KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Çocuğa "hayır"ın anlamı nasıl öğretilir?

    Çocuğa "hayır" demek sanıldığı kadar zor değil!

    Çocuğa "hayır" kelimesinin anlamını öğretebilmek pek çok ebeveyni zorlayan bir şey. Eğer siz de bu konuda zorluk çekiyorsanız ve çocuğunuzun istediklerini ısrar ederek ve ağlayarak almasından yakınıyorsanız **Uzman Psikolog Ayben Ertem

    **'in verdiği önerilere mutlaka göz atın.

    Çocuklarınızla dakikalarca niçin "hayır" dediğinizi konuşmayın. Net olun, ona neden "hayır" dedğiğini açıklayın ve her seferinde yeniden sorduğunda yeni açıklamalar eklemeyin. Örneğin, bir markete girdiniz ve 5 yaşındaki çocuğunuz sizden çikolata ya da cips istiyor ve siz "hayır, alamam" dediniz. Çocuğunuz marketin orta yerinde kendini yerlere attı ve ağlıyor. Çözümü cipsi almakta buluyorsanız, hata yapıyorsunuz demektir.

    Böyle bir olayın çözümü sabır gerektiriyor, istediğini yapmak yani cipsi almak yanlış bir çözümdür. Çocuğunuzu marketten çıkarın, gerekirse kucağınıza alın, bir yere oturtun ve susuncaya kadar sessiz bir şekilde başına bekleyin. Sakinleştikten sonra- ki bu dakikalarca sürebilir- "Sakinleştin mi ve şimdi içeri girip alışverişimize devam etmeye hazır mısın?" diye sorun ve tekrar içeri girin. Herhangi bir yorum yapmadan onun sizin istediklerinizi raflardan almasını sağlatarak alışverişte yardım etmesine izin verin.


    Ağlamanın, yerlere yatmanın işe yaramadığını ona gösterin

    Tutarlılık sizin en önemli anahtarınız. Bir kere 'hayır' kelimesi ağzınızdan çıktığında tutarlı olun. Çocuğunuz bunu manipule etmeye çalışsa da, ağlasa da kendini yerlere atsa da hayır kelimesi hayır olarak kalmalı. Çünkü çocuk o zaman ağlamanın, kendini yerlere atmanın işe yaramadığını görecek. Tam tersi olduğunda "Ağlarsam ya da kendimi yere atarsam annem ya da babam istediğimi yapacak" diye öğrenebiliyor.

    Birçok anne babanın bazı zayıf tarafları vardır; ne zaman tutarlılık bozulsa bu zayıf noktalardan birisinin devreye girdiğini görürüz. Çocuklar zayıf tarafları görürse o düğmeye sürekli basarlar ve sizin o döngüden çıkmanız mümkün olmaz. Bu zayıf noktalardan bir tanesi ve en sık karşılaştığım "Zaten çalışıyorum çocuğumu çok az görüyorum, senden nefret ediyorum dediğinde bu beni çok üzüyor bu yüzden istediğini yapıyorum" oluyor. Hatta anneler kendilerine gerekçe göstermek adına "Canım, kural benim çocuğumdan önemli mi, canı çıktı ağlamaktan, dediğini yapsam ne olur ki? O benim çocuğum sonuçta" diyerek kendilerini rahatlatıyorlar. Bunun yerine çocuğunuz sizden nefret ettiğini söylediğinde "Şu an çok kızgınsın ve beni sevdiğin halde nefret ettiğini söylüyorsun, kızgın olmanı anlıyorum ama bunu başka şekilde ifade edebilirsin" diyebilirsiniz ve yine söylediğini yapmasanız da onun duygularını anladığınızı ama her istediğinin yapılmayacağını konuşabilirsiniz.


    "Ebeveynlik yapın"

    Sağlıklı çocuklar yetiştiren ailelerde kesin sınırlar ve kurallar vardır; herkesin rolü, sorumlulukları bellidir. Ebeveynler ebeveyndir; çocukların oyun arkadaşları değildir ve aynı seviyede değildirler. Çocuklar anne babalar için çok önemli olsa da, çocuk merkezli ya da çocuğun yönettiği bir aile olamaz. Anne babalar çocuklara iyi birer rol modeli olmalı; kurallarında, davranışlarında ve sözlerinde tutarlı olmalıdırlar.
    Bazı ebeveynler çocuklarının ısrarlı hallerine bağırıp çağırıp hatta çocuklarına vurabiliyorlar. Bu da çok büyük çatışmalar yaratır ve sağlıklı bir iletişim değildir. Kurallar ve sınırlar ne kadar net olursa ve anne baba da kendi aralarında tutarlı olurlarsa çocuklar da bu netliği yıkmaya çalışmaktan vazgeçerler bir süre sonra ve anne babalar da bağırmak ya da vurmak zorunda kalmazlar.


