1.Sabahları erken kalkarlar.
ABD'nin bir önceki first lady'si Michelle Obama'nın, ABD televizyonlarının eskimeyen first lady'si Oprah Winfrey'e verdiği röportaj ile başlayalım :) ''Düşündüm de; işe gitmem gerekiyorsa erken kalkabiliyordum. Çocuklarımla ilgilenmem gerekiyorsa erken kalkıyor, ilgileniyordum. Fakat iş kendime geldiğimde bir anda 'Sabah 4.30'da da kalkamam ki!' demeye başlıyordum. Bunu değiştirmekle başladım.''
Pazartesi sendromu hepimizin can sıkıntısı. Ne kadar başarılı olsak da, işimizi ne kadar sevsek de (ki bu madde pek çoğumuz için geçerli de sayılmaz zaten), hafta sonu rehavetinden kurtulmak hiç kolay değil, pazartesilere dayanmak mümkün değil! Belki de bu yüzden Coca Cola'nın CEO'su değiliz, belki de bu yüzden dünyanın en başarılı üniversitelerinden birinde okuyamıyoruz, ve ucunu açık bırakalım; aklınıza başka nasıl başarılar geliyorsa artık!
Dünyanın en başarılı insanları sabahları mutlaka erken kalkarlar, güne başlamadan evvel kendilerine vakit ayırırlar, haftaya hazır başlayabilirler. Ne kadar mı erken? Siz saatinizi 5'e kurun ;)
2.Güne meditasyonla/egzersizle başlarlar!

Dünyanın en büyük açık artırma evlerinden biri olan Londra menşeli Christie's'in CEO'su Steven Murphy'nin pazartesi sabahı sırrıyla devam ediyoruz: YOGA!
Sabahları yapacağınız bu aktiviteler hem zihninizi açar, hem mutluluğunuzu artırır hem de hafta boyunca karşılaşacağınız türlü stresle baş edebilmenizi sağlar. Üstelik sadece yoga da değil; sabahları koşuya çıkmak, hattâ civarda temiz havada hafif bir yürüyüş bile işe yarayacaktır. Eski ABD başkanı Barack Obama'nın WebMD'ye yaptığı açıklamayla maddemizi kapatalım: ''Bana sadece sabah sporumu verin, tüm gün boyunca bu şekilde çok daha üretken olurum!''
3.Kendilerini motive ederler.

Nasıl mı? Pazartesi sabahı uyandıktan sonra 15 dakika motivasyonel kitaplar okuyarak, kendilerini motive edecek videolar izleyerek :) Peki size bir güzellik yapalım mı? Amerikalı ünlü iş adamı, yazar ve yaşam koçu Tony Robbins'in, aralarında
Fortune 500 listesinde yer alan CEO'ların da bulunduğu müşterilerine önerdiği bazı motivasyonel kitaplar şöyle;
Stuart Wilde'ın 1996 tarihli kitabı Infinite Self, Rhonda Byrne'ün -hepimizin kesin ismini duyduğu kitabı- Sır ve Eckhart Tolle'ün ünlü psikoloji kitabı Şimdi'nin Gücü.
4.Mutlaka iyi beslenirler!

Virgin Şirketler Grubu'nun efsanevi CEO'su, iş adamı ve yatırımcı Sir Richard Charles Nicholas Branson'ın kahvaltısını paylaşalım sizlerle; meyve salatası ile yulaflı, fındıklı, meyveli müsli.
Kahvaltı hakikaten de günün en önemli öğünüdür. Pazartesi sabahı yapacağınız sağlıklı bir kahvaltı sizi hem zihinsel olarak haftaya hazırlar hem de gün boyunca enerjik olabilmenizi sağlar. Elbette müthiş besleyici Türk kahvaltısıyla çok daha büyük başarılar yakalamanız mümkün :) En sağlıklı kahvaltılık lezzetleri biz şuracığa bırakalım, siz arasından seçin alın!
5.E-postalarınıza geldi sıra!

Bu genç beyefendinin ismi David Karp. Birçoğumuz tanımıyoruz belki, ama kendisi dünyanın en büyük bloglarından birinin kurucusu: Tumblr.com :) Şimdi onun açıklamalarını dinliyoruz;
''Eskiden e-posta konusunda berbattım. E-postalar birikirdi, üstesinden gelemezdim, önemli mesajları kaçırır, yanıtlamayı unuturdum. Bu yüzden e-postalarımı filtreledim, şimdiye kadar da gayet iyi gidiyor. Şu anda gelen kutumda sadece şirketimden insanlardan ve kız arkadaşımdan e-postalar var.''
Siz de David Karp ve diğer tüm başarılı insanlar gibi yapabilir, e-postalarınızı filtreleyebilirsiniz. Bu sayede pazartesi sabahları onlarca e-posta arasında boğulmaz, en önemlilerini günün ilk anlarında yanıtlarsınız, kendinizi strese sokmazsınız!
6.Yüzyüze çalışmanın faydaları :)

Pazartesi sendromundaysanız kimseyle yüzyüze gelmek istemeyebilir, her işi e-postayla, mesajla, en kötü ihtimalle Skype ile halletmek isteyebilirsiniz. Tabii yukarıda sıraladığımız 5 maddeye ehemmiyet verdiyseniz insanlarla yüzyüze gelmek konusunda probleminiz kaldığını da sanmıyoruz!
Steve Jobs da dünyayı dijital çağa taşıyan en önemli isimlerden biri olmasına rağmen, hafta başlarında çalışanlarıyla yüzyüze toplantı yapmayı tercih edenlerdenmiş: ''Bu dijital çağda hepimiz işleri e-postayla, Skype ile, chat'leşerek halledebileceğimizi düşünüyoruz. Oysa insanlarla yüz yüze gelmek çok önemli. Bu sayede sohbet edebilirsiniz; gözlerinin içine bakarak onlara bağırabilir, ardından sarılabilir, böylelikle onların duygu durumlarını çok daha iyi algılayabilirsiniz.''
Kaynak: Blog.hubspot.com, Lifehack.org