Bence babalık, çocuğun dünyasında kendi yerini keşfetmeyle başlıyor. Bu yolculuğun keyif verici ve heyecanlı bir yolculuğa dönüşmesi için kızların babayla barışmaları kadar babaların da kızlarıyla barışması şart.
Boşanma oranlarının katlanarak arttığı günümüzde aynı evde yaşamak, aynı evde çocuk büyütmek lüks oldu. Çoğu baba, ayrı evde yaşamalarını öne sürerek çocuklarıyla ilişkilerinde ipe un seriyor. Çocuğuyla yeteri kadar ilgilenmeyen babalara Amerikan Maryland Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmayı vicdanlarına sürecekleri merhemleri olmasın diye hatırlatmak istiyorum.
Çocuğuyla ilgili olan babaların çocukları, diğerlerine oranla çok daha az 'problemli' oluyor.
Boşanmış babalar 'İlgilenelim ama nasıl? Yan yana geldiğimiz zaman kısıtlı' gibi bir gerekçenin arkasına sığınmasınlar.
Bu araştırmanın en ilginç sonucu bu gerekçeyle hareket eden babaların iddiasını çürütüyor;
İlgili babanın çocuğu, çocukla aynı evde yaşamasa bile (burada boşanmadan söz ediyorum) aynı gelişimi gösteriyor. Önemli olan babanın çocuğu ne kadar sıklıkta gördüğü değil, çocukla ne sıklıkta iletişim içinde olduğu.günlük aktivitelerinden bire bir haberi olan ve çocuğuyla günlük yaşamını paylaşan babaların çocukları okulda çok daha başarılı oluyor. Demek ki ilgilenmek için aynı evde yaşamak gerekmiyor.
İlgili baba ne demek?
Tanımını yapıyorum; Çocuğuna kitap okuyan, çocuğun eğitimiyle ilgilenen ve çocuğun günlük yaşamında ona annesi kadar yakın olan babadır.
Kız çocukları doğru kurulmuş baba-kız ilişkisinin avantajını ömür boyu yaşıyor. Uzmanlara göre doğumdan 5 yaşında kadar babasıyla pozitif ilişki içinde olan kız çocukları ileriki yaşlarda daha az psikolojik bozukluk yaşıyor. Babalarından övgü alan ve değer gören kız çocukları ise daha bağımsız, özgüveni yüksek kadınlar olarak yaşamlarını sürdürüyor.
Halk arasında yaygın olarak kullanılan 'kaderi annesine benzemesin' sözü bütün bu araştırmaları nasıl da iyi özetliyor. Demek ki, gelecekte iyi bir evlilik yapmak için babalarla barışmak gerekiyor. Haydi kızlar, babalarınızla barışın.
Yazan : Nilüfer Kas
Kaynak : Hürriyet