Denizli'deki bir benzin istasyonunda pompacı olarak çalışan İrfan Can, eşi Nadire Can için iş başvurusunda bulunmak üzere 2003 yılında bir tekstil fabrikasına gitti. Makineci olduğu için işe alınan Nadire Can'dan, 2 gün çalıştıktan sonra sigorta başlangıcı için evrak istendiği, evrakların tesliminden 10 gün sonra ise artık makineciye gerek görülmediği gerekçesiyle kadının işine son verildiği öğrenildi. İrfan Can, AA muhabirine, "3 yıldır yaşadıkları kabusun", adlarına düzenlenen sahte kimlikler nedeniyle ellerine geçen 17 bin YTL'lik icra kağıdıyla başladığını söyledi.
Herhangi bir yere borcunun olmaması nedeniyle mahkemeye müracaat ettiğini belirten İrfan Can, ancak 2006 yılında Çal İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alındığını bildirdi.
Karşılıksız çek ile ilgili ödenmesi gereken borçlardan dolayı tutuklandığını anlatan İrfan Can, suçsuz olduğunu söylemesine rağmen kimsenin inanmadığını ve 13 gün hapis yattığını belirtti.
ARDI ARDINA ŞOK
Cezaevinden çıktıktan sonra avukatıyla birlikte davanın tekrar görülmesi talebinde bulunduklarını ifade eden İrfan Can, bu süreçte çok ciddi sıkıntılar çektiklerini kaydetti. Daha sonra aldığı motosikletin ruhsatını eşinin üzerine yaptırmak istediğinde de ikinci şoku yaşadıklarını ifade eden İrfan Can, şöyle konuştu:
"Noterden vergi numarası istediler. Maliyeye gidip vergi numarası almak istediğimizde, eşimin adına İzmir Hatay'da bir market olduğunu söylediler. İnanamadık. Daha sonra avukat aracılığıyla dilekçe yazıp, İzmir Kordonboyu Vergi Dairesine gidip müracaatta bulunduk. Oradaki evraklardan yola çıktık. Bir bayan, isminin Nadire Can olduğunu söyleyerek müracaat etmiş, sahte kimlikle vergi numarası almış. Biz de bu belgelerden yola çıkarak bu bayanı araştırdık. Fotoğraflardan, kadının, eşimin 10 gün çalışıp çıkartıldığı tekstil fabrikasında yönetici F.G. olduğunu tespit ettik. Benim kimliğimin kayıp olduğu gerekçesiyle adıma sahte kimlik düzenleyenin de eşi B.G. olduğunu öğrendik. B.G'nin kimlik bilgilerine ulaştım. O arada benim olaylarım aydınlandı."
9 İLDE SERİ DOLANDIRICILIK
Halen 30 civarında davanın devam ettiğini belirten İrfan Can, bugüne kadar açılan 60 davanın 25'ini kazandığını söyledi. İrfan Can, şu ana kadar kendilerine ulaşan bilgilere göre, bu kişilerin, sahte kimlikle kendi adına İstanbul, İzmir, Konya, Manisa, Denizli, Adana, Malatya, Antalya ve Şanlıurfa illerinde bankalardan çek karnesi alınarak piyasayı dolandırdıklarını öğrendiklerini kaydetti. Halen süren davalar bulunduğunu anlatan İrfan Can, dolandırıcılar nedeniyle 30 bin YTL civarında borcun bulunduğunu bildirdi.
KADIN 167 GÜN SONRA SERBEST, SUÇU ÜSTLENEN EŞİ HALEN TUTUKLU-
Mağdur İrfan Can, dolandırıcılık olaylarını gerçekleştiren F.G'nin, İzmir Buca Cezaevinde 167 gün hapis yattıktan sonra eşi B.G'nin suçu tamamen üstlenmesi üzerine tahliye edildiğini öğrendiklerini kaydetti.
B.G'nin halen Adana'da cezaevinde tutuklu olduğunu belirten İrfan Can, "Sicilim bozuk görünüyor. Benim gerçekte sicilimde hiç bir şey yoktur, ama sağ olsun bunu B.G. bu hale getirmiş. Şu anda her taraftan kapılar resmi olarak bize kapalı. Bir an önce bu davaların bitip, benim de bu durumdan kurtularak sicilimin temizlenmesini temenni ediyorum. Başımıza gelen bu olaylardan dolayı çok üzülüyoruz" dedi. Mağdur Nadire Can ise bu durumun hayatlarını olumsuz yönde etkilediğini ifade etti. Adliye koridorlarında 3 yıldır hak mücadelesi veren ailenin, mahkeme, avukat ve evrak için 20 bin YTL civarında masraf yaptığı öğrenildi.
Vatan