Türk edebiyatındaki ilk Türkçe romanı yazan edebiyatçı Şemsettin Sami'nin oğludur.
Şemsettin Sami ve eşi Emine Hanım.
20 Mayıs 1886 tarihinde İstanbul, Üsküdar'da doğmuştur.
Ailenin ikinci oğludur. Galatasaray Lisesinde eğitim görmüştür. Galatasaray'ın kuruluşu ve Ali Sami'nin kurucu ünvanı
Galatasaray Spor Kulübü’nün kurucusu Ali Sami Yen, “Ellinci Yıl” kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır: “1 Teşrin 1905’te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray’da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. İlk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil…gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım’ı muhasebeciliğe, Cevdet’i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.” Türkiye'deki ilk Spor Müzesi
1906'da Galatasaray Lisesi'nden mezun olan Ali Sami, Türkiye'deki ilk spor müzesi olan Galatasaray Müzesi'ni 1910 yılında kurdu.
Galatasaray Spor Kulübü'nün 50. yılı dolayısıyla 1955 yılında yayımlanan kitabın müze ile ilgili bölümünde müzenin kuruluşu bizzat Ali Sami Yen’in anılarından şu şekilde aktarılır. “Vaktiyle donanma cemiyetinin yaptığı teftişlerde birinciliği kazanmak için bütün kudretimizle çalışır, bütün şahsi vasıtalarımızı da bu uğurda kullanırdık. O sırada kotra eksiklerinin tamamlanması için kalafat yerinde sık sık dolaştığımdan bir gün ihtiyar bir gemicinin sattığı bir derin su iskandilini 15 kuruşa almaya muvaffak olmuştum. Çok eski modası geçmiş bir alet idi. Fakat temizleyip parlattıkça gemicilik odamızın masasının üzerinde kendisini gösterdi. Yanına ikinci bir alet getirme hevesi yavaş yavaş denizcilik müzemizin ortaya çıkmasına yol açtı.
Kendi vasıtalarımızla almaya muvaffak olamadığımız aletleri de, bizi teşvik etmek isteyen o zamanki Bahriye Nazırı Cemal Paşa’dan almıştık. O tarihte kulüp merkezini Beyoğlu’ndan Kalamış koyuna taşımıştık. Evde kendim için toplamış olduğum spor resimlerini de kulübe getirdim. Mevcut kupalarımıza üç camekân temin etmiştik. Deniz ve kara sporlarına ait hatıralar bir araya gelince cazibesi büyüdü ve bu suretle yavaş yavaş Galatasaray Müzesi ortaya çıktı.” Ali Sami Yen’in 1915 yılında Kalamış’taki kulüp lokalinde oluşturduğu; Türkiye’nin ilk spor müzesi niteliğini taşıyan müzede o zamana kadar kazanılan kupalar ile denizcilik malzemeleri sergilenmekteydi. Ancak savaş sonrasında bu müze binasına İngilizler tarafından el konulması üzerine Ali Sami Yen, bu ilk müzedeki tüm malzemeyi o zamanki lise müdürü Salih Arif Bey’e teslim eder. Karar 15 Mayıs 1919 tarihli Genel Kurul kararıyla alınır. Böylece Galatasaray Müzesi uzun yıllar içinde yer alacağı lisedeki yerine gelmiş olur. Bugün ise, lisenin karşısındaki tarihi Postane Binası'nda Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi adıyla yerini alıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk resmi spor teşkilatı; Türk İdman Cemiyetleri İttifakı
1923 yılında Ali Sami (Yen) tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk resmi spor teşkilatı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakı kuruldu. Başkanlığını yine Ali Sami Bey'in yaptı. Bu ittifak, Paris'teki 1924 Yaz Olimpiyatları ve Amsterdam'daki 1928 Yaz Olimpiyatları'na sporcu yollaması için Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ile devletten para yardımı görmekteydi. Türkiye'nin İlk Milli Maçı Ve Milli Takımın İlk Teknik Direktörü
Türkiye, ilk milli maçını Cumhuriyetin ilanından üç gün önce oynadı. 26 Ekim 1923 tarihinde İstanbul Taksim Stadı'nda Romanya'yla oynanan bu maç 2-2 sonuçlandı. Bu maçta takımın başında Ali Sami Yen vardı. Ali Sami Yen'in bu görevi bir süre daha devam ettirmiş olması, onun Türk Milli Takımının ilk teknik direktörü olarak anılmasını sağlamıştır.
Romanya karşısında 1-0 mağlup duruma düşen Millilerimiz, Zeki Rıza Sporel'in 32 ve 50'inci dakikalarda attığı iki golle öne geçmeyi başardı. Romanya'nın ikinci golüyle maç 2-2 berabere biten maçta Romanya'ya 2 gol atan Zeki Rıza Sporel, A Milli Takım'ın ilk golünü atarak tarihe geçti. Ali Sami Yen Önderliğinde Türkiye'nin İlk Olimpiyat Deneyimi
Ali Sami Bey'in kafilenin başkanlığını yaptığı 1924 Yaz Olimpiyatları, Türkiye'nin ilk olimpiyat deneyimidir. 1924 Paris Olimpiyatları'nda Çekoslovakya'yla oynanan ve 5-2 kaybedilen maç, kayıtlara Milli Takım'ın yurtdışındaki ilk maçı olarak geçmiştir. Ali Sami Yen'in Eşi Fahriye Yen'in UEFA Kupası Yorumu
Ali Sami Yen vefat edeli neredeyse elli yıl oldu ancak onun sevgili eşi Fahriye Yen, Galatasaray'ın Avrupa şampiyonu olduğunu tam 92 yaşında gördü. Fahriye Hanım, Ali Sami Yen'in Galatasaray'ı kuruşunu şöyle anlatıyor. "Kulübü kurduğunda Galatasaray'da talebeydi. Bir gün okuldan dönerken futbol oynayan İngilizleri görmüş, onlara mektepte kulüp kurmak istediğini anlatmış. İngilizler ona bir top vermiş. Ertesi gün okulda arkadaşlarını toplayıp kulüp kuracağını açıklamış. Kabul eden arkadaşlarıyla girmişler bu işe. O zaman Abdülhamit'in zamanı. Jurnal etmişler, Şemsettin Sami'nin oğlu isyana hazırlanıyor diye. Sultan Hamit babasını çağırmış. Şemsettin Sami Bey anlatmış olanları, müsaadeyi almış. Eşim Galatasaray'ın birgün Avrupa şampiyonu olmasını çok istiyordu fakat bu arzusu gerçekleşmeden bu dünyadan ayrıldı. Allah bana nasip etti Galatasaray'ın Avrupa şampiyonluğunu görmeyi. Yaşım iyice ilerledi. Hayattan zevk almıyordum ve bir an evvel ölmek istiyordum. Galatasaray Avrupa şampiyonu olarak bana yine hayattan zevk aldırmaya başladı. Galatasaray'ın bütün maçlarını izledim, çok heyecanlandım, hep dua ettim. Fatih Terim'in resmini de eşimin resminin yanına astım. Oğlum o benim, oğlum".