HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Haplar kısırlığa neden olmaz"

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Dr. Kağan Kocatepe, çeşitli doğum kontrol yöntemleri hakkında bir takım yanlış inanışların bulunduğuna dikkat çekerek, "Özellikle doğum kontrol haplarının kilo aldırdığı, kısırlığa neden olduğu, spiralin doğum yapmamış kadınlara takılamayacağı gibi pek çok yanlış inanış, çiftlerin doğum kontrol yöntemlerine olan inancını azaltmaktadır" dedi.

"Haplar kısırlığa neden olmaz"

Doğum kontrol haplarının içinde bulunan progesteron türevi maddelerin vücutta su tutulmasına neden olabileceğini hatırlatan Operatör Dr. Kağan Kocatepe, "Bu etki kişiden kişiye değişmekle beraber, biriken madde "su" olduğundan, kalıcı bir kilo değişikliği yapması beklenen bir yan etki değildir. Yine haplar beyinde açlık merkezine etki ederek iştah artışına neden olabilirler. Bu etki de kişiden kişiye değişmekle beraber günümüzde kullanılan düşük dozlu (yani 35 mikrogram ve daha düşük miktarlarda östrojen içeren) hapların anlamlı bir iştah artışına ve buna bağlı olarak gıda alımının artması sonucu kilo artışına neden olmaları beklenmez" şeklinde konuştu.

Doğum kontrol haplarının tüylenme yaptığına ilişkin inanışın da yanlış olduğuna değinen Dr. Kağan Kocatepe, "Aksine tüylenme tedavisinde doğum kontrol hapları birinci basamak tedavi olarak uzun zamandan beri kullanılmaktadırlar. Bu yüzden günümüzde kullanılan hapların tüylenmeyi artırması beklenmez" ifadelerini kullandı.

HAPLAR KALICI HORMON BOZUKLUĞU YAPMAZ Dr. Kocatepe, bu hapların kısırlığa neden olmayacağının altını çizerek, "Haplar bırakıldıktan sonra hapların sağladığı kan hormon seviyeleri kısa zamanda azalır ve günler içinde hap almadan önceki seviyelerine geri döner. Öte yandan hapların kalıcı hormon bozukluğu yaptıklarına dair hiçbir bilimsel veri yoktur ve bu teorik olarak da mümkün değildir.

Bir kadın doğum kontrol hapı kullanımına başlarken gebe kalabilme açısından neredeyse, yani gebe kalabilirliği ne düzeydeyse, doğum kontrol hapını kullanmayı bıraktıktan sonra bu özelliğine geri dönecektir. Dikkat edilmesi gereken nokta, kadının doğum kontrol hapını kullanma süresidir. Örnek olarak 30 yaşında hap kullanmaya başlamış bir kadın kullanıma 5 yıl sonra son verdiğinde gebe kalabilirliği azalmış olacaktır. Bu azalmanın nedeni 5 yıl boyunca hap kullanması değil, gebe kalabilirlikte yaşa bağlı olarak görülen doğal azalma eğilimidir" açıklamasını yaptı.

Doğum kontrol hapı kullanımının rahim ve yumurtalık kanseri ortaya çıkma riskini azalttığını kaydeden Operatör Dr. Kağan Kocatepe, "Rahimağzı kanseri üzerinde hapların bir etkisi yoktur. Altını çizme ihtiyacı duyduğum bir konu da şudur ki; hap kullanan kadınlar yıllık jinekolojik muayenelerini aksatmadıkları için olası bir kanser oluşumu hemen fark edilerek erken müdahale yapılabilmektedir" dedi.

ÜÇ DÖRT SAATLİK FARKIN ÖNEMİ YOKTUR Doğum kontrol haplarının her gün aynı saatte alınmadığı takdirde gebe kalınacağı inanışının yanlışlığına değinen Dr. Kağan Kocatepe, "Hapları almak için hatırlamanız gereken yalnızca şudur: Günde bir kez ve günün aynı zaman diliminde (tercihinize göre sabah, öğlen veya akşam). Bir günden diğerine üç dört saatlik bir farklılığın hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Bir gün hap almayı unutursanız, ertesi gün iki tane birden aldığınızda hapların koruyuculuğunda bir azalma olmaz. Bunu alışkanlık haline getirmediğiniz sürece her adet döngüsünde ilacı bir veya iki kez unutmanızın hapların koruyuculuğu üzerinde olumsuz bir etkisi olmaz" şeklinde konuştu.

SPİRAL HERHANGİ BİR GÜNDE TAKILABİLİR
Dr. Kocatepe, spiralin doğum yapmamış kadınlara takılamayacağına ilişkin düşüncenin de son derece yanlış olduğunu belirterek, "Bunun yanı sıra bu yöntemin koruyuculuk oranının düşük olduğuna inanırlar ki, bu da doğru değildir. Tam tersi spiral koruyuculuğu oldukça yüksek bir yöntemdir, ancak her yöntemde olduğu gibi spiral kullanımı esnasında da gebe kalma riski çok az da olsa vardır. Diğer yöntemler gözden geçirildikten sonra etkili başka bir yöntem bulunamadığında daha önceden doğum yapmamış olan kadınlara da spiral takılabilir. Spiralin adet kanaması döneminde takılmasının tercih edilme nedeni, adet görmenin bir anlamda gebe olunmadığının bir göstergesi olarak kabul edilmesidir. Yine adet görme esnasında rahim ağzı hafifçe açılmış olduğundan takılması da daha kolay olmaktadır. Kadının gebe olmadığından emin olunduğunda, spiral herhangi bir günde takılabilir" açıklamasında bulundu.

TÜPLERLE MENAPOZ ARASINDA BAĞLANTI YOKTUR Bir diğer doğum kontrol yöntemi olan tüplerin bağlanması durumunda kadının menopoza girmeyeceğinin altını çizen Dr. Kocatepe, "Tüplerin bağlanmasıyla menopoza girme arasında bilinen bir ilişki yoktur. Tüplerin bağlanması sonrasında yumurtalıklardan hormon salgılanmaya devam etmektedir. Öte yandan bu yöntemin adet düzensizliğine neden olduğu gibi bir inanış vardır ki bu da yanlıştır" dedi.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler