HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

2. Uluslararası Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi

- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya: - "Türkiye'de doğum öncesi bakım alma oranı 2003 yılında yüzde 81 iken bu oran 2016 yılında yüzde 98,5'e yükselmiştir. Doğum sonrası bakım alma oranları da yüzde 84,5'ten yüzde 98,9'a yükselmiş durumdadır"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Türkiye'de doğum öncesi bakım alma oranı 2003 yılında yüzde 81 iken bu oran 2016 yılında yüzde 98,5'e yükselmiştir. Doğum sonrası bakım alma oranları da yüzde 84,5'ten yüzde 98,9'a yükselmiş durumdadır." dedi.

Kaya, Green Park Otel'de, Yüksek İhtisas Üniversitesi ile Koru Hastaneleri ve Doğasında Doğum Derneği işbirliğiyle düzenlenen "2. Uluslararası Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi"nde konuştu.

Bakan Kaya, doğumun bir neslin devamının sağlanması açısından son derece önemli olduğunu vurguladı. Kadının üstlendiği en önemli rollerden birinin "annelik" olduğunu belirten Kaya, gebelik, doğum ve sonrasında sunulan hizmetlerin de anne ve çocuk sağlığı açısından son derece önemli görüldüğünü ifade etti.

Son 15 yılda özellikle anne ve çocuk sağlığı açısından ülkede gözle görülür çok önemli ilerlemelere imza atıldığını aktaran Kaya, şöyle devam etti:

"Türkiye'de doğum öncesi bakım alma oranı 2003 yılında yüzde 81 iken bu oran 2016 yılında yüzde 98,5'e yükselmiştir. Doğum sonrası bakım alma oranları da yüzde 84,5'ten yüzde 98,9'a yükselmiş durumdadır. Sadece yüzde 1'lik bir orana şu anda hizmet veremiyoruz ama inanıyorum ki önümüzdeki süreçte yüzde 100'e bu oranları yükselteceğiz."

Kaya, diğer önemli bir göstergenin de "anne ölüm oranları" olduğunu dile getirerek anne ölüm oranının 2006'da 100 binde 28,5 olduğunu, bugün ise bu oranın 100 binde 14'lere düştüğünü anlattı.

- "Geçtiğimiz yıl toplam doğurganlık hızı 2,1 olarak gerçekleşti"

Anne ölümlerinin yüzde 70'inin lohusalık döneminde gerçekleştiğini belirten Kaya, bu nedenle doğum sonrası bakım hizmetlerinin çok kritik hizmetler olduğunu dile getirdi.

Kaya, bir ülkedeki doğurganlık hızının o ülke nüfusunun yenilenme düzeyini gösterdiğini aktararak şunları söyledi:

"Bu yönüyle doğurganlık hızı aslında toplumsal öngörülerin yapılmasında, sosyal politikaların belirlenmesinde çok önemle dikkate aldığımız bir veridir. Burada maalesef ülkemiz ciddi ve kritik aşamadadır. Ülkemizde geçtiğimiz yıl toplam doğurganlık hızı 2,1 olarak gerçekleşti. Bu oran, bir kadının doğurgan olduğu dönemde 15-49 yaş arasında doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade ediyor. Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın sıkça dile getirdiği 'en az 3 çocuk' çağrısı ülkemizin geleceği açısından son derece önemli bir çağrıdır. Türkiye, hala bu doğurganlık oranıyla Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında en iyi durumda ama orası zaten yaşlanan, hızla yaşlanmakta olan bir bölge. Kendimizi bu anlamda Avrupa ülkeleriyle kıyaslamamızın da çok doğru olmadığını düşünüyorum."

- "Türkiye'de sezaryenle doğum oranı yüzde53'leri buldu"

Kaya, sezaryenle doğumun tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de giderek arttığını, bu durumun ciddi bir sorun olduğunu belirtti.

Türkiye'de sezaryenle doğum oranının yüzde 53'leri bulduğunu vurgulayan Kaya, bunun sürdürülebilir bir durum değil, kritik bir problem olduğunu ifade etti.

Kaya, ülkede sezaryenle doğuma ödenen para oranlarının düşürüldüğüne, normal doğuma çok daha fazla para ödendiğine değindi. Bazı sorunların bulunduğunu aktaran Kaya, "Bu konuda da yeni çalışmalar yapmamız gerektiğinin bilincindeyiz. İnşallah önümüzdeki dönemde hükümetimiz bu konuda da önemli kararlara imza atacaktır diye düşünüyorum. Biz de Bakanlık olarak 'sezaryenle doğumda mücadele'de bir paydaş olarak çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz." dedi.

Gebelik ve doğum sürecinde riskleri azaltmanın yolunun hiç şüphesiz eğitimden geçtiğini vurgulayan Kaya, Bakanlık olarak ailelere yönelik eğitim faaliyetlerinin bir konusunun da "üreme sağlığı ve sağlıklı annelik" olduğu bilgisini paylaştı.

Yapılan yasal düzenlemelerle, kadınların annelik ve çalışma hayatı arasında tercih yapılmasının önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Kaya, "Çünkü biz istiyoruz ki her kadın, anne de olsun çalışma hayatından da kopmadan, istihdamdan da kopmadan anneliğini de sürdürebilsin. Bu anlamda kadınların özlük haklarının korunması çok önemli yasal düzenlemelerdir." diye konuştu.

- Diğer konuşmacılar

Yüksek İhtisas Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Aydan Asyalı Biri, Türkiye'de doğumu anlatmak ve yaymak konusunda bir çabaya giriştiklerini bildirerek bu kapsamda kongre düzenlediklerini söyledi.

Biri, doğumun kendi doğasına ve dinamiklerine uygun, mümkün olan daha az müdahaleci süreçleri öne çıkaran bir anlayış için çaba sarf ettiklerini anlattı.

Kongrede doğum ve lohusalık süreciyle ilgili kurslar da verileceğini belirten Biri, sağlıklı bir doğum anlayışının tüm ülkede yeniden yapılandırılması için katkı veren herkese teşekkürlerini iletti.

ONKİM Kök Hücre Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof. Dr. Ateş Karateke de kongrede kısa birer konuşma yaptı.

Bugün başlayan ve çok sayıda sağlık çalışanının katıldığı kongre, 3 Aralık Pazar günü sona erecek.

(AA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler