BİZE ULAŞIN
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, Cumhuriyetin 98. yaşının büyük coşkuyla kutlandığını belirtti. Bugün saltanatın kaldırılmasının 99. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Öztrak, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Cumhuriyet uğruna mücadele eden, aklı, vicdanı, irfanı hür tüm vatan evlatlarını, bu topraklar için kanlarını döken tüm şehit ve gazileri rahmetle, minnetle andı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin masa başında kurulmadığını, sınırlarının cetvelle çizilmediğini dile getiren Öztrak, bu toprakların sayısız haine rağmen emperyalistlerden kurtarıldığını söyledi.
Bunların bir kısmının İngiliz zırhlılarıyla kaçtığını, ülkede kalanların ise Cumhuriyet ve Atatürk ile sıkıntılarının devam ettiğini belirten Öztrak, "Ya milli gün ve bayramlarımızı hiç anmazlar ya da milli günlerimizi Atatürksüz anarak güya intikam peşinde koşarlar. Bunu kifayetsiz gafiller, fesli meczuplar yapsa, 'Delidir ne yapsa yeridir' der, geçeriz. Ama bunları, bizzat Atatürk'ün kurduğu kurumların başındakiler yaparsa mazur göremeyiz." diye konuştu.
Öztrak, bu yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın cumaya denk geldiğini, Diyanet İşleri Başkanlığının cuma hutbesinde Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ü anmadığını, bazı basın kuruluşlarının Anıtkabir'deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerini izlemelerinin engellendiğini, basına sansür uygulandığını öne sürdü.
Merkez Bankası kasasındaki 128 milyar doların buharlaştığını, millete hesap verilmediğini ve hakikatin gizlenmeye çalışıldığını iddia eden Öztrak, rezervlerin salgından çok önce eritilmeye başlandığını, döviz kurunu düşük tutmak, ekonomide sahte bir istikrar algısı yaratmak için dövizlerin satıldığını savundu.
Hükümetin salgında vatandaşlarına en az doğrudan gelir desteği veren hükümetlerin başında geldiğini öne süren Öztrak, "128 milyar dolar meselesi sıradan bir iş değildir. Dünya tarihine geçecek büyüklükte bir finansal fiyaskodur. Rezervlerin eritilmesi kadar, satış yöntemi de görülmemiş bir skandaldır." dedi.
Dolar kurunun 10 liraya dayanmasının en önemli sebeplerinden birinin de "milletin 128 milyar dolarının çarçur edilmesi" olduğunu ileri süren Öztrak, Merkez Bankasının döviz kasasının açık verdiğini, 22 Ekim itibarıyla döviz açığının 35 milyar 834 milyon dolar olduğunu söyledi.
Hükümetin ekonomi politikasını eleştiren Öztrak, 800 milyar dolarlık Türkiye ekonomisinin deneme tahtasına çevrildiğini öne sürdü.
Enflasyon tahmininin yap-boz tahtasına döndüğünü dile getiren Öztrak, "Eylül başında, 2021 sonu için Orta Vadeli Programa yüzde 16,2 enflasyon tahmini yazdılar. Kasım ayına gelmeden buna çizik attılar, bu yılın enflasyon tahminini yüzde 18,4 diyorlar. Meclis'te görüşülen mevcut bütçeyle 2022'de enflasyon 6,4 puan düşürülerek yüzde 9,8'e indirilecekti. Şimdi bu yılın enflasyonu artırılınca bu hedefe ulaşmak için enflasyonun 8,6 puan düşürülmesi gerekiyor. Aynı bütçe ve ekonomik dengelerle bu nasıl olacak?" değerlendirmesini yaptı.
Faik Öztrak, LPG'ye 48 kuruş, elektrik santrallerine ve sanayiye verilen doğal gaza yaklaşık yüzde 50 zam yapıldığını belirterek, "Gelen son zamlarla bu yılın tamamında doğal gaz sanayi tarifesi yüzde 115, elektrik üretim santrallerinin tarifesi yüzde 149 arttı. Bu zamlar da iğneden ipliğe her şeye zincirleme yansıyacak. Konut elektriğine zammın da eli kulağında." dedi.
Şekere yüzde 50 zam geleceğini, bu nedenle şeker satışının durduğunu, sıvı yağ fiyatlarının arttığını iddia eden Öztrak, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun hükümete "Kara Kış Fonu" önerisinde bulunduğunu hatırlattı.
Hükümetin Suriye politikasını eleştiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, Meclis'e getirilen Irak ve Suriye tezkeresinde iki hususun çok dikkat çektiğini söyledi. Öztrak, şöyle devam etti:
"Birincisi Fırat'ın doğusuna yönelik tehdit vurgusu, tezkereden çıkarılmış. Fırat'ın doğusuna ilişkin tehdit değerlendirmesi, son tezkereden niye çıkarılıyor? ABD'nin tırları Fırat'ın doğusuna silah taşımayı durdurdular mı? Bu, Biden ile görüşme öncesi, ABD'yi rahatsız etmemek amacıyla mı yapıldı? Amerika ile yürütülen başka pazarlıklar mı var? İkincisi, tezkerenin süresi neden 2 yıl? Neden seçim dönemini aşacak ve yeni seçilecek TBMM'nin iradesine ipotek koyacak şekilde bu süre belirlendi?"
