rağmen pavyonun arkasındaki koltuklarda uyuyup sabah devam eden bir tipti. Bu arada bu sadece buraya has bir durum değil. Amerika’da Nevada’daki çiftçi malını satıyor, sonra Las Vegas’taki striptiz klübünde yiyor. Şimdi tarlalar kalmamamış olabilir, belki rezidansları satıyorlardır. Eğer kendini kaptırırsan çok para harcayabileceğin bir dünya bu.'
Ankara’da kadınların da müşteri olarak pavyona gittiğini söyleyen Arcak; ' Ne oluyor burda ne dönüyor diye merak ediliyor haliyle. Hatırlarsan bir rakı sofrasında mesela “Hayri Abi bizi pavyona götür” diye bir şey vardı. Çünkü neden? Kazık yiyebilirsin, oralar tehlikeli yerlerdir gibi önyargılar vardı. Halbuki buraların da bir bar gibi eğlence mekanı olduğunu bir hatırlamak gerekir aslında. Kadınlar buraları daha önce girilemeyecek yerler olduğunu düşündükleri için de merak ediyor.' dedi.
'BİR TIP ÖĞRENCİSİ VARDI...'
Pavyonda çalışan kadınlar hakkında da konuşan Arcak 'Çok kazanıyorlar ama kolay bir iş değil' diyerek işin zorluklarını anlattı. Arcak, 'Düşünsene geceleri çalışıyorsun ve sarhoşun mektubu okunmaz diye bir şey vardır. Sonuçta alkollü insanlar geliyor oraya. Gece çalışıyorsun, sabah da kendine gelmeye çalışıyorsun. İşin içinde alkol olduğunda yıpratıcı bir iş bir yandan. Bununla mücadele etmek için bazen kimisi alkole dadanır, kimisi depresif olabilir.