Çoğunlukla eğlence amaçlı yapılan erkeklerin kadın kılığına girip aşırı makyaj yapanlara drag queen deniliyor. Aklınızda bir model oluşması açısından bu akımın ülkemizde en büyük temsilcisi kuşkusuz Huysuz Virjin karakteriyle Seyfi Dursunoğlu'dur.
Dünyada ise bu işi hakkıyla yapan temsilcelere örnek olarak Lady Bunny ve Rupaul'u sayabiliriz.
Genelde travestilerle karıştırılan drag queenler her ne kadar batının gey kültürünün bir parçası olsa da bu akımı idame ettiren kişiler genelde heteroseksüel oluyor.
Drag queen akımının ne zaman çıktığı ya da hangi ülkeden çıktığı pek bilinmese de görsellere göre İngiltere'nin Viktorya döneminden yani 1800'lü yıllarda Drag queen olmak oldukça modaymış.
Kökeni eskilere dayanan bu ismin hikayesi oldukça basit aslında. Viktorya döneminde kadın kılığına giren erkeklerin o zaman moda olmuş ve yerde sürünen elbiselerinin adına Drag deniliyordu. Sonuçta işin içinde İngiliz olunca queen eklemesi de kaçınılmaz oluyor.
Elbette birçok transeksüelin yanında bu işte ekmek olduğunu anlayan heteroseksüeller de drag queen olup şovlarda para kazanıyordu .
Drag sanatçıları arasında sadece kadın kılığına girmiş erkekler yoktu. Faux queen adında erkek kılığına girmiş kadınlar bunun haricinde; drag queenleri abartılı şekilde taklit eden drag kingler ve faux queenleri taklit eden faux kingler de bulunuyor.
Kılık kıyafetin yasak olmadığı yıllarda her ne kadar halkın bir kesimi bu olaya eğlence sektörü olarak baksa da ortada kadın olarak dolaşan erkekler, insanların kafasında hem travestiliği hem de bazı dinsel yasakların çiğnendiğini düşünüyordu.