"Belçika demokrasi sınavı veriyor"
BRÜKSEL (İHA) - İnsan hakları uzmanı eski milletvekili Fauzia Talhavi, Belçika'nın Arlon Kasabası'nda başlayan ve 8 yıl önce ortaya çıkarılan sübyancılık ağı davasının siyasi ve toplumsal etkilerini değerlendirdi. Anvers Üniversitesi öğretim üyesi Talhavi davanın 8 yıl sonra başlamasını "Olay o kadar geniş ve derin ki tüm dünyada yankı uyandırdı. Böyle bir dava tabii ki zaman alacaktır" diye yorumladı.
"Dutroux davası" olarak bilinen Belçika tarihinin en büyük davasının sosyal boyutuna değinen Talhavi, davanın Belçika'da köklü sosyal değişimlere neden olduğunu belirterek, "Dava, Brüksel'de 350 bin kişinin bir araya gelerek 'Beyaz marş' denen bir oluşumun ortaya çıkmasına neden oldu. Jandarma ve polis diye iki ayrı birim ortadan kalktı ve yerine de Federal polis adı altında emniyet teşkilatı oluştu. Bunların yanısıra 'Child Focus' adı altında çocuk hakları koruma merkezi kuruldu. Şu anda çocuklara yönelik herhangi birşey olduğunda, polis hızlı bir şekilde devreye giriyor ve bu konuda hiçbir şey affedilmiyor" dedi.
Davadan çıkacak sonucun Belçika'da demokrasi tartışmalarına neden olabileceğini belirten Talhavi, "Birçok kişi 'Bu adamı asın!' diyor. Belçika'da böyle bir ceza yok. Asmak olayı çözer mi, bu da ayrı bir dava" diye konuştu. Dönemin savcısı Conorotte, Adalet Bakanı Stephane de Clerc ve İçişleri Bakanı'nın olayın patlak vermesinin ardından istifa ettiğini hatırlatan Talhavi, "Yapılan araştırmada, polis teşkilatında davada hata yapanlar görevinden uzaklaştırıldı. Belçika adaleti bu olay için her şeyiyle hazır değildi. Saydığım bütün bu nedenlerden sonra davanın adil bir şekilde ortaya konup 8 yıl sonra görüşmeye hazır hale getirilmesi hiç de kolay birşey değil" açıklamasında bulundu.
Davanın toplumsal etkilerine de değinen Talhavi, insanların olayın ortaya çıkmasının ardından komplo teorileri üretmeye başladıklarını ifade ederek, "Bir yandan insanlar 'Devletin üst düzey yetkilerin de mi işin içinde?' sorusunu soruyorlardı, hatta 'Belçika Kralı'nın da bu işin içinde parmağı var mı?' diye komplo teorileri üretildi. Belçika adaleti bu olay için her şeyiyle hazır değildi. Bundan dolayı da Belçika adliyesi ve tüm adli kurumlarda reformlar yapıldı" dedi.
2 küçük kıza işkence ve tecavüz edip, 2 genç kızı da öldürdüğü iddiasıyla yargılanan davanın en önemli isimlerinden Marc Dutroux'un mahkemede gösterdiği saygısız tavırları değerlendiren Talhavi, Dutroux'un artık kaybedecek birşeyi olmadığı için böyle davrandığını, ömür boyu hapis cezası almasının da kesin olduğunu ifade etti.
