The Crown dizisi 2016'da Netflix'te yayınlanmaya başladığı ilk günden itibaren çok geniş bir kitlenin ilgisini çekmeyi başardı. The Last King of Scotland ve The Queen gibi filmlerle tarihi yapımlar konusunda rüştünü ispatlayan Peter Morgan'ın yaratıcısı olduğu dizi, Kraliçe 2. Elizabeth'i merkeze alıyor. 1950'lere ve sonrasına yön veren olayları, siyasi çekişmeleri ve bir aşk öyküsünü anlatıyor.
İzleyicilerin olduğu kadar eleştirmenlerin de beğenisini kazanan The Crown ödülleri toplamayı sürdürüyor. 2016-2020 arasında çeşitli ödül törenlerinde 161 dalda aday olan The Crown, Emmy ve Altın Küre başta olmak üzere birçok törenden ödülle döndü. Tarihi ve biyografik yapımları izlemeyi seviyorsanız sizin için The Crown konusu ve oyuncuları hakkındaki ayrıntıları inceledik.
The Crown konusu itibariyle kraliyet ailesini ele alıyor. Kraliyet ailelerinin yaşam tarzı, aşkları ve entrikaları seyirciyi cezbeden ama iyi işlenmediğinde de kendinden hızla uzaklaştıran konular. The Crown, kolay kolay göremeyeceği bir kalite ve sinematografi sunarak herkesi İngiliz kraliyet ailesinin hayatına yakından bakmaya davet ediyor. Diğer tarihi yapımlardan en büyük farkı ise ana karakterinin hayatta olması. Kaç dizi dünyadaki en güçlü insanlardan birini hala yaşıyorken ana karakteri yapar ve onu bizim gibi bir insan olarak sunabilir ki? Bunun başarıyla altından kalkan The Crown'ı izlediğinize pişman olmayacaksınız.
Dizi, İngiliz kraliyet ailesinin en güçlü hükümdarlarından biri olan ve en uzun süre tahtta kalan hükümdar olarak rekor kıran (kendisi hala tahtın sahibi) Kraliçe 2. Elizabeth için yapılan taç giyme töreniyle başlıyor. 1952 yılında, İkinci Dünya Savaşı sonrası yeniden şekillenen bir dünyada tahta çıkan Kraliçe, henüz 25 yaşında. Acaba o da adaşı Kraliçe 1. Elizabeth ve Kraliçe Victoria gibi güçlü olabilecek mi? Dizi bu kaygılar ekseninde başlasa da asıl meselenin monarşi ve Buckingham Sarayı ile hükümetin merkezi olan 10 Downing Street'le arasındaki ilişki olduğunu hem Elizabeth'e hem de bize çarpıcı bir şekilde öğretiyor.
The Crown karakterlerine baktığımızda 20. yüzyılın en önemli siyasi figürlerini görüyoruz. Bazıları hala yaşayan bu insanları oynamak cesaret işi. The Crown cast ekibi de buna cesaret edebilecek oyuncuları seçiyor. Oyuncular da cesaretlerinin karşılığını kariyerlerinde zirveye çıkarak ve ödüller kazanarak alıyor. Özellikle Claire Foy ve Olivia Colman'ın müthiş bir başarı kazandığı dizide her oyuncu ayrı ayrı parlıyor. Sizin için The Crown oyuncuları ve karakterleri hakkında bir liste hazırladık.
1952'de henüz 25 yaşındayken tahta çıkan ve halen tahtta olan Kraliçe 2. Elizabeth dizinin odak noktası. Savaş sonrası Birleşik Krallık'ı ve dünyayı şekillendiren olayların bir parçası olurken bir yandan da kardeşiyle ve eşi Prens Philip'le yaşadığı sorunları izlediğimiz kraliçeye hayran oluyoruz. Çevresine kulaklarını tıkayıp aşk evliliği yapmayı tercih eden genç bir kadının duygularını ve bazen de sevdiği insanları bir kenara bırakarak kraliçelik gibi ağır bir sorumluluğu üstlenmeye çalışmasını görüyoruz. Aslında Kraliçe 2. Elizabeth'le beraber biz de monarşinin ne demek olduğunu yavaş yavaş öğreniyoruz. Sezonlar geçtikçe ve Elizabeth kraliçeliği benimsedikçe onun farklı bir yüzüyle daha karşılıyoruz.
İlk iki sezonda Kraliçe 2. Elizabeth'in tahta çıktığı ilk zamanları canlandıran Claire Foy The Crown dizisindeki rolüyle Emmy ve Altın Küre başta olmak üzere pek çok törenden ödülleri toplayarak döndü ve aranan oyuncular listesinin demirbaşlarından biri oldu. Oscarlı oyuncu Olivia Colman The Crown dizisine üçüncü ve dördüncü sezonda katılarak Kraliçe 2. Elizabeth'in ilerleyen dönemlerine hayat verdi. 2019'da Oscar ve 2020'de bu dizideki rolüyle Altın Küre ödülünü kazanan Colman, kariyerinin altın çağını yaşıyor. Dizinin beşinci sezonundan itibaren de Kraliçe 2. Elizabeth'in ünlü oyuncu Imelda Staunton tarafından oynanacağı açıklandı.
Aynı zamanda Edinburgh Dükü olan ve halen hayatta olan Prens Philip, Elizabeth'le henüz o prensesken evleniyor. Çevreleri onları birbirine yakıştırmasa da aşk evliliği yapan ikili başlarda oldukça mutlu. Prens Philip, Kraliçe 2. Elizabeth'in tersine eğlenceye düşkün, fotoğraf çekmeyi ve pilotluğu seven, umursamaz biri olarak yansıtılıyor. Prens, aslında sarayın modernleşmesi ve halkla daha sağlıklı ilişkiler kurulması yolunda önemli adımlar atıyor. Kraliçe Elizabeth'i değil, "Elizabeth'i" isteyen Prens Philip, bu duruma ayak uydurmakta zorlansa da o da görevlerinin en büyüğünün kraliçeyi ve monarşiyi korumak olduğunu öğrenmeye başlıyor.
İlk iki sezonda Prens Philip'i canlandıran Matt Smith, bu rolüyle Emmy adaylığı elde etti. Rolü devralan ünlü oyuncu Tobias Menzies ise bu rolüyle 2020'de Altın Küre'ye aday oldu. Dizinin beşinci sezonundan itibaren karakteri duayen oyuncu Jonathan Pryce'ın canlandıracağı açıklandı.
Kraliçe 2. Elizabeth'in kardeşi Margaret, kraliyet ailesinin vurdumduymaz prensesi. Gerek kraliyet ailesi için skandal sayılacak olaylarla dolu yaşamı gerekse zamanının ötesindeki bağımsız karakteri nedeniyle 1990'ların ikonik prensesi Diana'ya atıfla "Diana'dan önce Diana" olarak lanse ediliyor. İçten içe Kraliçe 2. Elizabeth'e özenen ama onun aksine hırçın ve başına buyruk olan Prenses Margaret aynı zamanda son derece esprili ve renkli biri. Yüzbaşı Peter Townsend'la yaşadıkları ve neredeyse kraliyet görevlerini bırakmasına sebep olacak büyük aşkla hatırlansa da onunla evlenemiyor. Sonrasında kraliçenin düğününü bile gölgede bırakan ve ilk kez televizyonlarda yayınlanan bir kraliyet düğünüyle Antony Armstrong'la evleniyor. Ancak mutsuzluk yine peşini bırakmıyor.
Prenses Margaret'i ilk 2 sezonda canlandıran Vanessa Kirby bu rolüyle bir BAFTA ödülü kazandı ve Emmy adaylığı elde etti. Günümüzün en meşhur oyuncularından Helena Bonham Carter da rolü başarıyla devralarak Emmy'ye aday oldu. Beşinci sezonda karakteri başarılı oyuncu Leyles Manville'in canlandıracağı açıklandı.
İkinci Dünya Savaşı'nın en önemli aktörlerinden biri olan Winston Churchill, elbette savaş sonrası yeniden şekillenen dünyada da söz sahibi oldu. Yorgun bir toplum ve gücünü yitirmiş bir emperyalizm varken genç kraliçenin monarşiyi ayakta tutabileceğine kimse güvenmiyordu. Bu noktada tecrübeli devlet adamı Churchill devreye girdi ve Elizabeth'in bugün bile elinde tuttuğu hükümdarlığına giden taşları döşedi.
Winston Churchill'i canlandıran efsane oyuncu John Lithgow bu rolle bir Emmy ödülü kazandı.
Hem Kral VI. George'un hem de Kraliçe 2. Elizabeth'in özel sekreteri olan Tommy Lascelles, kraliçenin görevine alışmasını ve monarşinin kurallarını anlamasını sağlayan önemli aktörlerden biri.
Pip Torrens bu rolüyle kariyerinin zirvesine çıktı.
"Crown" taç anlamına geliyor, "The Crown" da İngiliz kraliyet ailesini kast eden bir deyim.
The Crown Netflix dizilerinin çoğundan daha iyi bir puana sahip, IMDb puanı 8,7. The Crown yorumlar ve önerilerine bakınca dizinin bu puanı fazlasıyla hak ettiği görülüyor.