    Yemek yedirmek sorun mu yaratıyor?

    Ebeveynler genellikle çocukları yemek yemeyince çok endişeleniyor; ya kendileri yedirmeye kalkıyor ya da saatlerce arkalarından dolaşıyorlar.
    Masada oturarak herkesle birlikte kendi yemeğini yemesi bir aile kuralıysa çocuğunuzun da bu kurala uyması gerekir. Masada oturmak yerine televizyon seyretmesine izin vermemelisiniz. Eğer bunu bir defa öğrenirse her seferinde yemek yemek yerine televizyon izlemeyi seçecektir.

    Küçük çocuklar zaten çok fazla yemek yemezler. Dolayısıyla tabağına bitirebileceği kadar az miktarda yemek koyun. Yemeğini yese de yemese de hep beraber yemek bitene kadar sofrada oturacağını söylemelisiniz. Günde 3 öğün yemeyen çocukların anneleri "Çocuğum yemek yemiyor" diye kaygılanabiliyor. Ancak arada o kadar çok abur cubur yemiş oluyorlar ki, zaten yemek yemeğe yer kalmıyor midelerinde. Dolayısıyla yemeklerden önce abur cubur vermemeye dikkat edin ama yine de yemek yememekte ısrar ederse kendisi acıkıp mutlaka yemek isteyecektir. Onun arkasında dolanıp yemek yedirmeye çalışmayın.


    Aynı Şeyi Defalarca Soran Çocukla iletişim

    Anne: Sen hiç " soruldu ve cevaplandı" diye bir şey duydun mu?
    (muhtemelen hayır diyecektir)
    Anne: Sen bana biraz önce ..... yapabilir miyim diye sordun mu?
    (evet diyecek)
    Anne: Ben cevap verdim mi?
    (evet diyecek)
    Anne: Peki ben bu soruyu defalarca sorarsan cevabımı değiştirecek gibi görünüyor muyum?
    (ses gelmeyebilir ya da sinirlenip uzaklaşabilir)

    Bir süre sonra tekrar geldiğinde ve aynı soruyu sorduğunda sadece "soruldu ve cevaplandı" demeniz yeterli.
    Takıntılı, hiperaktif ya da otistik bir çocuğunuz varsa bunu soruyu ve cevabını yazarak da yapabilirsiniz. Onun göreceği bir yere bir tahtaya ya da renkli bir kâğıda yazıp asabilirsiniz. Bunu küçük çocuklarla bir nevi oyuna da dönüştürebilirsiniz.


    Özgüvenli çocuğun sırrı

    Bakım vermek bakıcılık yapmaktan çok farklıdır. Bakım veren anne babalar çocukları yerine bir şey yapmaz, onları kendi başlarına yapmaya teşvik eder. Ayakkabısını giymeye yardım edebilir ama giydirmez, bıçakla kesmeye yardım eder ama yemek yedirmez. Bakım yerine bakıcılık yapan anne babaların çocuklarında özgüven eksikliği ve bağımlılık görülüyor.

    Bir diğer durum da boşanmış anne babaların çocuklarında görülebiliyor. Anne ve babalar çocuklar üzülmesin diye her istediğini yapıyorlar ve çocuklar 'hayır' kelimesiyle karşılaşmadıkları için inanılmaz tepkiler verebiliyorlar. Burada anne babaların ortak davranmaya devam etmelerinde fayda var.

    En önemli sorunlardan bir başkası da kalabalık ortamlarda bağıran çağıran ve kendilerini yerlere atan çocuklar. Anne babalar etrafa rezil olmamak adına çocukların her istediğine hemen 'evet' diyorlar ve çocuk bunu öğrendiği anda her kalabalık ortamda aynı şeyi yapıyor. Hâlbuki süpermarket örneğinde olduğu gibi davrandığınız takdirde kalabalıkta dahi bağırsa hiçbir şeyin değişmeyeceğini öğrenebilirler.

    Anne babalar bazen çok yorgun ya da stresli olduklarında sinirlenip kontrolü kaybetmekten korkarlar. O yüzden de 'hayır' dedikleri bir şey çok kolaylıkla evet'e dönüşebilir. Eğer her seferinde kontrolü kaybettiğinizi hissediyorsanız, siz de bir destek alın ya da sinirlendiğinizde kendinizi ortamdan uzaklaştırın, çatışmaya girmeyin, derin bir nefes alın ama net olmaya devam edin.

    Bu anlattıklarımı yaptıkları halde hala zorlanan ebeveynlerin de çocukları için bir uzmana başvurmalarında fayda var. Ebeveynlik eğitimleri ile beraber çocuklar için oyun terapisi ya da beynin kendi regülasyonunu sağlayan neurofeedback'ten faydalanabilirler.

    Uzm. Psikolog Ayben Ertem


    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler