Mahkumun ailesi, gardiyanlar tarafından dövülüp öldürüldüğü iddiasında bulunurken, yapılan otopside kafa travması sonucu öldüğü belirlenen mahkumun geride bir de intihar notu bıraktığı iddia edildi.
Edinilen bilgiye göre, aslen Mardinli olan Mehmet Kılınç (27), 2005 yılında Uşak'ta, "Terör örgütü PKK'ya yardım ve yataklık" suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklandı. Evli, 3 çocuk babası Kılınç, İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılaması sonucu, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. İnşaat işçisi Kılınç, infaz yasası gereği yatması gereken 5 yıl 10 aylık cezasını çekmesi için Buca Kırıklar F Tipi 2 Numaralı Cezaevi'ne konuldu. Tek kişilik hücrede kaldığı ileri sürülen Kılınç, geçen cumartesi günü, yaralı olarak Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin mahkum koğuşuna getirildi. İddiaya göre de iki gün sonra ailesine haber verilip merdivenlerden kendisini atarak intihar girişiminde bulunduğu bildirildi.
Bir hafta boyunca tedavi gören Kılınç, gece saat 02.00 sıralarında yaşamını yitirdi. Nöbetçi savcı, kesin ölüm nedeninin belirlenip otopsi yapılması için Kılınç'ın cenazesini, İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırdı. Kılınç'a yapılan otopside kafa travması sonucu öldüğü belirlendi. Kılınç'la ilgili savcılık tutanaklarında, intihar notu da bıraktığı kaydedildi.
AİLE ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ İLERİ SÜRDÜ
Otopsinin sonucunu merakla bekleyen aileden Kılınç'ın ağabeyi Memduh Kılınç, "Kardeşimi gardiyanlar dövüp öldürmüş. Sadece bir yerinde değil, her yerinde morluklar ve darp izleri var. Cezasının bitmesine 6 ay kalmıştı. Neden kendisini öldürsün. Tedavisi sırasında bile ellerine kelepçe vurmuşlar. Bu nasıl insanlık. Bu işin peşini bırakmayacağız, sorumluların cezasını çekmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Ailenin avukatlığını üstlenen Nezahat Paşa Bayraktar ise, "İki meslektaşım da otopsiye girdi. Çok sert darbeler aldığı görüldü. Vücudunun çok çeşitli yerlerinde darbeler var. Ölümü çok şüpheli. Vücudunun bir yerinde darbe izi olsa, kendini öldürmüş olabileceği akla gelebilir. Ancak her yerinde var. 2005'te Mehmet Kılınç, yaşam doluydu. Suçu yoktu ama cezaevine konuldu. Cezaevi politikalarının değiştirilmesi gerekir. Ne olursa olsun bu ölümden devlet sorumlu. Yetkililer sorumlu. İntihar da cinayet de olsa. Bu olay tarafsız takip edilmeli. Kamera görüntülerine de el konulup incelenmeli. Biz de hukuki mücadelemizi başlatacağız" diye konuştu.
Otopsinin ardından Kılınç'ın cenazesi, toprağa verilmek üzere Mardin'in Savur ilçesine bağlı Soylu köyüne götürüldü.
İHA