Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) "çatı yapılanması"na ilişkin, 34'ü tutuklu 119 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan belediye nikah salonundaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yakınları ve avukatları katıldı.
Duruşma, sanık avukatlarının, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunmasıyla devam etti.
Örgütün "il imamı" olduğu iddia edilen ve "terör örgütü yöneticiliği" suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanık Şevket Kahraman'ın avukatı Oktay Erdoğan, müvekkilinin bir Kurban Bayramı'nda babasının evinde gözaltına alınarak tutuklanmasına rağmen basında "kaçarken yakalandı" şeklinde haberler yapıldığını ileri sürerek, sanık hakkında algı yaratılmaya çalışıldığını iddia etti.
Erdoğan, Bulgaristan’da doğan müvekkilinin vatan ve din hasreti çektiği için Türkiye'ye gelir gelmez tüm dini cemaatlerle ilişki kurduğunu savunarak, sanığın devletine zarar verecek ve bu ülkenin değerlerine aykırı bir düşünce güden örgütle irtibat kurmadığını öne sürdü.
Müvekkilinin bu dosya ile ilgili ilk soruşturma başladığında ortada olmadığını ve sonradan ilişkilendirildiğini söyleyen Erdoğan, "Hem de imam olarak eklenmiş. Bolu’da örgüt şeması belirlenirken bir imama ihtiyaç duyulmuş ve müvekkilim de bu pozisyona uygun görülerek yazılmıştır. Müvekkilim hakkında 2 kişi ifade vermiş. İtirafçıların ifadeleri irdelendiğinde bir kişinin bu kadar şeyinin bilmesinin imkanının olmadığı görülür. O nedenle doğruluğuna inanmıyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, müvekkilinin kod adı kullandığı iddialarının da gerçeği yansıtmadığını savunarak, isminin alaya alınması nedeniyle başka bir isim kullanmayı seçtiğini iddia etti.
- Mahkeme başkanından "Bunlar yalan söylüyor" tepkisi
Savunmanın ardından Mahkeme Başkanı Seyfi Han, Bolu'da devam eden FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamına yüzlerce insanı yargıladığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Bu masum insanlardan ByLock kullandığını anlatan kaç kişi var. Fetullah Gülen’i bir dini lider, önder olarak gören insanlar olabilir. Buna kimse bir şey de diyemez ama iş bu raddeye geldikten sonra insanların çıkıp da 'Biz şurada durduk, yanıldık.' demesi gerekmez mi? FETÖ, yalanı milli spor olarak kullanan bir örgüt. Ben bütün örgütlere üye insanları yargıladım. PKK, DEAŞ, Hizbullah hepsini yargıladım. Şimdi bu örgütü yargılıyorum. Bütün örgütler içinde kıyas yapma imkanım da var. Diğer örgütlerin üyeleri yalan söylemiyor ama bunların hepsi yalan söylüyor. Yaptıklarını anlatmıyor. İyi niyetli Müslümanlar, safi niyetle çalışan insanlar, bu örgütün kement attığı saf, temiz Anadolu çocukları, iş buraya geldikten sonra bu vebalden kurtulmak için bunları neden anlatmıyorlar." ifadesini kullandı.
Avukat Sinan Barut ise 13 müvekkilinden bazıları hakkında savunma yaptı.
Burada yargılanan insanların bu örgütün nihai amacını bilmediği için yargılandığını ileri süren Barut, "(Ben dini inancım için buradayım) dese siz de biz de rahatlarız ama burada bunu diyenler bazı yerlerde ceza aldığı için bunları söylemekten korkuluyor." dedi.
Müvekkilleri hakkında tanıkların duyuma dayalı olan beyanlarının dikkate alınmamasını istediklerini dile getiren Barut, şöyle devam etti:
"Tanıkların tarafsızlığının da kontrol edilmediği kanaatindeyiz. Benim müvekkillerim hakkında tanık beyanları bulunuyor. Birçok tanık beyanı da duyuma dayalı ve birbirleri ile uyuşmuyor. Mütevelli olduğu ileri sürülen birçok müvekkilimin örgütün şirketleri ile bir irtibatı ve ortaklığı dahi yok. Bazı tanıklar müvekkillerimin sohbet toplantılarına söylediğini iddia ediyor. Yargıtay bu konuda sohbet toplantılarına katılan insanların başka bir delil olmadığı halde sempatizan olarak değerlendirilebileceğini ve ceza verilemeyeceği yönünde kararlar vermiştir."
Barut, müvekkillerinden tutuklu olanların hükümle birlikte tahliyelerini, tüm müvekkillerinin de beraatını talep ederek, kalan 3 müvekkili hakkındaki savunmasını ise daha sonra yapacağını belirtti.
Mahkeme heyeti, diğer sanık avukatlarının da savunmalarını yapması için duruşmaya 27 Nisan Cuma gününe kadar ara verdi.
- İddianameden
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen, 145 sanığın yer aldığı iddianamede, firari sanıklar Adnan Daylan, Cuma Kartal, Suat Türkoğlu, Mustafa Çaka, Ahmet Çelebi ile tutuklu sanıklar Şevket Kahraman, Ali Osman Çelik ve Emin Sinoplu'nun "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçlamasıyla 15 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianamede, 137 sanık hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl altışar aydan on beşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Mahkeme, önceki celselerde 25 firari ile tutuksuz bir sanığın dosyasını ayırmıştı.