BİZE ULAŞIN
Ülke uzun süredir azınlıklara mensup milyonlarca insanı çalışma kamplarında tutmakla, onları ağır işlerde çalışmaya zorlamakla suçlanıyordu. Çin hükümeti ise bu kampların eğitim veren okullar olduğunu, fabrika işlerinin de insanlar tarafından gönüllü yapıldığını ısrarla belirterek, yöneltilen iddiaları defalarca reddetmişti.
Çin, ulusal yoksullukla mücadele kampanyasının bir parçası olarak ülkenin kırsal bölgelerinde bulunan yoksul kesimi ülke içine yeniden yerleştirerek bu hareketin istihdamı artıracağını iddia etti.
Washington’daki Victims of Communism Memorial Foundation adlı vakıfta araştırmacı olan Dr. Adrian Zenz’in ortaya çıkardığı yeni belgelere göre, Çin hakkındaki iddialara ilişkin daha fazla bilgi olduğu görülüyor ve yılda yarım milyondan fazla azınlık mensubu yurttaşın zorla mevsimlik tarım işlerinde, yüksek riskli koşullarda çalıştırıldığı iddia ediliyor.
Belgelerde 210 bin kişinin işçi transferi adı altında pamuk toplamak için 2018’de gönderildiği bilgisi yer alıyor.
BBC’nin haberine göre Çin’deki tarlalarda yalnızca bu yıl 142.700 işçiye ihtiyaç duyulduğu, bu talebin karşılamak için ‘transfer edilmesi gerekenlerin tümünün transfer edildiği” bilgisi yer aldı.
Belgelerde azınlık grupların yüzlerce kilometre uzaktaki pamuk tarlalarına götürülmek üzere seferber edildiğinden söz edilirken, ‘yasa dışı dini faaliyetlere bilinçli şekilde direnme” atfından bu grupların çoğunluğunun Uygurlar ve diğer geleneksel Müslüman gruplar olduğu iddia edildi.
Çiftliklerin hükümetle niyet sözleşmesi yapmasının ardından işçi sayısı, konaklama ve ücretlerin belirlendiği, çalışanların da buna göre yönlendirildiği bildirildi.
Sincan bölge yönetimi tarafından 2016’da pamuk işçilerinin yönetimi hakkında yayınlanan bir bildiride, yetkililere ‘ideolojik eğitimlerin ve etnik birlik eğitimlerinin güçlendirilmesi’ talimatı verildiği yer alıyor.
Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Şi Cingping, önümüzdeki yıl Komünist Parti’nin yüzüncü yıl dönümünde yoksulluğun ortadan kaldırılmasını hedefleyerek kırsaldaki yoksul kesimleri ülke içinde yeniden yerleştiriyor. Toplama kamplarının yakınlarında beliren fabrikalar toplu istihdam ve gözaltı baskısını açıkça ortaya seriyor.
Hükümete göre çalışmak, Şincan’daki azınlıkların modası geçmiş fikirlerinin dönüşmesine yardımcı olurken, onları modern bir yurttaş olmak konusunda güçlendirecek.
BBC tarafından analiz edilen uydu görüntüleri, aynı renk üniforma giymiş kalabalıkların kamplardan fabrikalara yürüdüğünü gösteriyor. Yoksullukla mücadele kampanyaları ve kampanyalarda kullanılan propaganda sloganları ise alanları kaplıyor.
Henüz gözaltına alınmamış azınlıkların da kampanyaya tabi olduğu görünürken, iki milyondan fazla insanın askeri bir tür eğitimden geçtikten sonra çalışma seferberliğine katıldığı söyleniyor. Kanıtlar bu insanların fabrikalarda fiziksel emek kaynağı olarak kullanıldığını gösteriyor.
Adrian Zenz tarafından ortaya çıkarılan belgelerde harekete geçirilmiş pamuk işçilerinin nasıl kontrol edilmesi gerektiği bilgisi de yer alıyor.
Şu an Avrupa’da yaşayan Uygurlu bir gencin ifadesine göre kız kardeşi üç ay boyunca hiç para almadan bir tekstil fabrikasında çalışmaya zorlanmış. Kış geldiğinde ise annesi hükümet yetkililerince pamuk toplamaya zorlanmış. Genç, insanların tarlalara gittiğini, çünkü hapise atılmaktan korktuklarını söyledi.
Belgelerde işçilerin ayda 763 dolar kazanabileceği iddia edilse de, ortalama aylık maaşın 255 dolar olduğu da ortaya çıktı.
Çin Dışişleri Bakanlığı BBC’ye yaptığı açıkmalada “Sincan’daki etnik gruplara ait işçiler, kendi özgür iradelerine göre işlerini seçip, yasaya uygun şekilde gönüllü iş sözleşmeleri imzalıyor” dedi.
Sincan’da 2014’te %20 olan yoksulluk oranının bugün %1’e düştüğünü söyleyen hükümet yetkilileri zorunlu çalıştırma suçlamalarının tamamen uydurma olduğunu söyleyerek iddiaları reddetti.