Tezkerede, yabancı güçlerin Türkiye'de konuşlandırılmasına izin verildiğini öne süren Öztrak, bölgedeki yeni gelişmeler ışığında bunun açıklığa kavuşturulmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Faik Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tezkereyi getirenler bilmelidir ki yarın bir gün Rusya ve rejim güçleri İdlib'e operasyon düzenlediğinde burada mukim bir takım kafa kesen radikaller, 'yabancı askeri güç' olarak tarif edilip, ülkemiz sınırları içine taşınırsa bunun adı açıkça millete ihanettir. Kuvayımilliyeciler olarak, bizim bunu kabullenmemiz mümkün değildir.
Suriye krizini halletmenin, ülkemizdeki Suriyelileri evlerine göndermenin zamanı artık gelmiştir. Ama Erdoğan'ın ne bu diplomasiyi yürütecek esnekliği ne de enerjisi kalmıştır. Erdoğan için dış politikada tek bir öncelik vardır. O da ABD Başkanı Biden ile Rusya Başkanı Putin ile baş başa görüşebilmek. Beyefendi Biden ile görüşünce, İklim Zirvesi'nin yapılacağı Glasgow'a da gitmekten vazgeçti. İklim, çevre bahane. Biden ile fotoğraf vermek şahane. Roma olmazsa Glasgow, Roma olursa İstanbul. Erdoğan, işte bu gayrı ciddiliği ve ideolojik körlüğüyle Suriye konusunu da şahsileştirmiştir. Ne yazık ki bu körlük de ülkemize çok pahalıya patlamıştır."
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesini değerlendirmesi istenen Öztrak, görüşmeden çıkan mesajlarda, Amerikan hükümetinin ifade ettiği hususların dışında yeni bir şeyin olmadığını belirtti. Öztrak, "Bildiğim kadarıyla F-35'ler değil, F-16'lar için kendi meclislerinde ellerinden geleni yapacaklarını söylemiş. F-16 için de mecliste uğraşacaksa, bu görüşmelerin sonuçlarının ne olduğunu açık seçik ortaya koyuyor, eski model uçakları vermek için bu kadar uğraşacaksa..." dedi.
Bir gazetecinin, "Bülent Arınç AK Parti kadrolarını sert sözlerle eleştirdi. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Faik Öztrak, "Milleti bölen, liyakat yerine sadakati koyan, idareyi tek kişinin iki dudağı arasına bırakan bir yönetim anlayışının sonuçlarının ne olacağını yıllarca söyledik, gördük. Kendilerini de uyardık 'bunları yapmayın' dedik. Şimdi yaşadıklarımız ortada. Aklın yolu bir. Kendi partililerinin kurucuları bile reddi mirasa başladı. Yakında ben söylüyorum, Erdoğan dışında AK Parti'deki herkes reddi miras yapacak." yanıtını verdi.
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Muğla'da yaptığı tezkere ile ilgili açıklamasına İYİ Parti'den tepki geldi. Bu konuya ilişkin değerlendirmeniz nedir?" sorusunu Öztrak, şöyle cevapladı:
"Bizim sözümüzün muhatabı bellidir. Bizim sözümüz, 36 şehidimizin hesabını Ruslara soramayıp, bir de Kremlin kapısında dakikalarca bekletilenedir. Bizim sözümüzün muhatabı, Mehmetçiğimizin tertemiz kanından kendine oy devşirme planı yapanlardır. Bizim sözümüzün muhatabı, TBMM'nin iradesine 2 yıl ipotek koyanlardır. Bizim sözümüzün muhatabı, Fırat'ın doğusunu tezkereden çıkaranlardır."
CHP'li Öztrak, "AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ basın toplantısında, CHP'nin Irak-Suriye tezkeresindeki tutumunu hatırlatarak, 'Önceki oylamalarda evet diyen CHP, bu oylamada hayır diyerek kendisi ile çelişmiştir, kendisini inkar etmiştir'dedi. Sizin değerlendirmeniz nedir?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Hamza Dağ boyunu aşan bu işleri bıraksın. Partisinde özgül ağırlığı olan Bülent Arınç'ın kokain ithamlarına önce çıksın cevap versin. Ondan sonra da çıksın, bu tezkere neden yeni seçilecek TBMM'nin iradesine ipotek koyacak şekilde 2 yıl süreyle çıktı, onu açıklasın. 'Fırat'ın doğusu' ifadesi tezkereden neden çıkarıldı? Onu milletimize izah etsin. Türkiye'ye gelecek yabancı güçler kim? Kafa kesen radikaller mi? Bunu da milletimize anlat."
